BÖLÜM 7: Ciddi İlişki.

24 2 0
                                    

Ben ciddi ilişki sürecinde kimse gülmüyor sanıyordum. Oysaki gayet eğlenceli bir şey bu, iş yerindeyken arıyor camdan bak filan diyor geçerken el sallıyor, iş çıkışlarıma geliyor, parka gidiyoruz sahilde yürüyoruz minibüsümüzde sohbet ediyoruz soğuk havalarda, minibüsümüzde diyorum çünkü sahipleniyorum artık mesela bir yere gidiyorsak oturmaya minibüsün anahtarı sigara paketi filan hep bende duruyor. Geçen sinemaya gidelim dedik, tabi ben yapıştırdım romantik filmi çaresiz kabul etti girdik filme Ali Sunal oynuyor hastalık hastası böyle kıldan tüyden toz kapıyor sonra bir kadına aşık oluyor kadın filmin sonun da ölüyor çok güzel özeltledim valla filmi izlemiş gibi olmadın mı? Olmadın tabiki.. Neyse filim acıklı bir film ben rezil olmayayım diye ağlamadım bi çıktık filmden benimkinin gözleri dolmuş, kıyamam minibüs şoförü de olsa içinde bir pisipisi yatıyor benim minnağımın hiç belli etmedim tabi gururu zedelenmesin diye.. Çıktık sinemanın teras katına birer sigara içicez beni eve bırakacaktı, 'buraya taşınıyorum otogarın üst sokağına' dedi. Şaşırmıştım ev arkadaşlarıyla sorun mu yaşadı acaba? Sorsam mı? Diye bi düşündüm sonra dedim anlatmak isterse anlatır zaten, aramızda ki en büyük problem buydu ben sormuyordum o anlatmıyordu... Evi görmeye gittik küçücük kutu gibi bir evdi krem rengi koltuk takımı ve bir buz dolabından başka eşya yoktu nedense sahiplenmiştim sevmiştim o evi, sonra beni eve bıraktı anahtarı aldım yarın iş çıkışı toplarım diye. Çıktık otogara indik ev yakındı hava güzeldi, 'ben otobüse binmek istemiyorum yürürüm ben' dedim. Sinirlendi birden 'otobüs paran yoksa vereyim, bu saate yürünmez' diye çıkıştı. Hiç beklemediğim bir tepkiydi. 'saat daha 22:00 herkes yollarda neden ben yürüyemiyorum hem bana fakir muamelesi yapmayı kesermisin?' dedim sinirle.. Ay bu adam iyi hoşta neden sürekli bana birşeyler ödeme çabasında anlamıyorum ben arkadaşlarımla dahi para muhabbeti yapmaktan nefret eden bir insanım kaç haftadır birlikteyiz sinemaya bile daha yani gittik değişiklik olsun diye, o böyle yaptıkça bende plan yapmaktan kaçıyorum parasını yiyormuşum gibi geliyor en nefret ettiğim şey!... Tuttu bu elimden 'ben bırakırım seni!' dedi. İyi dedim çıktık yola ben söylüyorum iki katını bana iade ediyor, ne bileyim benim olduğum taraftan erkek geçiyor alıyor beni diğer tarafına atıyor, değişmeye mi başladı beni mi sahipleniyor kestiremiyorum ama bir şeyler dönüyor neyse bıraktı bu beni kapıya girdim ben eve tam ayakkabılarımı çıkarıcam aradı. Allah Allah bi şey mi unuttu dedim alelacele açtım telefonu 'efendim sevgilim?' dedim. 'canım girdin mi eve?' dedi. Düz bir sesle ulan angut az önce kapıdan girerken görmedin mi napıcam üst komşuya mı kaçıcam asansörde mi yatıcam?... 'tabiki girdim' dedim. 'tamam canım yat uyu yoruldun iyice' dedi. 'emredersiniz kumandanım' diye espirikli kapattım telefonu küs ayrılmayı sevmiyorum bu heriften.. Çillinin yanına geçtim erik ağacına dadanmış komşularla dadaşmış eee kimin kardeşi mal sahibine çekmese haramdır diye boşuna söylemiyorlar ben çocukken komşular yaka silmişti benden çocuk olasım geldi dert yok tasa yok şimdi çilliyle dışarı çıksam kulağına gitse burası küçük yer bi ton tantana yapacak vay efendim neden haber vermedin diye arasam haber versem yine bi ton tantana daha eve yeni girdin diye en iyisi balkon sefası aldım çilliyi gittim bakkala bizim en büyük zevkimiz abur cubur partilerimiz doldurdum poşeti tam geliyorum eve yolda aradı bu açtım 'napıyorsun yattın mı?' dedi. 'hayır bakkaldan dönüyorum' dediğimde sesi bi düzleşti. 'arasaydın keşke', 'ayy arasaydım gelecekmiydin', 'hayır haberim olacaktı' diye uzatabildiği kadar uzattı hayır canı kavga mı istiyor bana mı öyle geliyor çünkü ben bir Terazi burcu olarak en nefret ettiğim şey kavga baktım konu büyüyor konuyu kapatırım haklı haksız fark etmez ya bakkala giderken neden haber vereyim evli değiliz ki ben çıkıyorum diye sesleneyim 'canım bakkal kıçımın dibinde, gerek duymadım' dedim sakin sakin, 'he ben gereksiz bir insanım' dedi. Çat kapattı bu telefonu, aradım bidaha gönlünü aldım sen şöyle haklısın böyle haklısın vs. Eve geçtik çilliyle tam dedikoduya giriyorum arıyor kontrol ediyor filan neyse dedim oturacak bunlar ertesi gün geçtim buna evi temizledim aynanın önüne diş fırçası koydum komidine parfüm koydum çünkü bu çocuğun bir kız arkadaşı var bunu bilmeleri gerekiyor :) geldi bu yemek almış hazırladım yedik günün nasıl geçti dedi, yarım saat anlattım ben sordum 'hiç çalıştık işte' dedi. Ayy ben anlamıyorum bu erkekler neden böyle net cevaplar verir ki neyse o ara telefon çaldı evden aradılar bunu konuşurken ben kanepede uyuya kalmışım sabahın beşi abartmıyorum saat beşte alarm çalmaya başladı baktım tekli koltukta uyuya kalmış bu kıyamam zaten bütün gün araba kullanıyor bide tekli koltukta yatırıyorum çocuğu benim bu aniden gelen uykulara bir çözüm bulmam gerekiyor! Uyandırdım bunu gömleğini ütüledim işe gönderdim devirdim kıçımı bir kaç saat daha uyudum evi topladım işe geçtim, iş çıkışı tekrar geldim evde değildi kendi evimin anahtarını unutmuşum onu aldım su içmek için mutfağa yöneldim tezgahın üzerinde iki tane kupa duruyor kahve içilmiş! Aradım kim geldi diye sorguya çektim bu duraktan abisinin kız arkadaşı var dı ya bi gece kalmıştık o gelmiş kavga etmişler canı sıkkınmış! Pardon!!! Kesin bir dille bir daha böyle bir olayla karşılaşırsam biter dedim. Hayır aynı hatayı ben yapsam bu uyarı yerine kesin bitirirdi yani bende bunu anlamıyorum bir ilişkinin içerisindeyken kadınlar kendilerini bir kutuya hapsediyorlar erkek arkadaşları olamıyor dilediğince dışarda vakit geçiremiyorlar dilediğini yiyip içemiyorlar ortam içinde kahkaha dahi atamıyorlar ama olay erkeklere geldiğinde rahatlar sıkamıyorsun baskı kuramıyorsun zaten dominant bir karakterim olmadı hiç bi zaman vur enseme al lokmamı o derece sinirlendiğim zaman belli edemiyorum bile eğer çok sinirliysem hemen gözlerim doluyor...
İş yerinde bir abi var metin yazarlığı yapıyor, geçen gün bir şarap firmasıyla röportaj yapmıştı şarap hediye etmişler işten çıkmamıza yakın beni almaya gelicek benimki dedik şarabın bi tadına bakalım doldurdum herkese bende çay bardağına koydum bir yudum bir şey çalışırken kenarda kalmış unutmuşum ben bunu ay bu beni aldı çıktık nasıl bağırıyor yol ortasında vay efendim neymiş bu tür şeyler ona göre değilmiş milletin için de ya kafam güzel olsaymış ulan içmedim diyorum, içsem iki yudumlamı sarhoş olcam diyorum yok bide üzerine surat asarak cila çekti ki sorma ertesi gün izin günümde bir şeyler yaparız diye aldı bu beni altımda etek var lan etek kısa değil (bana göre değil) bide altındaki çorap tayt gibi o derece kalın. Beni almasıyla eve bırakması bir oldu tutturdu üzerini değiştir diye onunla geçen her ay sanki yeni bir kural koyuyor, çek dedim arabayı konuşucaz çekti bir yere 'beni' dedim sustum derin bir nefes aldım 'beni bir kalıba tıktın farkında bile değilsin.' lafımı kesti, 'değiştin' dedi. 'beni sen değiştirdin, ben seninle tanıştığım da rahat gülebiliyordum konuşabiliyordum insanlar beni kıyafetimle daha önce bu kadar yargılanmamıştı' dedim gözlerim dolmuştu uzun zamandır birikmişti ben görmemişim farketmemişim yeni anlıyorum, sustu uzun bir sessizlikten sonra 'sen değiştin' dedi, boğazını temizledi güçlükle devam ediyordu, 'yani eskisi gibi değilsin konuşmuyorsun gülmüyorsun sıkılıyor gibisin yanımda' dedi. 'beni sen değiştirdin! Beni aldın hiç sığmadığım bir kalıbın içine tıktın dışarıya çıkmama izin vermiyorsun ama seninle de çıkamıyorum bir sorun var mı diyorum yorgunum diyip geçiştiriyorsun tamam anlıyorum sınavların okulun işin hepsi birlikte zor ama birlikte zaman geçirdiğimizde herşeye bir bahane bulup kavga çıkarıyorsun' dedim. Ve ekledim 'bir süre ara verip kafamızı toplayalım bu ilişki kötüye gidiyor. Hiç bir şey demedi indim arabadan eve doğru yürüyordum ama boğazım da bir düğüm sırtımda yaşanmışlıklar kafamda dünya kadar soru şimdi ne olacak? Bitsin istemiyordum ama beni sürekli yargılayan kısıtlayan bir adam vardı karşımda tamam ona çok güveniyordum bana sadıktı bir kere saygılıydı ölçülüydü duyarlıydı ama son zamanlarda avuçlarımda sadece 'dı' lar kalmıştı. Sürekli bir yerlere dalıyordu gözü kafasında onlarca düşünce vardı ve sadece onun bana izin verdiği kadar tanıyordum onu. Aylar geçmişti ilk günlerde olduğu gibi ilgilenmiyordu benle tamam canım cicim aylarını beklemiyordum ama soğumuş gibiydi bu ayrılık ikimize de iyi gelir inşallah onu kaybetmek istemiyordum... Sonraki günler merinosumla zaman geçirdim bize geldi manitası var bi tane kepçe bir şey sorun yaşıyorlarmış, bunun adam da kendini beğenmişmiş. Sürekli işte yanıma yakışmıyorsun filan diye bozmuş kuzucuğumun piskolojisini.. Verdik kendimizi bakıma kuaför alışveriş derken biraz biraz dağıttık kafamızı.. İki hafta hiç aramadı bende aramadım, iki haftanın sonunda sadece - nasılsın? Diye mesaj atmış bir akşam uyuyordum cevap vermedim. Ertesi gün aradım ben bunu 'yarın eve geliyorum' dedim. 'kaçta?' dedi. 'akşam iş çıkışı' dedim. Kapattım.
Şimdi ne olacak diye sorguluyordum kendimi, bitsin istemiyordum çok özlemiştim acaba o memnun muydu? Memnun dur tabi kafasını ütüleyen yok nasılsa...

MİMİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin