Cenk
Fatih'le parkta konuştuktan sonra Su'yun odasına çıkıyordum. Su'yun başına birşey gelicek diye çok korkmuştum. O benim değer verdiğim tek insandı. Annem babam yaşıyordu ama varlıkları hakkında birşey diyemem bile galiba. Maddi yönden sıkıntımız hiç yoktu. Ne su' yun ne de benim. Ama en önemlisi manevi destek değilmidir. Oysa ki onların tek istediği şey işimiz de okulumuzda başarılı olmamız. Gerisi onlar için önemli değildi. Artık zaten onlar da bizim için önemli değillerdi. Babam aylarca yurt dışında kalırdı. Geldiğinde de hep sorun çıkarır hiçbirşeyi beğenmezdi.
-Su hanım nerde?
-cenk beye haber verin çabuk.
Sesleri duyduğumda koridorun başındaydım. Hızla Su'yun odasına doğru koştum. Hemşireleri çekiştirip odaya girmiştim. Su yoktu. Her yere baktım ama yoktu.
-Siz nasıl hemşiresiniz nasıl doktorsunuz ya kardeşimin eğer başına birşey gelirse hepiniz için kötü olucak. Koskoca hastaneden ameliyatlı bir kız kaçıyor ve siz bunu farketmiyorsunuz allahım ya.
-Cenk bey sakin olun lütfen .
Bunu diyen kel doktora göz devirdikten sonra koridorun sonunda ki merdivenin ikinci basamağına oturdum. Bir süre düz mavi duvarı izledikten sonra nereye gitmiş olabileceğini düşündüm. Bir yandan dua edip bir yandan da düşünüyordum. Fatih'i aramak geldi aklıma. İki çalışta açmıştı telefonu.
-kusura bakma kardeşim, uzanıyordum. Ne oldu bir sorun mu var?
-su yanında mı?
-hayır, niye sordun ki? Heyy su'ya bir şey mi oldu ?
Birşey demeden telefonu kapattım. Zaman kaybedemezdim. Koridorda nöbetçi olan hemşirenin yanına gittim.
-bugün su hanıma ziyaretçi falan geldi mi?
-hayır, sadece bir beyefendi ona bir mektup vermemi onun arkadaşı oldupunu söyledi bende mektubu su hanıma verdim.
-İyi halt yedin. Nasıl biriydi getiren? Adını söyledi mı?
-adını söylemedi.yüzüne de fazla dikkat edemedim ama uzun boylu ve esmerdi .Ateş eğer bu işin altından da sen çıkarsan bittin bu sefer cidden. Çok sinirlenmiştim. Ateş'i aradım bu sefer. Numarasını değiştirmişti. Telefonu tam yere çarpacakken elif geldi aklıma hemen onu aradım. Açmıyordu telefonu en son sekizinci cevapsiz aramama cevap verdi.
-efendim.
-su yanında mı?
-hayır.
-emin misin?
-evet, yanımdaydı. Ama sonra birden gitti. Taburcu olduğunu söylediği için birşey diyemedim. Bir sorun mu var?
-taburcu falan olmadı hastaneden kaçtı.Telefonu Elif'in yüzüne kapattıktan sonra ümidi kesmiştim artık. Hastanenin kapısına doğru yürümeye başladım. Sinirli olunca hızlı yürüyordum. Asansörün gelmesini hiç beklemeden 4 kat aşağıya indim. Kapıdan çıkınca hastanenin otoparkına gidip kırmızı spor arabama bindim. Arabanın arka koltuğunda Su'yun ceketini gördüm. Aniden saçma bir gülümse belirdi yüzümde. Sonra sahil geldi aklıma. Su'yla ne zaman bir şeye canımız sıkılsa oraya giderdik. İkimize özel biryerdi. Arabayı hızla oraya sürdüm. Yine trafik karışmıştı. Kornadan elimi çekmiyordum. O yoldan gidemediğimi anladım. Dar ve ıssız bir sokağa sürdüm arabayı. Oraya parkedim yolun karşısında sahilde köpekle oynuyan bir kız gördüm. Biraz daha yakınlaştım ve dikkatle baktığımda Su olduğunu gördüm. Direk yanına doğru koştum beni farketti o da ayağa kalktı. Direk sarıldı bana. Sonra oturduk yere. Ağlamaya başladı.
-Noldu sana prensesim? Kim üzdü seni?
-abi ben çok kötüyüm.
-saçmalama su ne olduğunu anlatır mısın bana.
-geçmişimi merak ediyorum. Ateşi....bana hiç birşey anlatmıyorsunuz.
-kuzum 1 ay boyunca bir sürü şey hatırlatmaya çalıştık sana.
-ama ateş...
-su daha fazla uzatma yok öyle biri öldü tamam mı hiç tanımadın sen onu.
-niye böyle yapıyorsunuz anlamıyorum. Elif anlattı bana herşeyi.
-tamam şimdi eve gidiyoruz.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP
Teen FictionHerşey unutulur. Her şey biter. Herşeyi kaybedebiliriz ruhumuzu, anılarımızı, hayatımızı ama tek şeyi unutamayız o da aşkı. Aşk unutulmaz. Bir kere aşık olunur ve ilkin aslında sonun olur. Su Ateş'siz, Ateş Su'suz olmaz, olamaz.