SABAHSIZ GECE

8. BÖLÜM

(Medyada Yankı BAŞSOY var. İyi okumalar)
Tam arabama binecekken biri omzumdan tutup durdu beni. Ateş. Acaba burada ne işi var.

" Dün neler yaşadın. Hepsini tek tek anlatacaksın bana " dedi. Dün neler yaşadıııım.. Hah hatırladım. Hatırlamaz olur muyum. Dün bir vampir ve kurt adamın ortasında kaldım. Kurt adam mı dedim ben şey diyecektim. ALFA. Eğer bunları ateşe anlatırsam beni hayatta sağ bırakmaz. En iyisi anlatmamak.

" Dün mü? Şey yaa şey oldu. Lara!! Evet larayı görmeye gittim. Ne olucak yani demi. Bir kurt adam ve vampir tarafından sıkıştırılacak halim yok ya " dedim gülerek. Lara yalanı yüzde yüz tuttu bence. Yer bu yalanı.

" Ne!! Sen bir vampir ve kurt adam tarafından mı sıkıştırıldın " dedi. Anaa nereden anladı ki acaba. Bu adam medyum veya falcı olmasın.

" Yok öyle bişey yaa kim demiş onu " dedim. Sözü ne kadar kıvırabilirsem o kadar iyi.

" Suu!!! " dedi ateş.

" Hıı!! " dedim.

" Nasıl yalan söylemeye ÇALIŞIRKEN doğruyu söylüyorsun. Bana da öğretsene " dedi.

" Ha ha!! Ben ve yalan hiiç işim olmaz " dedim. Son söylediğim gibi ne kadar kıvırabilirsem o kadar iyi. Ateş bana ' şaka mı yapıon ' bakışı attı ve sözlerine devam etti.

" Gerçekten mi? Hadi şimdi bana yaşadığın olayları baştan sona anlat " dedi.

" A-anlattım ya b-ben yalan söylemiyorum " dedim. İnşallah bu sefer iyi kıvırmışımdır. Aksi takdirde anlatıcam.

" Yalan söylediğini her hâlinden anlayabiliyorum. Küçücük bir örnek yalan söylerken dudağını ısırıyorsun " dedi. Refleks olarak elim dudağıma gitti. Anaa ben gerçekten ısırıyomuşum ya la.

" O-o bende re-refleks olmuş bi kere " dedim. Ateş yani artık inan. O kadar yalanı neremden üretiyom sanıyon yaa.

" Anlat yoksa seni kurtlara veriri.... " dedi. Sözünü tamamlamadan ben karıştım söze.

" Dün akşam saat sekiz sularında ormandaydım. Bir kurt adam tarafından sıkıştırılmıştım. Beni gören vampir kurt adamla benim için mücadeleye girdi. İlk defa birilerini benim için kavga ederken gördüğüme sevinmiştim. Ama sonra ikisininde benim ölümüm için mücadele ettikleri aklıma gelince oradan sıyrıldım. " dedim. Tabi bunları biraz değil baya hızlı anlatmıştım. Ama ne yapıyım bende insanım. Biraz fazla korktum o kadar.

" Bu kadar kolay anlatacağını bilseydim baştan söylerdim " dedi ateş.

" Bidi bidi bidi. Ben bir kere seni sevdiğim için anlattım. Başka bir nedeni yok " dedim.

" Öyle mi " dedi. Bu işin sonu hayra alamet değil. Hadi hayırlısı. Sonum ölüm olmasında.

" Öyle " dedim kendimden emin bir şekilde. Yanıma iyice yaklaştı. Yüzünde aptal bir gülüş vardı. Birden kaşları çatıldı sonra beni omzuna attı ve ormana doğru koşmaya başladı.

" Noluyooo ateeeeş bırak beni pis köpeeek " diye avazım çıktığı kadar bağırıyordum.

" Kes sesini su " dedi. Ayy ne kadar kibar bir sevgilim var. Tamam henüz sevgili değiliz ama ben onu seviyorsam o da beni sevecek.

İyice ormanın derinlerine girince beni aşağı indirdi. Dünyam döndü lann. Tam bişey diyecekken çalılıklardan (arkadaşlar yazarınız bu aralar çalılıklara çok taktı. Her korku bölümünde çalılıktan bahsediyor) sesler geldi.

" Sakın ona zarar veriyim deme " dedi ateş. İyi de orada kim varki.

" Vay vay vaay. Bir köpecik bir insanı korur olmuş. Hangi dönemdeyiz acaba biz. Ama doğru biz sizden daha çok yaşıyorduk dimi " dedi vampir. Vampir mi? Çok kötü bir yarasa benim peşimde. İçimden o kadar büyük bir cesaret gelmiştiki kendimi tutamadım ve bağırdım.

" SEN PİSLİK YARASA DIŞKISI. HİÇBİR ZAMAN KANIMI İÇEMEYECEKSİN. BANA BAAK İKİ DİŞLİ MANYAK. O DİŞLERİNİ SÖKER ELİNE VERİRİM. SEN BENİ NE SANDIN LAĞĞN " dedim. Sonundaki ' lağğn ' kelimesini sokağın ağası gibi söylemiştim.

" Oha lan kızın içinden canavar çıktı ya la " dedi ateş. İkisi de bana saf saf bakıyorlardı. Fazla mı bağırmıştım acaba. Aman banane az bile bağırdım.

" BEN GİDİYORUM BİRİNİZ BİLE PEŞİMDEN GELİP, BENİ RAHATSIZ EDERSENİZ CANINIZA OKURUN ANLAŞILDI MI " diye bağırdım. Aşırı cesaret yüklüyüm yaklaşmayın patlamak üzereyim. İkisi de kafalarını olumlu anlamda sallayınca bende arkamı dönüp ormandan çıkmak için yola koyuldum. Ne de olsa köpecik ateşimiz beni taa ormanın içine getirmişti.

Ayaklarım koptuu. Bir saatten fazla yürüyorum ve hâlâ bu ormandan çıkamadım. Yollar birbirine karışıyor. Aynı yerden en az üç defa geçtim. Benimki de can. Hay ateş, pis ateş bi şu ormandan çıkıyım bu yaptıklarını fitil fitil burnundan getiricem. Ormandan çıkmak için son umut olan yolada girmiştim ki çalılıklardan bir ses geldi.

" Babanı özlemedin mi su. Pardon nam-ı diğer ezik " dedi tanımadığım ses. Aslında bu sesi bir kere daha duymuştum ama çıkaramıyordum. Arkamı dönmeye de korkuyordum. Bu aralar da da çok korkuyordum. Bir yönden korkmakta haklıyım çünkü insan dışı varlıklarla tanıştım. En az üç kere insan dışı varlıklar tarafından saldırıya uğradım. Ve bir cesetle konuştum.

" Sen kimsin " dedim. Sesim de herhangi bir titreme olmamasına çok sevinmiştim. Yavaşça arkamı döndüm ve şok geçirdim. Ama ama bu en son gördüğüm alfa değil miydi.

" Ezik olmaktan çıkmana yardım edebilirim. Seni dönüştürebilirim " dedi.

" Hayır istemiyorum " dedim.

" Bu eziklikten kurtulmak istemez misin " dedi.

" Sen gerçekten fazlasıyla bunamışsın. Bana bak yaşlı bunak köpecik. Ben eziklikten kurtuldum ve şuan herkesin gözdesi olan bir mafyayım. Güzelliğimle de mankenlere taş çıkartabilirim. Şimdi anlamadıysan bu söylediklerimi tekrar etmiycem " dedim. Bana ters ters baktı ve kahkahayı bastı. Hayırdır bro diyesim gelse de sustum. Sonuçta o bir ALFA bende bir insancık. Aramızda dağlar gibi fark var. Birden hiç anlamadığım bir şekilde bacağımda acı hissettim.

Bacağıma baktığımda çok fena kanıyordu. ALFA ise o beni ısırmıştı.

" Doğru ben biraz yaşlandım bu yüzden seni bana bağladım. Yani ben ölünce sende benimle öleceksin. Hadi sana iyi yaşamalar " dedi ve gitti. Bacağımdaki sızı arttıkça kanımın rengi de siyaha dönüyordu. Sonunda kendimi taşıyamadım ve yere çöktüm. Hayatım gözlerimin önünden film şeridi gibi geçerken ben gözlerimi boşluğa ve karanlığa bırakıyordum.........

Bölüm kısa oldu kusura bakmayın ama yeni bölümü özel bölüm yapıcam. Özel bölümü kesin okuyun.