Pera-Sensiz Ben
.."Deniz aç kapıyı."
Deniz'in yumruklarını sıktığını görüyordum. Sesi sanki iğrenç bir şeyle konuşur gibi çıktı.
"Dolaba gir."
"Banyoya.."
"Sana dolaba gir dedim."Gözlerinden ateş fışkırıyordu resmen. Dediğini uygulayıp dolaba girdim. Zaten pek kıyafet olmadığından rahatlıkla sığdım. Kapağın aralığından da oda çok net gözüküyordu. Deniz kapıya yürüyüp açtı.
"Ne var?"Sesi deminkinden daha fazla tiksinir gibi çıkmıştı. Görüş alanıma uzun boylu esmer bir adam girdi.
"Ne demek ne var lan? Ne bağırıyorsun daha deminden beri. Ben senin sesini çekmek zorunda mıyım?"Bu adam kimdi ki?
"Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum." diye kükredi Deniz. Adam bir anda Deniz'i kolundan tutup duvara itti. Kafasını çarptığında dolaptan çıkmamak için zor durdum.
"Lan ben senin babanım."Bu sefer Deniz'in saçına yapışıp çekti."Seninle ilgili her şey beni ilgilendirir."Deniz onu ittirdi ve bağırarak konuşmaya başladı.
"Sen benim babam değilsin."Babası mıydı, değil miydi?Adam konuyu çok farklı bi yere çekerek "Bu evde yaşıyorsan benim kurallarıma uyuyacaksın. Yoksa senin hayatını sikerim."dedi. Bu nasıl bi adamdı böyle? Kızıyla nasıl böyle konuşurdu? Deniz hiçbir şey demedi, ama gözleri her şeyi anlatıyordu. Biraz daha o adama bakarsa adam alev alır diye geçirdim.
"Yine kendi kendine konuşuyorsun değil mi? Lan o kadar para veriyoruz doktora yolluyoruz, hala iyileşmedin."Deniz'in sesi kulaklarımı acıtacak kadar yüksek çıktı.
"Sus!"Adam bir anda sinirle Denizin saçlarını kavradı ve "Bir daha bana bağırırsan seni öldürürüm!" diye bağırdı. Tabi sesi Deniz kadar güçlü çıkmamıştı. Kapıyı vurarak çıktığında birkaç saniye dolapta durdum. Bu konuşmadan hiçbir şey anlamamıştım ve biraz düşünmeye ihtiyacım vardı.Sorular art arda beynime yığılırken düşünmek pekte mantıklı gelmedi, bir sonuca varamayacağım ortadaydı. Dolaptan çıktığımda Deniz hala ayakta duruyordu. Bakışlarını bana çevirdiğinde yutkundum. Gözlerindeki nefret daha da büyümüştü. Sanki yarım saat evvel sarılıp teselli ettiğim kız o değildi.
"Arka kapıdan çıkalım."Diyecek söz bulamadığım için eşyalarımı alıp kapıya geldim. O da üstündekileri değiştirme geregi duymadan bir hırka alıp çıktı.
20 dakika sonra her zamanki sahile gelmiştik ve aynı banka oturmuştuk. Yağmur yağıyordu ve hastaydım. Hiçbir şey söylemedim ve montuma iyice sokuldum. Hava iyice kararmıştı ama Denizin düşüncelerinin de hava kadar kara olduğunu hissedebildim. Yüzüne baktığımda havayı içine çekiyordu.
"Çok güzel kokuyor. Toprak kokusu ve denizin kokusu." İçime çektiğimde havanın rahatlattığını hissettim.
"Rahatlatıyor."Kafasını onaylar biçimde salladı.Cebinden sigara paketini çıkartıp bir tanesini dudağının arasına sıkıştırdı. Paketi bana uzatarak "Bu daha çok rahatlatıyor."dedi.
"Ben daha evvel hiç içmedim." dedim büyük bir dürüstlükle.
"Bir yerden başlamak gerekiyor."Şuan resmen bana sigara içmemi söylüyordu ve ben hayır demek yerine sigaraya uzandım.
"Dudaklarının arasına koy." Dediğini uyguladım. Çakmağı çıkarıp kendi sigarasını yaktı. Ve derin bir nefes alıp üfledi. Sigarayı ağzına geri koymadan evvel "Şimdi sigaranı yakacağım ve sen içine çekeceksin. Boğazın yanabilir, bu normal."Kafamı onaylar biçimde sallayıncı sigarasını dudaklarının arasına koydu. Dudak yapısı ve sigara o kadar muhteşem duruyordu ki. Kafasını bana doğru uzatınca kalp atışlarım hızlandı. Ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırken kendi sigarasını benim sigarama değdirdi. Dudaklarımızın arasında bir iki santim vardı ve sigaraya odaklanamıyordum. Gri gözleri gözlerime "Hadi!" dercesine bakınca derin bir nefes aldım. Sigaranın ucu kızarmaya başladığında yaktığımı anladım ve o anda boğazıma bir şey oldu . Sanki birisi boğazımı tırmalıyormuş gibi hissettim ve kafamı Deniz'den uzaklaştırarak öksürmeye başladım. Nefes alamıyordum ve boğazıma bir şey olmuştu. Deniz sigarasından büyük bir nefes çekti ve gülmeye başladı. Bu mutludan çok öylesine bi gülüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz
Teen FictionBelki de onların kaderleri birbirlerine isimleriyle bağlandı. Sınıfta gözleriyle etrafı tararken gözlerimiz buluştu. Yeşilin en güzel tonu olan gözlerine bakıp içimden geçirdim "Buraya oturmayı aklından bile geçirme." -O sırada gözlerim "Burada otur...