Yavaş yavaş aşağı doğru süzülülen yağmur tanelerini camdan izliyordu .Ona o kadar çok anlamlı geliyordu ki tek damlanın kolay kolay aşağı akamaması ancak ve ancak bir damlanın diğer bi damlaya yapışıp aşağı doğru hızla akabilmesi.Cama vuran yağmur damlası ne kadar çok damlaya değerse o kadar hızlı aşağı süzülüyordu.Yağmur damlaları tıpkı insanlar gibi değil mi ? Birlikten kuvvet doğmaz mıydı?
Tuna buğulanmış cama "Elisa" yazdı.Ne zaman buğulu bir cam görse onun ismini yazmaktan alıkoyamıyordu kendini.Bunu tek cam değil ;gördüğü her boş kağıt ,her boş duvara uygulardı.Elisa, Tuna'ın kalbindeki boşluğu tamamlamıştı.Oda gördüğü her boşluğu Elisa yazarak tamamlıyordu.
Gözlerini kapattı bir süre sonra irkilerek açtığında göz bebekleri büyümüş ve nefes alış verişi hızlanmıştı.Aniden cama yumruğunu vurdu.Ne zaman gözünü kapatsa Elisa'yı nasıl kaybettiği gözünün önünde canlanıyordu.Onun Tuna'yı kurtarmak için gözünü kırpmadan silahın önüne atlamasını hazmedemiyordu.Her düşündükçe sinirlenip elini bir yere vurup kendi canını yakınca bir nebze olsun rahatlayabiliyordu.
Kanayan eline aldırış etmeden duvardaki Elisa'nın fotoğrafına yöneldi.Canı yanıyordu,canının yanmasına sebep olan eli değil,özlemiydi.Özlüyordu, ona sarılıp doyasıya ve koklayabilmeyi çok özlüyordu.
Söz vermişti kendini öldürmeyeceğine dair Elisa'ya.Onu her özlediğinde kendini öldürmemek için zor tutuyordu.Canından bile çok sevdiği Elisa'ya söz vermişti ama dayanamıyordu yokluğuna.
Elisa'nın duvardaki resmine yaklaşıp elini yavaşça onun yüzünde gezdiriyordu.Eli her hareket ettiğinde kan elinden dirseklerine doğru yavaş yavaş süzülüyordu.Gözleri dolmuştu ona her dokunuşunda zoruna gidiyordu.Onun sıcacık bedenine dokunmak yerine sadece duvarda asılı duran, duvarın soğukluğunu yansıtan bi fotoğrafa dokunmak.Boğuk ve titreyen sesiyle:
-Neden ! Neden bunu yaptın Elisa!Neden?Sol kolunu fotoğrafın üzerine koyup yüzünü yasladı.Her neden? diyişinde sağ eliyle de fotoğrafa yavaş yavaş yumruk atıyordu.Yokluğunu hazmetmek onun için imkansızdı.
Onsuz yaşamak ,güneşsiz sabah gibiydi.
Onsuz yaşamak ,öğrencisiz okul gibiydi.
Onsuz yaşamak, şekersiz çikolata gibiydi.
Onsuz yaşamak, ruhsuz yaşamak gibiydi.