3. BÖLÜM

2.2K 95 34
                                    

(Medyada Lara ALEM var)
" SU NAM-I DİĞER AZRAİL " dedi arkamdan tanıdık bir ses. Bu Emirdi. Ateşin gurubundan olan hatta larayı seven çocuktu. Of bu nereden öğrenmiş be. Emir bana doğru yaklaşınca yine konuşmaya başladı.

" Noldu küçük ezik senin AZRAİL olduğunu herkes öğrensin mi istersin yoksa sadece ateşe söylememi mi " dedi. Ateşle emir aynı. İkiside ukala.

" Aa emir görmeyeli nasılsın. Lara da çok iyi. Sonuçta canım arkadaşım lara sözümden ayrılmaz bir kız. Acaba diyorum lara ile sevgili olamadan sizi iyice mi ayırsam yoksa bu sırrı kimseye söylememesen mi " dedim. Onu tam da zayıf noktasından vurmuştum. Yüzü kasıldı ve dişlerini sıkmaya başladı. Sonra aklına gelen birşeyle sırıttı. Parmağını şıklattığında adamları etrafımı sarmıştı. Emir yüzüme bakarak sözlerine devam etti.

" Senin dediğin seçenekler benim için geçerli olamayacak canım arkadaşım su. Çünkü ben senden bir sıfır öndeyim. Şimdi söyle bakalım seni burada döve döve öldürelim mi yoksa küçük sırrını bütün okul duysun mu. Hadi arkadaşımsın diye sana bir ayrıcalık yapayım. Bu küçük sırrını birtek ateş duyacak anlaştık mı " dedi. Ukala pis herif. Adalet istiyorum hakim bey diyesim geldi ama diyemedim. Onlar on kişi ben bir kişiyim. Ve onlar öküz gibiler. Ama birşeyi unutuyorlar. Ben on beş kişiyi on dakika da halletmiş bir insan olarak bunlar benim için çerez olacak.

" Bitti. Senin kurallarının devri geçti de gidiyor. En iyisi sen benim kurallarıma yer aç. Şimdi şu konuyu baştan düşünelim " dedim. Emir kafasıyla iki adamına işaret verdi. İkisi birden üstüme atılınca yana kaydım ve birbirlerine çakıştılar. Sözlerimi söylerken hem adamları dövüyordum hemde anlaşmamızdaki yanlışlıkları anlatıyodum.

" Sen larayı, onun uğruna ölecek kadar çok seviyorsun dimi. Ben bunun cevabını evet olarak biliyorum ve öyle de kabul edeceğim. Larayı sana ayarlayabilirim ama sende bana karşılığında küçük sırrımı kimseye söylemeyeceğine söz vereceksin." dedim. Bence gayet açıklayıcı ve ikna edici konuşmuştum. Hayır demesi imkânsız. Larayı sana ayarlıyıcam dediğimde resmen gözlerinin içi parlamıştı. Bu teklife hayır diyeceğini zannetmiyorum. Ve söylediğim sözlerde de haklı çıktım.

" Peki Azrail kimseye söylemiycem ama sende bana larayı ayarlayacaksın söz mü " dedi. Bu çocuk lara'yı ne kadar çok seviyor. Anlaşmayı kabul ettiğine göre benim de lara'yı ona ayarlamam lazım. Aceba nasıl yapcam. Neyse laranın da hafiften gönlü vardı zaten. O yüzden hemen kabul eder bence. Emirin adamlarını dövdükten sonra kendi yoluma ilerlemeye başladım. Arkamdan yine bağırdı.

" Eğer ayarlamazsan AZRAİL o zaman ben senin AZRAİLİN olurum. " dedi.

" Azrail olmak bir kişinin hayatını mahvetmekle olmuyor canım. Git öğrende gel " dedim ve yoluma devam ettim.

Eve gelince üzerime daha rahat şeyler giyindim. Bu arada elbise ile adam dövdüm ama dövme şeklimde sadece yumraklarım ve kafa atmalarım konuştu. Yani eteğim açılmadı. Merti arayıp babam denen şahısı depoya götürmüşler mi, götürmemişler mi sorusunu sormalıyım.

" Alo mert babamı depoya götürdünüz mü "

" evet efendim. Hâlâ şok içinde kimin depoya getirdiğini bilmiyor. "

" iyi bilmesinde. Ben gelene kadar hiçbirşey yapmayın veya irtibata geçmeyin "

" peki efendim " dedi.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SABAHSIZ GECE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin