Aerosmith - Dream On
Multmedia: Deniz'in fotoğrafı
"Öp beni."
Kalbimin bütün vücudumda pompalandığını hissediyordum. Kulaklarım kalbimin sesinden dolayı uğuldarken her saniye heyecanım daha çok artıyordu. Yağmur şiddetini arttırırken hala neyi beklediğini merak ettim. Gözlerimi açmaya karar vermiştim ki nefesimi kesecek şekilde dudaklarımız bütünleşti. Dudakları dudaklarımda öylece duruyordu. Biraz hareket ettirip alt dudağını dudağımın arasına aldım. Yumuşacık ve tatlıydı. Bu anı ne kadar özlediğimi haykırıyordu bütün vücudum. İçimdeki özlemi dindirmek için dudaklarını daha çok sömürmeye başladım. Bir elim sırtını tutarken diğer elimi saçlarının arasına daldırdım. Onu kendime mümkünmüş gibi daha çok bastırdım ve üzerine eğildim. O ise hiç hareket etmiyordu. Gözlerimi yavaşça aralayıp ona baktım. Gözlerini kapamış öylece hareketlerimi bekliyordu. Sanki ne yaparsam karşı çıkmayacak gibiydi. Gözlerimi tekrar kapayıp alt dudağını dişledim. Bu hareketim ağzını açmasına neden olmuştu. Dillerimiz buluştuğun da bütün vücudum şehvetle kavruluyordu. Dilim ağzının içinde hareket ederken uzun zamandır hareketsiz duran Deniz bir anda bana eğilip dilini kullanmaya başladı. Sanki yılların özlemini dindirmek ister gibi öpüşürken kendimi daha evvel hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim. Parmakları saçlarımın arasından geçti ve bir tutamını çekti. Bu haykırır gibi inlememe sebep olmuştu. Onun deneyimli olup olmadığını bilmiyordum ama ben onun karşısında hiç bu kadar özgür ve deneyimli hissetmemiştim. Onun öpüşüyle var oluyordum. Dudaklarımdan ayrıldığında dudaklarım onun boşluğunda yok oluyormuş gibi hissetti. Alnını benimkine dayayıp fısıldadı.
"Bu geceyi unut." dedi ve cevap vermeme fırsat bırakmadan tekrar dudaklarımla birleşti. Belini tutup kendime bastırdım ve onu daha evvel hiç hissetmediğim kadar hissettim. Elleri saçlarımı dağıtırken yer ayaklarımın altında kayıyordu. Dudaklarının en küçük zerresini tatmak ve ezberlemek istiyordum. Öpüşmemiz daha büyük bir tutkuya dönüşürken ne zamandır bu halde olduğumuzu beynim algılamıyordu. Sadece bu an vardı. Bitmemesi için ömrümü verebileceğim anlardan biri. Deniz ile olduğum sürece hiç bitmesini istemediğim bir masalı yaşıyordum sanki. Artık ikimizde nefessiz kalırken dudaklarımız yavaş yavaş birbirimizden ayrıldı.Gözlerimi aralayıp yüzüne baktığım da gri gözleri dudaklarımdaydı. Ben de dudaklarına baktığım da daha demin yaşadığımız şehvetli anın etkisiyle kıpkırmızı olup şişmişlerdi. Bu beni daha fazla tahrik ederken kendimi frenleyebildim. Çünkü Deniz fazlasıyla üzgün gözüküyordu. Elimi yanağına uzatıp yavaşça okşadım.
"İyi misin?" Gözlerini bana çevirdiğinde fazlasıyla pişmanlık yüklüydü. Bir şey demeden başını salladı ve yanımdan geçti. Ona doğru bir iki adım atıp kolunu tuttum.
"Pişman mısın?" diye sorduğumda başını önüne eğdi. Sanki yüzüme bakarak konuşmaya çekiniyor gibiydi. Cevabı biliyordum. Kolunu bırakıp adımlar atmaya çalıştım, daha çok yalpalıyordum. Ama çok geçmeden o benim kolumu tutup beni kendine çevirdi.
"Değilim. İşte sorun da orada. Pişman olmam gerekiyordu." Yüzümde hafif bir gülümseme oluşurken onu kollarımın arasına çektim. Kokusu yağmurla birleşip dünyanın en güzel kokusuna dönüşmüştü. Yağmurdan ıslanan saçlarını yüzünden çektim ve o hayran olduğum yüzüne baktım. Onun yanındayken hiçbir şey önemli değildi işte. Sadece o vardı. Sadece biz vardık. Ona eğilip yanağını öptüm.
"Islanıyoruz." Başıyla hafifçe onaylayıp kollarımdan çıktı. Büyük bir sessizlik içinde ana caddeye geldik . Sessizliği bozan ben oldum.
"Benimle gelir misin?" Sorum üzerine başını kararsızca birkaç kere salladı. Gelmekle gelmemek kaldığını hissedebiliyordum.
"İrem?" diye sorduğun da sinirle omuz silktim. Hay ben İremi.. O geceye lanet olsun. Deniz'e İrem olmadığını söylemem gerekiyordu ama nedense söyleyemiyordum. Belki de yalan söylediğimi öğrenirse arkasını dönüp koşarak uzaklaşırdı ve şu an son istediğim şey gitmesiydi. Bir şey dememek yerine yoldan gelen taksiyi durdurdum. İçeri girdiğimde ona soru soran bakışlarımdan yolladım. Çok geç olmadan cevap gelmişti. Taksiciye adres verdikten sonra büyük bir sessizlik oldu. Geçen sefer taksiye bindiğim de ne kadar yalnız olduğunu düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz
Teen FictionBelki de onların kaderleri birbirlerine isimleriyle bağlandı. Sınıfta gözleriyle etrafı tararken gözlerimiz buluştu. Yeşilin en güzel tonu olan gözlerine bakıp içimden geçirdim "Buraya oturmayı aklından bile geçirme." -O sırada gözlerim "Burada otur...