6. BÖLÜM

1.6K 84 66
                                    

(Medyada Ateş YENER var. İyi okumalar)
Tam eve gitmek için arabama binecektim ki arkamda birini hissettim. Arkamı korkuyla döndüm ve yine biri yoktu. Ama emindim arkamda biri vardı hem gölgesini de görmüştüm. Neyse arabama bindim ve eve doğru yol aldım.

Eve girince direk odama girip uyumaya çalıştım. Bugün olanları unutmak istiyordum.

Sabah alarmla uyandım. Lavaboya girip rutin işlerimi tamamladıktan sonra dolabımın başına geçtim.

(Su ve giyindikleri) Aşağı inip kahvaltı yaptım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Su ve giyindikleri)
Aşağı inip kahvaltı yaptım. Okula arabamla gitmeye karar verdim. Çünkü ateşin bugün okula gelip, gelmediğini merak ediyordum. Okula İlerlerken müzik açtım. Şarkının adı Inna - Bad Boys.

Okula varınca hızla sınıfıma çıktım. Ateş bugün okula gelmişti. Hemen yanına gidip oturdum. Bana bakmıyordu. Sıraya bakıyordu.

" Dün niye geldin evime " dedi. İyi de o nereden biliyordu. Bende konuşmaya başladım.

" Ben seni merak ettim. Sen iyi misin " dedim. Bana bakmıyordu. Bende çenesinin altından tutup bana bakmasını sağladım. Yine gözgöze geldik. Yüzünün her bir santimini inceliyordum. Çok yakışıklıydı. Ama hâlâ bana öfkeli bir şekilde bakıyordu. Ayağa kalktı ve kolumdan tutup peşinden sürüklemeye başladı.

Okulun terasına gelince durdu. Konuşmaya başladı.

" Merak etme beni. Yaklaşma bana diyen sendin. Şimdi de ben söylüyorum. Uzak dur benden " dedi. Arkasını dönüp giderken bu sefer ben konuştum.

" Sana ihtiyacım var. Sensiz olmuyor. Lütfen, sana yalvarırım ne yaparsan yap ama beni sensiz bırakma. Derdin olunca senin yanında benim olmam lazım. Üzüntünü ve sevincini benimle paylaşman lazım. Sadece yanında olmak zorundayım. Çünkü seni seviyorum ateş " dedim. İçimdeki herşeyi dökmüştüm ve rahatlamıştım. Yanına gidip birden sarıldım.

Karşılık verip de sarılmıyordu. Sonra beni şiddetli bir şekilde itti.  terasın yanına kafamı çarpmıştım. Gözlerim kararırken, elim kafama gitti. Kafam kanıyordu ve ateşin gözleri kırmızı olmuştu ama bu sefer kalın ve sivri dişleri de vardı. Her yer karardı. En son ateşin sesini duydum.

" Seni incitmek istemiyorum. Bu yüzden yaklaşma bana " dedi. Gözlerim kapamış, birisi beni kucağına almıştı. Gerisi ise BOŞLUK.......   

Uyandığımda başım çatlıyordu. İki kişi hararetli bir şekilde konuşuyorlardı. Kim oldukları hakkında hiçbir fikrim yoktu. Çünkü hem gözlerimi açamıyordum hem de sesler gidip, geliyordu. Göz kapaklarım açılmamak için zorlanırken ben onları açmayı başardım. En başta etraf karanlık olsa da sonradan netleşmeye başladı. Ateş ve doktordu.
Kendimi zorluyarak ateşe seslendim.

" Ateş " diyebildim. Ateş ilk önce üzgün baksada sonradan yine eski, kızgın bakışlarına döndü. Tam arkasını dönüp gidiyordu ki arkasından seslendim.

" Ateş lütfen gitme " dedim. Durdu ve bana doğru döndü. Hızlı bir şekilde yanıma gelip, çenemi sıkmaya başladı.

" SANA ZARAR VEREBİLİRİM CÜMLESİNİN NEYİNİ ANLAMIYORSUN HA. BEN BİR YARATIĞIM. BEN BİR KURT ADAMIM. BİZ, SİZ İNSANLARI PARÇALAR VE YERİZ. ÇOK VAHŞİCE DEMİ. O YÜZDEN BENİ SEVME " diye bağırdı ve kapıyı sertçe çekerek gitti.

Arkasından sessizce " Seni seviyorum " diyebildim. Korkuyordum. Evet ben ateşten korkuyordum. Onlar insanları parçalar ve. Bu çok kötü birşey. İnsanları neden yemek istesinlerki. Tabi yaa çünkü onlar insanlarla karınlarını doyururlar.

Hemen ayağa kalktım ve hastane üstlerinden kurtuldum. Üzerime kendi kıyafetlerimi giyindim. Hastaneden hızlı bir şekilde ayrılıp, ateşin evine doğru yol aldım. Arabamı mert getirmişti. Son anda arabayı sağa kırıp en son kaçtığımız ormana doğru ilerledim. O cesetin yanına gidip herşeyi tek tek araştırmalıydım.

Cesetin yanına gelince gözlerinin hâlâ açık olduğunu gördüm. Cesetle gözgöze gelince bana üzgün bir şekilde bakıp konuştu.

" Gi-git bu-bu-buradan. Se-seni de öl-öl-öldürebilirler " dedi. Ona yardım etmek istesemde dediği şeyi yapıp hemen oradan uzaklaşmaya çalıştım. Ama farkederseniz ÇALIŞTIM. Uzaklaşamadım çünkü ateş karşıma çıktı.

" Ne işin var burada " dedi. Bu sefer gözleri sarıydı. Ama bu hâli bile çok korkunçtu.

" Hi-hiç ben sadece bu-burayı gezmeye ge-gelmiştim " dedim. Allah beni almıya. Kekelemiştim. Ağlıyacammmm.

" Artık herşeyi anlatma vakti. Önceden de söylediğim gibi ben bir kurtadamım su. Dişlerimizle siz insanları parçalar ve yeriz. Çok güçlü insanları dönüştürürüz. Gözlerimizin gerçek rengi sarı. Ama çok sinirlenince kırmızı oluyor. Sürümüzü geliştiririz ki daha güçlü olalım. Sürümüzü geliştirme nedenimiz VAMPİRLER " dedi ateş. Ne!! Bunların birde vampirlerimi var. Aman ya rabbim.

" Pis kan emicilerle beraber her zaman sizi öldürmek isteriz ama birbirimizle de savaşa hazırlanırız. Vampirler ve kurtlar savaşı. Bu savaşı kazananlar sadece insan yiyebilcekler. Kazanamayanlar hayvanlarla beslenecek. Bizim birde alfamız var. Yani kart adamların başı ve en güçlüsü. Bizi yöneten tek kişi. Onu öldüren kişi alfaya dönüşebilir. Ama buna şuana kadar kimse yapamamış. Alfa dolunayda dönüşüm geçirip, insanları öldürmek için can atan tek kişi. Dolunayda onu bir yere kilitleriz. Evet öğreneceğin şeyler bu kadar. Ve son bir uyarım daha var. Eğer bir alfa sana ' Seni dönüştürüp hayatını düzeltebilirim ' derse kabul etme. Kurt adamla alfayı ayırma şekli de şu. Alfanın normalde gözleri maviye döner " dedi. Sonra hızla yanımdan ayrıldı. Kendime bir cimcik bastım. Ama rüyada değilmişim çünkü canım acıdı.

Arabama doğru koşuyordum. Niye mi çünkü biricik kurt adamların, biricik alfası peşimde. Bilerek yavaş geliyordu. Daha hızlı koşmaya başladım ama arabamı bulamıyordum.

" Neden benden kaçıyorsun. Bende senin gibi bir insanım " dedi alfa. O zannediyoki ben hiçbirşey bilmiyorum. Saf adam.

" Ahh gerçekten mi seni bunak alfa zınbırtısı. Ben hiçbirşey bilmiyor muyum " dedim. Tamam ağır konuştum. Ama sonuçta her şekilde ölecektim. Acısını çıkartayım demi.

" Yaa öyle mi " dedi ve hemen yanıma geldi. Tabi dört ayak üzerinde. Yanıma gelince normal insan gibi durdu.

" Evet aynen öyle " dedim. Yürek yemiş sanki mübarek neyine güvendin evladım. İçimden bu şarkıyı tekrarlayınca daha bir heyecanlanmıştım. Etrafımda dolanmaya başladı.

" Peki sen alfanın kim ve ne kadar güçlü olduğunu biliyor musun " dedi.

" Biliyorum. Alfa küçük bir köpecik sürüsünün başı. Ve güç olarak da sadece insanlara gücü yeten ama vampirlerde içine sinen bir yaratık " dedim. Gözleri kırmızıya dönüştüğüne göre çok sinirlendi.

" Noldu benden korktun mu veya çok mu sinirlendirdim seni " dedim. Boynumdan tuttuğu gibi ağaca fırlattı beni. Sırtım inanılmaz bir acı ile karşı karşıyaydı. Bu bunağa yenilemezdim.

Ayağa kalktım. Yanıma gelince karnına bir tekme savurup, suratına da dizimi geçirdim. Hiçbirşey olmadı. Ay bu sefer fazla cesaret içime kaçtı. Daha kötü oldu. Bana sırıtarak baktı. Sonra gözleri boynuma kaydı. Hayır beni parçalamasına izin veremem. Yanından sıyrılıp koşmaya başladım. Arkamı döndüğümde sırıtarak bakıyordu. Sonra birden yüzü düştü. Bense önüme döndüğümde birine çarptım. Kafamı kaldırdığımda bir varlık karşımda duruyordu. Varlığın gerçek adı VAMPİR....

Aslında bölüm daha önce gelcekti ama silindi. Wattpade baya bir saydırdım. Sinir krizi geçirdim. Ama sonunda bölüm yazabildim. Artık sizde bu emeğimin karşılığı olarak vote ve yorum atın.

SABAHSIZ GECE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin