Kuyu #4

267 63 91
                                    

My Heart Is Lean Your Heart

Çok Manyak bir bölüm! 😌↩

deniz_cdc
Yorumlarda bununla ilgili ifşalar vermeyin lütfen.
altuntas_58

-

Gece / iki çeyrek

Kurt mu köpek mi olduğunu kestiremediğim hayvanın acı çığlığıyla gözlerimi açtım. Karadenizdi işte! Neresinde ne olacağı belli olmuyordu. Uyumaya çalıştım; sağa döndüm, sola döndüm. Çitten kuzu atlatmak gibi gerizekalıca bir şeyi bile yaptım! Sonunda pes ederek yorganı üzerimden attım. En azından kabus falan görmemiştim. Beyaz renkli tavanı izledim bir süre. Boş boş düşündüm, sonumun ne olacağını... bulamadım.

Derin bir nefes alarak yatakta doğruldum, pencereden ileri baktım. Hafif rüzgar esiyordu. Esnedim ve ayağa kalktım. Eskiden olsa geceleri uyandığımda korkudan ağlardım, fakat şimdi kendimi güvende hissediyordum.
Pencereden bakarken gözüme bir adam takıldı. Bu evin bahçesindeydi. Put gibi dikilmiş, pür dikkat etrafı inceliyordu. Pencereye iyice yaklaştım. Kimdi bu adam? Gecenin bir vakti ne yapıyordu bahçede? Pekala da korkunç bir adamdı. Gecenin ikisinde, sokak lambalarının altında oldukça ürkütücü bir izlenim veriyordu.

Kafasını kaldırdı, pencerelere baktı. Beni gördü... Korktum, birkaç adım geriye çekildim. On, on beş dakikalık korkunç bir sürecin ardından gitti mi diye yeniden baktım. Oradaydı... Bana bakıyordu...

Sapık mıydı? Birini çağırmalı mıydım?

Sonunda kimsenin uykusunu bozmak istemediğime karar kıldım. Sonuçta kapılar kilitli, camlar kapalıydı. Adamın amacını bilmiyordum ama, yanıma ulaşması imkansızdı sonuçta, değil mi?

Ah,

Ufak bir ayrıntımız var!

Aslında ufak değil,

Ben insanlardan korkuyorum!

Yatağın içine girip korkuyla kendimi sıktım. Ya bir şekilde eve girip beni aileme götürürse? Ya beni buradan çıkarıp soğuk bir kuyuya atarsa?
Gözlerimden bir kaç damla yaş süzüldü. Seni izleyen, gecenin ikisinde bahçede dikilen adam için ağlıyor olamazsın herhalde, demeyin. Bu korkunç.

Yorganı karnıma bastırdım, ağlayarak sabah olmasını bekledim. Saat üç oldu, dört oldu, beş oldu. Adam gitmedi! Öylece dikildi, pencereme baktı!

09.30 / sabah

"Al bakalım."

Atahanın elime tutuşturduğu telefona bön bön bakmaya başladım.

"Bu..."

"Yeni telefonun." diye tamamladı sözümü. "Telefonsuz yaşayabileceğini mi sanıyordun?" Şakayla karışık söylediği şeylere minnetle güldüm.

"Çok teşekkürler, çok düşüncelisin." Omuz silkti ve telefonu elime tutuşturdu.

"Varsa arkadaşlarını falan kaydet. Benim, Feridenin ve Rıza Amcaların numaralarını kaydettim." dediğinde kafamı salladım. Yeniden teşekkür edecektim, fakat saçma olacağına kanaat getirerek sustum ve yalnızca bir cümle kurabildim. "Hakkınızı asla ödeyemem Atahan."

"Abartmana gerek yok Ezel. Sadece bir telefon."

Kafamı sola yatırdım ve dudaklarımı birbirine bastırdım. Bu halime güldü ve, "Bugün işe gitmiyorum, sana Karadeniz turu attıracağım. Var mısın?"diye sordu.

KUYUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin