- İyi işte. Annen ve baban uyanmadan işimizi bitirip geliriz.
- Saat sabahın altısı...
- Geldiğimde garajda ol.
Ekran kapandı ve tabletime giren metal sinek usb girişinden çıktıktan sonra tekrar havalanarak pencereden dışarı çıktı. Ne yapacağım şimdi? Üzerimi giyinmem gerek. Evet, hemen üzerimi giyinmeliyim. Pijamamı çıkartıp alelacele bir şeyler giyindim üzerime. Yanıma telefonumu ve bir miktar para aldıktan sonra dışarı çıktım ve kaldığımız evin kapısını yavaşça kapattım. Garaja doğru ilerliyorum. Sabah erken saatlerde uyanmayı sevmiyorum ama erken saatlerde hava çok güzel oluyormuş. Tertemiz ve ılık bir rüzgâr, kuşların cıvıldamasından başka duyulan bir ses yok. Adımlarımı biraz hızlandırdıktan sonra hemen araba garajına ulaştım. Star çoktan gelmiş beni bekliyor. Star'ı görür görmez o kadar sevindim ki hemen yanına koşup kaputun üzerine atlayarak O'na sarıldım. Çok komik ama ilk kez bir arabaya sarılıyorum.
- Ben de seni çok özledim Yiğitciğim ama gitmemiz gerek, acele etmeliyiz.
Star, kapıyı açar açmaz kaputun üzerinden indim ve hemen içeriye girdim, arka koltuğa oturdum. Koltuğun üzerinde giyinmem için yine aynı siyah beyaz tulum duruyordu.
- Star, tulumu giyininceye kadar biraz bekler misin?
- Dışarıda bir yerlerde giyinmeyeceksin herhalde!
- Tabi ki de dışarıda giyinecem.
- Kaybedecek vaktimiz yok, burada giyinmen gerek.
Star, aniden harekete geçti ve hızlı bir şekilde yolda ilerlemeye başladık. Bir arabanın içinde giyinmek ne kadar zor olabilir ki! Tişörtümü bir çırpıda çıkardıktan sonra pantolonumu çıkarmak için hafifçe ayağa kalktım. Tam çıkartıyordum ki öndeki iki koltuğun arasında duran bardaklığa çene üstü kapandım.
- Özür dilerim Yiğit, kırmızı ışık yandığı için aniden durmak zorunda kaldım.
- Çeneeeeeem, offfffffff...
Bir kaza bela olmadan giyinebilirim İnşallah. Yeşil ışık yanınca Star yine ani bir şekilde kalkış yaptı ve süratle ilerlemeye başladı. Şimdi sıra tulumu giymeye geldi. Tam tulumun alt tarafını bacaklarıma geçirecektim ki Star havalanmaya ve birden bire gökyüzüne doğru dik açıyla uçmaya başladı. Şu anki halimi anlatmaya çekiniyorum. Arka koltuğa iyice yapıştım ve tulumum bacaklarımla birlikte arabanın tavanına yapıştı. Tıpkı rokete binmişim gibi gökyüzüne resmen dik bir açıyla çıkıyoruz.
- Staaaaaaaar...
- Kusura bakma kanka, bu arada sana kanka diyebilir miyim Yiğitciğim.
- Diyebilirsiiiiiiiiiin.
Dik açıyla gökyüzüne doğru tırmanışa geçişimizden faydalanarak bacaklarımı ön koltuklara doğru iyice yasladım ve tulumun geri kalan tarafını üst tarafıma iyice çektim. Kollarımı da geçirdikten sonra fermuarımı çektim. Huhhhh, nihayet. Tulumumu tamamen giydikten sonra koltuk kenarlarındaki emniyet kemeri hemen vücuduma dolaşarak kenetlendi. Şu an kendimi daha güvende hissediyorum. Işıklı ön panelde Star siyah bir animasyon köpek olarak benimle konuşmaya başladı.
- Beni ve maceralarımızı çok özlediğini tahmin ediyorum kankacığım, ne dersin?
- Ne yalan söyliyeyim, özledim Vallaha.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Star
Teen Fiction8-15 yaş çocuklar içindir. Yiğit ve Çiğdem isimli iki kahraman çocuk, ileri seviyede teknoloji ile donatılmış olan "Siyah Star" isimli muhteşem bir araba ile müthiş maceralara atılırlar.