YASAL UYARI
Yukarıda adı geçen eser, halen mevcut ve yürürlüğe girecek tüm T.C. mevzuatı, uluslararası telif hakkı, marka yasaları ve uluslar arası sözleşmeler ile koruma altındadır. Yukarıda sayılan unsurların, eser sahibinin yazılı izni olmaksızın kısmen veya tamamen, doğrudan veya dolaylı olarak ya da başka bir şekilde kullanımı, iktibası, kopya edilmesi, çoğaltılması, başka bir bilgisayara yüklenmesi, postalanması, dağıtımı, nakli, tekrar yayınlanması, teşhiri, uyarlanması, işlenmesi, temsili, ticari amaçla elde bulundurulması, satılması veya yukarıda sayılan fiillerin teşvik edilmesi, yapılmasının kolaylaştırılması yasaktır. Aksi durumda eser sahibi,tüm hukuksal haklara sahip olup, kişi ya da kişiler hakkında gerekli cezai işlem başlatabilir.
******
Lisede ki ilk günüm ve saçlarım berbat görünüyor.. Bi' bakalııımm, burası değil, burası değil, işte ; sınıfım !
İçeri girdiğimde sanki herkes birbirini tanıyor gibiydi. Ve herkesin saçları çok havalıydı. Kendime oturacak bir yer bulmalıydım. Karşımda duran ilk boş sıraya oturdum. Fakat , irice, etli butlu bir kız başıma dikildi.Tabi çok korktum ve ürkek bir kedi yavrusu gibi gözlerimi ona dikip "kalk ulen ordan" deyip, beni yakamdan tutup, arka sıraya fırlatmasına razı olmaktan başka bir şey düşünemedim. Biraz eğilerek bana ;
- Afedeysin kayay mısın dedi.
Evet aynen böyle dedi ve ben o korkuyu atıp, şaşkın şaşkın bakarken, koca poposuyla itekleyerek yanıma oturmayı başarmıştı bile. Vay canına, köşede öylece sıkışmış bu yaşadığım ilk lise maceramın trajikomik hallerini düşünüyordum.
-Eveeeet oturun bakalım yerlerinize. Ben Edebiyat öğretmeniniz Adile.Bundan sonra derslerimiz...
Bütün bir gün boyunca öğretmenlerle tanıştık. Sonunda eve gitme vakti gelmişti. Ama önce tuvalete gitmem gerekiyordu. Çantamı bırakıp çıktım. Tuvaletten döndüğümde çantamın fermuarı açıktı. Oysa ki kapattığıma emindim. Herneyse. .
Eve gittiğimde ellerimi yıkadım ve üzerimi değiştirdim. Annem ıspanak yapmıştı ve ben ıspanaktan nefret ederim.
-Of anne yaaa başka yemek yok mu ?
-Gel kendine patates kızart, ben salatayla uğraşıyorum.
-Zaten yorgunum bir de kızartma mı yapacağım. Yemiyorum !
Yemek seçmemden hep nefret eder. Gerçi o da haklı, bana ayrı , diğer ev ahalisine ayrı yemek.. Ama ergenim ben, atarım tripimi. Nasılsa yapar benim annem.
Odama girdim sinirle ve yerde duran çantamı tekmeledim.Tabi ne var ne yok içinde ki her şey saçıldı. Toplamak için eğildim ve kitapların üzerinde dörde katlanmış bir kâğıt dikkatimi çekti. Alıp açtığımda içinde sadece kalp resmi vardı. Ne demekti kalp ? Aşk tabiki.. Biri bana kalp göndermiş, hem de ilk günden ve saçlarım berbat haldeyken. İşte bu inanılmaz! O an, gözlerimin büyüdüğünü,kalbimin hızlandığını, beynimin durduğunu ve mutfaktan gelen patates kızartması kokusunu hissettim.
Ertesi gün erken kalktım ve saçlarımla uğraştım. Çünkü saçlarım çok kısa ve dalgalı. Yani ne düz, ne kıvırcık, saçmasapan bir saç cinsi.. Olduğu kadar, artık gitmeliyim.
Bu kez sınıfa biraz havalı, biraz ürkek, biraz da dedektif edasıyla girdim. Evet bunların hepsi mevcuttu.. Ama hiç ilginç bir durum olmadı.
O gün konuyla alâkalı hiç kimseden bir ilgi, tepki vb. görmedim.Eve gittim ve hemen odama koşup, çantamı boşalttım.Aradım, bütün defter, kitap aralarına baktım fakat hiç bir şey bulamadım. Demek ki biri benimle dalga geçmişti. İlk gün şakası yaptılar belli ki..
(...)
-Bilgi tahtaya gel bakalım.
Offff bu kadın aylardır bana Bilgi diyor.Her defasında uyarmama rağmen..
-Adım Bilge öğretmenim.
-Ben de öyle söyledim. Evet bu işlemde ki..
Bu kadın beni gıcık ediyor !
İşlemi çözüp , yerime oturduğumda sıramın üzerinde bir kâğıt duruyordu.Hemen açıp baktım ve sadece asfaltlı bir yol resmi vardı. Bu ne saçma sapan bir şeydi.Ne demek ki yol,nedir yani anlamı ? Daha önce gönderilen kalp resmiyle bağlantılı mıydı ? Hadi kalp aşk demek. Peki yol ne demek ? Yol.. yol.. Yollu demek olmasın bu? Aaaaa olamaz.
-Kim bu terbiyesiz? Kağıdı kim koydu minik ? Yoksa sen mi ?
-Ben kayıt koymadım da göymedim de.Ne kayıdı ?
-Yanımda oturuyorsun minik, nasıl görmezsin ? Tahtaya kalktığım zaman bırakılmış.
Maalesef, minik yani Pınar da görmemişti.Nasıl bulacaktım, amaç neydi ? Yol ne demek ? Nasıl olsa bir gün belli edecek kendisini.Beklemek zorundaydım.
*Acaba bu esrarengiz kâğıtları Bilge'ye kim bırakıyordu ? Bilge bu durumu nasıl ortaya çıkaracaktı ? Hepsi ve daha fazlası 2.bölümde.Takipte kalın..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Yolu Birdir
Romance...Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Onun beni sevdiğini hissediyordum.Bana hislerini açmamıştı ama bunu anlayabiliyordum. Bu tıpkı konuşamayan bir bebeğin sana agular yapıp, elinde ki çıngırağı paylaşması gibi bir şeydi...