17. Bölüm

35 4 2
                                    

Enerji dolu ama aynı zaman da tedirgin olacakları bir güne uyanmışlardı. Bugün sıradan bir gün değildi. Bugün adaletin gerçekleşeceği gündü. Mark Gorsky, adaletin ne olduğunu derinden tadacaktı. Bu durumu Annabel bile durduramazdı. Onları durdurmak için çabalamıştı ama onların kulakları tıkanmıştı. Sadece birbirlerinin söylediklerini duyuyorlardı. Ve birbirlerine söyledikleri şey belliydi.

Plan yapılmıştı. Bütün gece oturup plan hazırladılar. Bu planda Donna'ya çok büyük bir rol düşüyordu. Mark'ın aklını başından alacaktı. Bunu da sadece o yapabilirdi. Tehlikenin farkındaydı. Yine de umursamıyordu. Bu yola adım atılmıştı. Geri dönülemezdi.

Donna giyinip evden çıkmıştı. Deniz kenarında oturuyordu. Saat yediydi. İnsanlar bu saatte sahilde olmadığı için şanslıydı. Mark'a mesaj atıp bulunduğu yeri söylemişti. Konuşmaları gerekiyordu. Bunu okuyan Mark, oturduğu yerde duramayıp arabasına bindiği gibi Donna'nın yanına gitmişti. Onu bekleyen Donna, araba geldiği zaman içine oturmuştu. Mark'a inme fırsatı vermemişti. Oturduktan sonra çekingen bir tavırla ona bakmıştı. Bu bakışın onu delirttiğini biliyordu. Mark'ı baştan çıkartmak onun için çok kolaydı.

"Üzgünüm. Beklerken yorulduğum için oturmak istedim."

Mark centilmence davranıyordu.

"Özür dilemene gerek yok. Böyle şeylere kırılacak biri değilim. Şimdi anlat bakalım. Konuşmamız gereken konu nedir?"

Donna derin bir nefes alıp başını öne eğmişti.

"Sen haklıymışsın."

Mark kaşlarını havaya kaldırmıştı.

"Hangi konuda?"

"Patch konusunda. Benim için iyi bir eş olamayacağını söylemiştin. Sana inanmadım. Şimdi farkına varıyorum."

Bu konuşma Mark'ın hoşuna gitmişti. Gülmek istese de kendini tutuyordu.

"Fikrini değiştiren nedir?"

Donna ona bakmıştı.

"Beni terk etti. Mesajlarıma cevap vermiyor. Aramalarıma geri dönmüyor. Birden ortadan kayboldu. Ailesiyle konuştum. Yerini bilmiyormuş gibi davranıyorlar. Ama biliyorlar. Rol yapmayı beceremiyorlar. Bu benim kalbimi çok kırdı. Uzun süre ağladım. İşe bile gitmedim. Sonra aklıma sen geldin. Beni uyarışını hatırladım. Özür dilerim Mark. Seni dinlemeliydim."

Mark'ın keyfi yerine gelmişti. Sevdiği kadın ona doğru bir adım atıyordu. Bu adımları karşılıksız bırakmayacaktı tabi.

"Artık üzülmenin bir anlamı yok. Kendini o sefil adam için üzmeni istemiyorum."

Donna kucağına koyduğu küçük çantasının ağzını açıp içindeki tabancayı alıp,

"Nişanlıma bir daha zarar veremeyeceksin." deyip ona doğrultmuştu.

" deyip ona doğrultmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Adaletin BekçileriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin