Selam canlarım ben MİMİ, bir hikayeye nasıl başlanır bilmiyorum zaten sonunu getirebilir miyim emin bile değilim, çünkü ne zaman bir şeyler yazmaya başlasam ya uydurduğum karakterlerin adını unutuyorum ya yanlış yazıyorum yada olay örgüsünü karıştırıyorum. Bak mesela olay aynen şöyle oluyor, bir adam varmış adı veliymiş aşeye aşıkmış bi kaç bölümden sonra adamın adı Ali oluyor Ayşeyi unutuyorum nerde hangi bölümde unuttuğumu dahi hatırlamıyorum sonra hikaye yazmayı unutuyorum ama bu sefer olucak inanıyorum çünkü tamamen kendi hikaye mi tüm sıkıcılığı ile aktarıcam olabildiğince isim vermeden tabi çünkü olurda bir iki kişi okursa ve okuyanlardan biri tanıdık olursa hikayemin telif hakkından önce morgta sıra hakkım doğması beni biraz ürkütüyor. İşler şu şekilde gelişti beyler bayanlar ben yine bir aşk kumkumasından yaralı derbeder bir halde çıktın bundan bir ay kadar önce ama nasılım görmeniz lazım bir insan bir ay boyunca hiç durmadan ağlar mı? sabah kalkıyorum ağlıyorum, kahvaltı yaparken lavaboda, banyoda, masa altında, yatakta, cafede her yer de hüngür hüngür ağlayıp tanıdığım arkadaşlarımı bezdirdiğim için tanımadığım amcalara teyzelere ninelere sokakta top oynayan bebelere ayrım yapmak sızın anlatıp anlatıp ağlarken bir arkadaşım, yanlış anlaşılma olmasın yanıma gelmedi çünkü artık beni çekemiyorlar mesaj attı dedi ki yaz, kamuya duyur derdini öyle olmaz. Gerçi hoparlörle mahalle mahalle dolaşmaktan mantıklı ama sen gazete dergi kitap filan yaz daha çok kişi duyar, sanırım dalga geçti ama ciddiye almak daha cazip geldiyse kendimi burda buldum.. Umarım sıkılmazsınız şurda bir iki kişi dertleşelim hem belki ben biraz büyürüm çünkü inanın yüreğim kuş kadar.