ARKA DÖRTLÜ

*Bölüm 35*

Yorumlarınız ve oylarınız için teşekkür ederiz...

İYİ OKUMALAR...

Arya'dan;

Sabah uyandığımda gece kesintisiz uyuduğumu fark ettim. Ayaklarımı yataktan sarkıtıp konsolun üstünde duran telefonuma baktım. Herhangi bir cevapsız arama ya da mesajım yoktu. Telefonumu eski yerine koyup kapıya yaklaşıp biraz durdum. Acaba Doruk uyanmış mıydı? Kulağımı kapıya dayayıp ses geliyor mu diye dinlemeye başladım. Hiç ses gelmeyince çıkıp çıkmama konusunda kararsız kaldım. Tam kapıyı açacağım sırada tıklatma sesi duyunca hemen kapıdan uzaklaştım. Sonra yavaşça kapı açıldı.

-Arya? Uyanmış mıydın? Aaa ben kapıyı çaldım ama...

-Sorun değil. Gelsene.

-İyi misin? Yani iyi uyudun mu?

-Evet kesintisiz uyumuşum. Sen nasıl oldun?

-İyiyim ben. Kahvaltı hazır sende hazırsan gel hadi.

-Aaa tamam ben hazırlanıp geliyorum hemen.

Doruk kafasını sallayıp kapıdan çıkacakken son anda durup bana baktı.

-Bu arada kızlar da burada.

-Kızlar mı?

-Evet.

-Tamam o zaman hazırlanıp geliyorum.

Doruk kapıyı kapattıktan sonra odada bulunan misafir lavabosuna girip elimi yüzümü yıkadım. Dün acele ile yanıma aldığım çantamdan giyecek şeyler çıkardım. Elimle saçlarıma şekil verdikten sonra dudaklarıma biraz nemlendirici sürdüm. Telefonumu da cebime koyduktan sonra içeriye gittim. Kızlar beni görür görmez hemen sarıldılar. Onlara gülümseyip bende sıkıca sarıldım.

-Nasıl oldun canım?

-Daha iyiyim Bade.

-Bak canım arkadaşım doğruyu söyle. Başın, kaşın, ayağın, elin, kolun ağrımıyor değil mi?

-İyiyim dedim ya Güneş. Hem merak etme hiçbir yerim ağrımıyor.

-Canım benim kız araba kazası geçirmedi. Bu kadar abartma.

-Ne demek istiyorsun Talha! Ben her şeyi abartan bir kız mıyım?

Eyvah! Talha abi şimdi bitti. Ecem'e baktığımda bana kaş göz yapıyordu. Bu kaş gözler "Arya hemen müdahale etmen gerekiyor" mesajı içeriyordu.

-Güneş!

-Bir dakika Arya! Şu Talha'ya gerekeni söyleyip hemen sana geri döneceğim.

Ah şimdi öleceğim! Aklıma gelen ilk şeyi yaptım. Karnımı tutup Güneş'in önüne geçtim.

-Güneş bak karnım açlıktan zil çalıyor. Hem Talha abi de dünden bu yana benimle ilgilendi. Birazcık hatırım varsa konuyu uzatma ha?

-Bak sırf senin için susuyorum. Ama bu demek değil ki bu dediklerini unutacağım Talha!

Güneş'in elinden tutup sandalyeye oturttum.

-Hadi herkes kahvaltı masasına gelsin. Siz acıkmadınız mı?

-Kurt gibi acıktık.

>>>>>>>>>>>>>> >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> >>>>>>>>

Kahvaltımızı yaptıktan sonra kızlar masayı toparlayıp beni de koltukta oturmaya postaladılar. Aslında birazcık işime geliyordu hasta olmam. Doruk'ta gelip karşımdaki koltuğu oturup bana bakmaya başladı. Ben ona bakmamaya çalışırken onun bu kadar rahat bir şekilde bana bakabilmesi çok rahatsız edici. Kapı çalmaya başlayınca Doruk ayaklandı.