Hızla giden otobüs birden biri ani bir frenle eski bir telefon klübesinin önünde durdu.Görevli Glamere doğru seslenerek
_"Bayan...Büyü bakanlığına gidecektiniz değil mi???"
Glamer uyduğu yataktan doğrularak
_"Evet.Oraya gidicem,ama açıkçası nası gideceğimi..."
Görevli sözünü yarıda keserek
"Beni takip edin"dedi.Aşağı indiler.Görevli bavulu indirirken Glamer aşağı indi.Bu ücra sokakta ve bu eski telefon klübesinin önünde neden durduklarını soracaktı ki birden görevlinin kulübeye doğru ilerlemeye başladığını gördü.Glamer merakla adamı takip ederek neden burda olacaklarını sorcağında adam telefonun tuşlarını tuşlamaya başladı ve ortaya bir parmak haznesi çıktı.Sonra görevli glamer'e dönerek
_"Bayan,buraya parmağınızı bastırarak "büyü bakanlığına"dediğinizde misafir kapısı sizi direkt büyü bakanlığına götürücektir"diyerek dışarı çıktı.Glamer biraz şaşkın bir biçimde parmağını hazneye koyarak _"büyü bakanlığı" diyerek parmağını çekti.Çok geçmeden kulübe adeta bir asansörmüş gibi aşğı inmeye başladı.Aşağı indiği zaman dışarı çıktı ve sağına soluna bakındı.Işte,tam karşıda,oradaydı...Kapısında kocaman parlak harflerle "_cadılık ve büyücülük bakanlığı"yazıyordu.Glamer çevresine bakındı.Etrafta şöminelere benzer yerler vardı ve içlerinden yeşil alevler eşliğinde insanlar çıkmaktaydı.Glamer heyecanla bakanlığa doğru ilerledi.Yüksek merdivenlerden çıkarken neredeyse bavulunun sıfır ağırlığa sahip olduğunu hissetti.Eeee...Tabiiki de büyülü bir mekandaydı ve merdivenlere ağırlık azaltıcı bir büyü yapılmış olmalıydı.
Glamer içeri girerek üzerinde büyük parlak harflerle "danışma"yazısı uçuşan masaya doğru ilerledi.Çirkin bir burnu ve kısacık boyu olan tırnakları uzun bir yaratık ironik bir sesle "buyrun"dediğinde Glamer elindeki büyü bakanlığından gelen mektubu uzattı.Tuhaf yaratık (bu arada evet o bir cin cüce)mektubu okuduktan sonra yanında yerleri süpürmekte olan hizmetkar cini çağırarak genç kıza yardımcı olmasını ve onu bu tür işlerle ilgilenen birime götürmesini söyledi.Yaşlı cin Glamer'in kendini takip etmesini söylediği sırada cin cüce Glamer'ı durdurarak elindeki asayla duvara dokundu.Duvardaki taşar yerinden oynayarak açıldıktan sonra içinden bir bavulun sığbileceği kadar bir kafes çıktı.Cüce cin
_"Bavulunuz buraya koyunuz bayan.Çıktığınızda geri alabilirsiniz"dedikten sonra Glamer bavulu kafese koydu ve kafes geriye doğru giderek duvar tekrar kapandı.Cin cüce glamere bir anktar vererek işi bitince tekrar alabileceğini söyleyerek önündeki işe geri döndü.
Glamer asansöre bindiği sırada tepesinde bir sürü kağıttan uçk olduğunu farketti.Merakla önünde duran kısacık boylu hizmetkar cine
_"Bunlar da nedir böyle"
diye sorduğunda hizmetkar cin
_"bunlar bakanlıklar arası yazışmalar.Daha önceden baykuş kullanılıyordu,fakat baykuşlar etrafı acayip kirlettiği için sonradan böyle bir yola baş vurdular..."
Önce tuhaf incelip uzayabilen otobüs,sonra tuhaf telefon klübesi,ağırlığı yok eden merdivenler ve şimdi de havada kendiliğinden süzülen,sanki beyinleri varmış gibi hareket eden kağıttan uçaklar...Genç kız bu yeni dünyada neler keşfedicekti daha acaba???
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Profesörün Öğrencisi (H.P)
Fanfiction(Tamamlandı) "_Kara enerji taşıyıcısı olman sana pahallıya patlayacak..." Sizce Hogwarts'ta sadece Harry Potter'ın mı dertleri var??? Hayır... Voldemort'un eline geçmemesi gereken öyle güçlü bir genç kız vardır ki... Genç,ve güzel Glamer'a Hogwarts...