Yarım saat sonra eve gelmiştik. İlk melisanın minik bavulunu kapının önüne koyduk. Sonra abimin odasına geçtik. Fatih tüm gömlekleri koyuyordu bavula. Gömleklerin birazını çıkarıp tişört yerleştirdim. Gerisini de Fatih'e bırakıp. Odama geçtim. Siyah renkte ki orta büyüklükte bavulumu çıkardım. İçine rahat şortlarımdan koydum. 2,3 tane tişört. 2 tane askılı. 1 etek, 1 elbise. 2 tane de şortlu tulumdan koydum. 3 tane de bikini almıştım yanıma. Akkabılarımı ve terliklerimi de koyup kapattım bavulumu.
-Girebilir miyim?
-Gel, bitti benim işim.
-Benimde
-Duvarlarda ki resimler çok güzelmiş.Bir tanesini çıkarttım. İkimizin olan bir resmi.
-Hediyem olsun.
Beraber bavulları bagaja yerleştirip arabaya binmiştik. Çok sessiz bir yolculuk olmuştu. Eve gidince Elif'le kerem uyuya kalmıştı. Abimler de bahçede sohbet ediyorlardı. Dört tane bardağa limonata koymuştum. İkisini ben ikisini Fatih tutuyordu. Beraber bahçeye çıktık. Abim:
- Geldi bizimkiler.
Melisa : aynen.
Fatih: Siz de ne konuşuyorsanız bu kadar.
Ben : Aynen ya.
Abim : Siz bizi bırakın şimdi kıyafetleri aldınız mı?
Ben : Aldık, senin kıyafetleri fatih hazırladı. Diğerlerini de ben.
Abim : Kesin hep gömlek vardır şimdi .
Ben : Ee melisa anlat new-york nasıldı?
Melisa : Güzel vallahi :) Bir sürü arkadaşım oldu orda. Yurtta kaldığım için iki üç kızla sorun çıksa da güzeldi. Doktor olmaya 2 yıl kaldı.
Ben : O değil de ben hâlâ üniversiteyi bile kazanamadım.
Fatih : Ben de kazanamadım özeldeyim gördüğün gibi sen de oraya gelirsin.
Ben : Olur. Neyse çok uykum geldi benim size iyi geceler millet.
Diyip el salladım abimi, melisa 'yı ve Fatih' i yanaklarından öptüm. Üst kata çıktığımda Fatih'in de geldiğini gördüm." Ben yatak pijamaso almayı unutmuşum". "Benim gardırobumdan istediğini giyebilirsin. Bir de melisa'yla sen benim odamda kalın" "tamam patron " gardırobundan bir bol şort aldım ve beyaz v yaka tişörtü. Kendime göre ayarladıktan sonra banyoya gidip saçlarımı yukarıdan bir topuz yaptım . Yatağa yattığımda Fatih'in parfümü geldi burnuma. Mis gibi kokuyor dedim içimden. 2 dk sonra Melisa geldi.
- şş güzellik.
Atladı yatağa. Yanıma uzandı.
- Evet melisa hanım, evrim geçirmişsiniz o kemik gözlükler ve diş telleri çıkmış, saçlar uzamış ve daha bakımlı. Bu güzelliğiniz karşısında abime meydan okuduğunuz için tebrik ederim.
- yaa utandırma beni. Birazcık değişmiş olabilirim. Ama sen herzamanki gibi güzelsin. Cenk biraz fazla kas yapmış çok yakışmış ona.
- Hadi hayırlısı o zaman.
- Saçmalama ya. Ben sana fatih diyor muyum?
- Su sen de bişeyler hissediyor gibisin. Sana onları yaşatan birini hâlâ seviyor olamazsın bu sen değilsin cidden.
- Sadece ara sıra hafızamda birşeyler canlanıyor. Ateşle ilgili bu onu unutmam için zor oluyor.
-Unutmak için kendine izin vermiyorsun ki.
Konuşmamız burada bitmişti. Melisa derin bir uykuya dalmıştı. Uykum gelmiyordu. Düşünmek istemiyordum. Aşağıya indim. Mutfağa göz gezdirdim. İçinden bir bardak içilmiş içki şişesini gördüm. Çok içki içen birisi değildim. Şişeyi alıp bahçeye çıktım. Azıcıktan birşey olmaz diyip tüm şişeyi bitirdim. Sarhoş olmuştum bile ki ayağa kalkamadım. Arkadan bir el tam düşecekken beni tuttu. Yüzümü çevirdiğimde fatih olduğunu gördüm.
-Sana içki yasaktı.
- Özür dilerim.
-Hadi odana çıkalım.
-istemiyorum.
-Su!!
-Fatih
-kusucam galiba.
- Su
-Efendim
- Sana önemli bişey diyim mi?Fatih'in ağzından :
- Seni seviyorum
-kusucam..
-Aşığım sana.
-Fatih çok kötüyüm.
-Deliler gibi aşığım hem de.
O bunları hatırlayamayacağından adım gibi emindim ama rahatladım bunları söylerken.
Tam ben rahatlamışken su birden üstüme kustu. Tişörtü çıkardım attım bahçeye bu sırada omzumda uyuya kaldı. Ne yapacağımı bilemedim. Hava zaten çok sıcaktı. Ağzını mendille sildikten sonra. Uzun şezlong minderlerinden getirdim. Üstüne de ince bir çarşafla örttüm. O uyuyor bende yıldızları seyrediyordum. Sigara yaktım. Bitti. Yine yaktım. Sanki içtikçe acılarım geçecekti ya. Su'yu sevmemeyi çok denememe rağmen olmuyordu. 2,3 takıldığım kız oldu ama hiçbir zaman Su'yun yerini tutmadı.
Sabah olmuştu. Güneşin doğduğunu gördüm. Kalktım bir sigara yaktım. Ee yolculuk vardı bugün. Sonra kendimi banyoya attım. Banyodan çıktıktan sonra Su'ya baktım daha uyuyordu. Gerçi herkes uyuyordu. Kendi bavulumu hazırladım. Su'yun en çok sevdiği tişörtümü üstüme giydim. Altıma da kot şortumu giydim. Aşağı indiğimde kahvaltı hazırlayan Su'yu gördüm.
-İzleyeceğine gelde yardım et.
-Peki hanımefendi.
Beraber kahvaltıyı hazırlamıştık. Dün yüzünden benden özür dinlemişti. Sonra bizimkileri uyandırıp kahvaltı masasına oturduk. Tatile çıkmaya hazırdık artık. Kahvaltı da güzel güzel sohbet ettikten sonra karavanımız geldi. Bavulları yerleştirdikten sonra abim sürücü koltuğuna oturdu. Yanında da melisa oturuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP
Teen FictionHerşey unutulur. Her şey biter. Herşeyi kaybedebiliriz ruhumuzu, anılarımızı, hayatımızı ama tek şeyi unutamayız o da aşkı. Aşk unutulmaz. Bir kere aşık olunur ve ilkin aslında sonun olur. Su Ateş'siz, Ateş Su'suz olmaz, olamaz.