Anger

650 42 18
                                    

"Yenilmezler şehri boşaltıyormuş. Yanında seninkiler de varmış." Dedi kız ve parmaklarını hafifçe masada dolaştırdı. Pek bir şey düşünebildiği söylenemezdi. Sadece, Tony Stark'tan nefret ettiğini biliyordu. Başka bir şey değil. Ve onu öldürmek pahasına ölmeyi göze alıyordu.

Tony Stark'ın ona ne yaptığını dün gibi hatırlıyordu. Ailesini öldürmüştü. Gözünü kırpmadan. Ve bunların hepsini sadece para için yapmıştı. Daha çok insan öldürülmesi için silah yapmak, onları satıp para kazanmak için. Bunu onun yanına bırakamazdı. Bırakmayacaktı da. Ölse de bırakmazdı. Musallat olurdu, yine de bırakmazdı.

"Başarabileceklerini sanıyorlar." Dedi mekanik ses. İç çekme gibi bir ses çıkarttı. "Ne aptalca bir çaba. Kurtarmaya çalışıyorlar ama kimsenin kurtarılmasına gerek yok. Bunu göremiyorlar."

"Bensiz plan yapabilmeleri bile şaşırtıcı." Dedi Steve yavaşça. Mavi renkle parlayan gözlerini yerde tutuyordu. "Gelişim gösteriyorlar ama pek işe yaramayacak."

"Küçük kopyalarından biri sinirimi bozuyor." Dedi bir anda Alice. Cidden kafasına takılmıştı. Ultron gibi davranmadığı kesindi. Daha farklı davranıyordu.

"Her birine ihtiyacımız var Alice. Hiçbirini yok edemem." Dedi Ultron düşünceli bir sesle. Plan yapıyor olmalıydı. Ordusu hazırdı. Alice ve Steve de onlarla beraber savaşacaktı ama Ultron kendisini henüz o kadar iyi tanımamıştı galiba.

"Onunla aynı ortamda dövüşmem ben Ultron." Dedi Alice gözlerini yukarı kaldırarak. Tehditkar bakıyordu ama bu sadece Ultron'u güldürdü.

"Gururun zekandan daha fazla. En son böyle bir vaka yaşandığında Ned Stark'ın kellesi gitmişti." Parmağını nazikçe kızın boynunda dolaştırdı ve keser gibi yaptı. "Bum."

Alice Ultron'un kolunu yakaladı ve kendinden belki de bir metre uzun olan robota baktı. "Beni tanıyamadın galiba. Ned Stark gibi kafamı onurla sıyırmadım. Ama yapabileceklerimi hafife alma."

Ultron elini çekmedi. Kırmızı ledli gözlerini kısıp kıza iyice yaklaştı. "Dişiliğin bana sökmez. Dişlerini bana geçiremezsin. Ben vibranyumdan yapılmayım."

"Ben de Alice Maxwell'im. Tek emrimle ordu bile oluşturabilirim. Tek lafımla yapabileceklerimi bilemezsin."

Ultron çekişmeyi devam ettirdi. Kedinin fareyle oynadığı gibi oynadı kızla bir süre. Hoşuna gitmiş gibiydi.

"Bazı şeyleri gözardı ediyorsun Alice. Burada tek bir Alfa var. Ve o benim." Ardından kızı, kolunun tek hareketiyle odanın ayrı bir köşesine fırlattı. Steve ise sadece izliyordu. Nasıl olduysa Ultron'un gücü, Alice'in üzerinde azalmış gibi duruyordu. Bu, garipti. Üstelik Ultron, onun üzerinde bu kadar hakimiyet sahibi olmasına rağmen.

Alice hızla derin nefesler alıp verirken, Steve yavaşça konuştu. "Sakin ol Alice. Sinirlerinin tepende olduğunu fark edebiliyorum ama rahatla."

Alice göz devirdi. "Sen rahatla da görelim."

Steve omuz silkti.

"Maximofflar sinirimi bozuyor." Dedi Alice alnını ovuşturarak. "Stark sinrimi bozuyor. Thor, Vision, Kara Dul. Hepsi."

"Seni duyuyorum." Dediğini duydu Natasha'nın geriden, atıldığı zindandan.

"Çokta sikime." Dedi Alice asabice. Şuan ona saldırmamak için zor durduğunu söyleyebilirdi.

"Öyle bir organın yok Liz."

"Alice diyorum kaç kere daha tekrar etmeliyim?!" Diye bağırdı ve kadının olduğu tarafa yöneldi. "Neden herkes inatla Liz diyor?!"

Zindanın dışında duvara yaslı metal masadaki sürahiyi aldı ve bir bardağa su doldurdu.

"Çünkü herkes öyle alışık." Dedi Natasha. Sırtını demirlerin hemen yanındaki duvara yaslamıştı. Yorgun görünüyordu. Çökmüştü. Ve buraya kapatıldığından beri pek yemek yememişti. Su da içmemişti.

Alice sudan bir yudum aldı ama sonra dudaklarını birbirine bastırıp parmaklıklara yaklaştı. Merak ediyordu. Cidden merak ediyordu. Kara Dul'un olası bir aşağılanma yada eziyet girişiminde ne yapacağını merak ediyordu.

"Susadın mı Natasha?" Dedi yavaşça. Topukları üzerine oturdu ve dirseklerini dizlerinden sarkıttı. Natasha ona şöyle bir baktı. Güzel dudakları çatlamış, su arzusuyla aralanmıştı.

Kadın, Alice'in ne yapacağını öngörmüş olmalı ki, "Yapma Alice." Dedi yavaşça. "Kendinde değilsin."

Alice başını yana eğdi ilgiyle. Küçük bir gülümseme vardı yüzünde. "Kim olduğumu biliyorsun da konuşuyorsun sanki!" Hafif bir kahkaha attı. Demir sesleri arasında kolayca kayboldu bu kahkaha.

"Sokovya'da, burada beraberdik. Biliyorsun."

Alice bu saçma yalanlar üzerine kendini tuttu. Sinirini başka şekilde alabilirdi değil mi? Alacaktı da. Yavaşça elindeki bardaktaki suyu yere akıttı. Natasha'nın gözleri yere düşen su damlalarına takıldı ve dudakları mümkünmüş gibi daha kurudu, daha da soldu.

"Yapma."

"Neden?" Dedi Alice başını yana eğerek. "Susadın mı yoksa?" Dudaklarını büktü. "Kıyamam derdim ama çok daha fena şeyler yapabilirim."

"Kendinde değilsin." Dedi büyülenmiş gibi.

Daha hızlı akıttı suyu. "Asıl şimdi kendimdeyim Natasha. Beni tanımıyorsun. Beni bilmiyorsun. Yapabileceklerimin sınırı hakkında bir fikrin yok."

"Enerjini ve fikirlerini sabaha sakla Alice." Dedi robotik ses. "O şuan uğraşacağımız son şey bile değil."

Alice bardaktaki son damlayı da döktü ve sinirle, küçük bir bilek hareketiyle bardağı attı. Yavaşça doğruldu. Ardından robota omuz atarak odasına ilerledi.

Vay aq yazmayalı ne kadar olmuş. Yazı da değişti farkındaysanız. Şuan Alice yani Liz çok asabi. Normalde Ultron'un onun üzerindeki etkisi maksimumdu fakat şuanda yaklaşan yüzleşme yüzünden gergin. Asıl sebebi hakimiyet azalması değil. Demir sesini de beğenmedi galiba dldkdld

Ee gençlik, beğendiniz mi? Kendinizi belli eder misiniz?

-Aslı ve Gizem

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 10, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Get Out | Age Of Ultron [Askıda]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin