Medya : İlker
Babamdan o gün para aldığım için mutluydum. Gidip hemen harcamak istiyordum. Alperen'i arayıp;
' ' Herzamanki yerde ' ' deyip telefonu yüzüne kapattım. Alperen küçüklük arkadaşımdi. Komşumuzda olduğumuz için hep beraber takılırdık. Mesaj sesiyle irkildim birden. Açıp bakınca Alperenden oldugunu gördüm.
' ' Bak bu sefer de para kaybedersen Emirler seni hayatta bırakmaz haberin olsun. Ayağını denk al İlker bunlar iyi adamlar değil. ' '
Doğru söylüyordu. Ama bu kez kaybetmicektim. Eminim. Zaten boğazıma kadar borçtaydım. Bunuda kaybedersem Emir'in iyi birşey yapmayacağını biliyordum. Ama bu kez bütün paramı yatırıp karşısına geçicektim. Babamlar öğrense ne yapacaklarını kestiremiyordum. Öğrenmesine izin vermicektim Alperen'e mesaj atıp
' ' Sen geliyor musun gelmiyor musun? Bu sefer Emir o kadar şanslı olmayacak. ''
1-2 saat sonra Emir ve adamları karşımda kumar oynuyorduk. Alperen yanımdaydı. Gözleri kaybetmeden kalk gidelim der gibi bakıyordu. Emir koyu yeşil gözlü kumral genç bir adamdı. Mafya adamı olmak için çok erken yaştaydı. En az 26 en fazla 28 yaşlarında duruyordu. Artık son kozlarımızı oynuyorduk. En son kozumu oynadım. Kazanıcaktım. Emir muzip bir gulumsemeyle bana bakıyordu. O an gamzeleri olduğunu fark ettim. Neyse konumuz bu değil.
Attığı kartları görünce neden öyle baktığını anladım. Kazanmıştı. Yerin dibine girdim o an Emir gülerek
' ' İlker bunun karşılığını parayla ödeyemeyecek kadar fazla oldu. Ne yapmayı düşünüyorsun? ' '
Alperen'e gözüm kaydığında ne bok yediğimin farkına vardım. Ne yapacaktım? Babalamların yüzüne bile bakamazdım.
' ' Söyle ne istiyorsun ' ' dedim Para meselesini açmayacaktı. Ama ne istiyecekti. Beni kolay kolay bırakmayacağı kesindi.
' ' Ablanı istiyorum. Markette çalışan, onu istiyorum. Ya kabul edersin ya da ölürsün. '' dediği anda ceketinin yanını açıp pantolonuna sıkıştırdığı silahı gösterdi. Bu gerizekalı ablami ne yapacaktı ki? Derdini anlayamadım. Ama yapmak zorundaydım. Konu kendim olduğu için hiç kimse umrumda değildi. Emir'e kuşkulu gözlerle baktım. Kararı kesin gibi duruyordu. Ama gülümsediğini görünce alay ettiğini anladım.
''Ablamla evlenmek mi istiyorsun. '' dedim. Allah'ın belası bana ceza veriyor gibi davranıp ablamın hayatını mahvedecekti. Bir taşla iki kuş vuruyordu. Emir zannettiğimden daha zekiydi. Alperen'i dinlemediğim için o an pişman oldum.
''Evet ablanla evlenmek istiyorum. Bu hafta sonu. Bilirsin beni istemediğimi almadan yakanı bırakmam. Hemen eve gidip evdekilere haber vereceksin. Telefonunu bekliyor olacağım'' dedi ve bana bir kart uzattı. Üzerinde telefon numarası yazılıydı.
''Tamam benden haber bekle ama bu kadar kısa süre verme. Ablamın ne diyeceğini bilmiyorum. ''
''Sana 1 hafta veriyorum İlker ya ablanla evlenirim ya da seni öldürürüm. ''
Birdaha silahı gösterince hışımla masadan kalkıp eve doğru yürümeye başladım. Alperen de arkamdan geliyordu.
''Sen ne yaptın lan Ablanı kendi canın için o mafyaya mı vereceksin. Bir gunde öldürür be!''
Alperen'i dinlemeyip daha hizli adımlarla eve doğru yürümeye başladım.
''Ablan ne olacak İlker onun hayatını hiç düşünmüyor musun?'' Alperen'e doğru hızla dönüp onu duvara yapıştırdım.
''Umrumda değil tamam mı? Ben ölmek istemiyorum o kadar ve ablamın o rutubetli evden kurtulacağına sevinmesi lazım. Artık zengin bir ev sahibi olacak. Ona acımayı kes. Benim son kararım bu Alperen sen ne dersen de bu olacak anladın mı? '' Alperen başını yavaşça aşağı yukarı sallamakla yetindi. Bir kaç dakika sonra rutubetli evim göründü. Evde annem olacakti. Eve girdiğimde ''Anne''diye bağırdım. Kimse olmadığını görünce komşulara gideceği aklıma geldi. Akşam herseyi aciklayacaktim. Nerden baslayacaktim bilmiyordum ama sonu ablama dokunacaktı biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kül Pembesi
Teen FictionBabasının acımasız baskılarına maruz kalırken, kötü kitapların sonuna akan gözyaşı gibiydi. Babalar kız çocuklarına sevgi katarken, onun babasının kendisine nefret işleyişine maruz kalmıştı. Onu kurtarabilecek sadece kendisiydi. Kendisini yiyip bit...