~12~

1.9K 195 148
                                    


Medya şarkısı: Thurisaz- Endless (ne alaka bilmiyorum ama)

Gözlerini tavandan ayırıp baş ucunda duran alarmlı saate çevirdi.Ne kadar süredir böyle uzandığını bilmiyordu ama alarmın ötmesine az kalmıştı.Tekrar tavanla olan münasebetine geri dönüp, uykusuz gecelerinin sebebi olan kişiyi düşünmeye kaldığı yerden devam etti.İki haftadır onunla konuşmak için her fırsatı kollamış, her kör noktasında sinsice yaklaşmıştı fakat tüm bunların karışında uzun çocuk kendisini fark ettiği an ortadan kayboluyordu.Chanyeol kaçtıkça Baekhyun düşünüyordu.Düşündükçe uykusuz kalıyordu.Uykusuz kaldıkça da ekstra huysuz oluyordu.Son günlerde iyice Tanrı'nın cezası bir şeye dönüşmüştü.Bunu herkesin ondan uzak durmasından anlayabiliyordu.Bir de gözü gibi baktığı pembiş saçlarının dibi gelmişti ama onları bile gidip boyatacak hali yoktu.

Kendi düşüncelerinde oradan oraya savrulurken, kulağının dibinde öten saatle irkildi.Tembelce tek kolunu sıcak yorganın altından çıkarıp alarmı kapattı.Kalkmayı istiyordu ama yorgun vücudu beyninin komutunu yerine getirmeyi reddediyordu.Bu yüzden tamamen toparlanana kadar biraz daha yatakta oyalanmaya karar verdi.En sonunda zar zor yerinden kalkınca kendini hemen banyoya sürükledi.Geçirdiği iki haftalık sürecin en kötü yanı da, gece gelmek bilmeyen uykusunun sabah bastırmasıydı.Yaklaşık on beş kere yüzüne su çarptıktan sonra bu kadarının yeterli olduğuna karar verip aynaya baktı.Saçlarının içler acısı hali için bir dakika kadar yas tuttu ve en kısa zamanda kuaförü Minseok'a uğramayı aklının bir köşesine not etti.Dişlerini fırçalarken hala aynadaki görüntüsüne bakıyordu.Fırçayı ağzından çıkarıp yansımasına tuttu.

"Bana bak seni çirkin dev! Sen kimsin de beni görmezden geliyorsun?Ben bugüne bugün muhteşem tatlış Byun Baekhyun'um.Burada görmezden gelecek biri varsa o da benim tamam mı?Depresyonmuş falanmış fıstıkmış bitti artık.Baekkie geri dönüyor.Bundan sonra ayağını denk alsan iyi olur." Ağzını suyla çalkaladı ve havalı bir şekilde banyodan çıktı.Tabi bu havası, babası onu geri çağırıp aynadaki ve fayanslardaki diş macunu kalıntılarını ovalatana kadar sürdü.

************

Chanyeol birilerinin aksine daha olaylı bir uyanış yaşamıştı.Baekhyun'a ve kendi salaklığına olan tepkisini vurdulu kırdılı oyunlarda gösteriyordu.Birine gerçekte zarar veremeyeceğine göre, kendisini yatıştırmanın en iyi yolu buydu.Bay Park ise, iyi bir eğitim uğruna oğlunu gönderdiği okulun onu tam bir gerizekalıya çevirdiğini gördükçe kahroluyordu.Chanyeol gece yarılarına kadar oyun oynuyor, sabahları ise uykusuzluktan kan oturmuş gözleriyle zombi gibi okula gidiyordu.Bay Park artık işe el koymanın vakti geldiğini anlayınca önce gece oğlu uyuduktan sonra evdeki tüm oyun teçhizatını toplamış, sabah da yatağından sürükleyerek mutfak masasına oturtmuştu.Bol yedirmeli bol azarlamalı bir kahvaltıdan sonra da okuluna yollamıştı.

Şu an Chanyeol bitmek üzere olan fizik dersinde önündeki sorularla cebelleşiyordu.Son soruyu da cevaplayıp arkasına yaslandığı vakit kafasına yediği gülle çapındaki kağıt top ile kısa süreli bir şok geçirdi.Bir hışımla arkasını döndüğünde, Kyungsoo'nun dudaklarını oynatarak 'arka bahçe' dediğini gördü.Belli belirsiz kafa sallayıp onayladı.

************

Ders bitmiş, ikisi de arka bahçede bir banka tünemişti.Chanyeol uzaklara dalarken, Kyungsoo ona kaçamak bakışlar atıyor ve lafa nasıl başlayacağını düşünüyordu.En sonunda boğazını temizleyip dikkati üzerine çekti.

"Nasıl oldun?"

"Baekhyun konusunu soruyorsan eğer şöyle diyeyim: Bir adım ileri giderken iki adım geri gidiyorum.Ben anlayamıyorum.Bana o notu yazan kişi o, sonrasında peşimde dolaşıp konuşmaya çalışan da o.Bir şeyler yanlış ve kafamda uyuşmayan yerler var. Off bilmiyorum kısacası.O böyle sürekli yakınlarımda dolanırken pes edip onu karşıma alıp konuşmak istiyorum.Ama bir yandan da kendimden ödün vermek istemiyorum. Bana uzak durmamı söyleyen kendisiydi.Şimdi neden kafamı karıştırıyor ki?"

Sonlara doğru öfkelenen çocukla Soo alt dudağını çiğnemişti.Eğer Chanyeol bütün bu olanları öğrenirse kendisini mahvederdi.Kendince en mantıklısını yaptığını düşündü.

" Şey sana bir şey diyeceğim ama hemen tepki verme önce bir düşün."

"Ne olduğuna bağlı."

"Ben diyorum ki bence biriyle çıkmalısın."

Kyungsoo'nun önerisiyle kaşlarını çattı.

"Soo ben sana Baek'e aşığım ölüyorum diyorum, sen ne diyorsun? Kafa bulacak zaman mı şimdi?Benim ondan başkasına baktığım mı var sanki?"

Söyledikleri canını sıksa da Kyungsoo bozuntuya vermedi.

" Ya bir dinle sonuna kadar.Bak Baekhyun ne kadar yakın arkadaşım olsa da onun yaptıklarını doğru bulmuyorum.Diyeceğim o ki göstermelik biri bile olsa çıkarsan belki Baekhyun kıskanır pişman olur falan hmm ne dersin?"

Chanyeol önce kafasında bir şeyleri tarttı.

"İyi hoş da kim olacak? Ben bu okulda sizden başka kimseyle samimi değilim.Bunu kabul edecek biri de çıkar mı bilmiyorum."

"Ben kabul ederim."

Soo'nun ani çıkışıyla bir an afalladı Chanyeol.Aslında mantıklı olabilirdi.Sonuçta Soo ile çıkarsa sürekli Baek ile de beraber takılmak zorunda kalırlardı.Böylece Baekhyun'un tepkilerini rahatça görebilirdi.Kabul edecekken aklına Jongin geldi.Açık açık Soo'yu sevdiğini söylemişti.Böyle bir şey yaparsa hoş karşılamayacağı kesindi.

"Peki ya Jongin?"

Soo gözlerini devirdi.

"Boşver Jongin'i ben ona anlatırım işin aslını eminim anlayışla karşılar.Birkaç günlük bir şey olacak zaten.Baktık tepki verdi bırakırız oyunu falan.Olur mu?"

Chanyeol birkaç dakikalık düşünmeden sonra cevabını verdi.

"Peki, kabul."

************

Slmlr herkese.
Aslında yb paylaşalı çok olmamıştı ama kısa olduğundan diğer bölümü de erkenden paylaşayım dedim. ~(*-*)~ Neyse uzun lafın kısasi iyi okumalar. Oy vermeyi yorum yapmayı lütfen ihmal etmeyin hepinizi seviyorum : *

THE LETTERS / ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin