Profesörün Öğrencisi (H.P)

Yeni Ölüm Yiyen

Kendi başına gecenin karanlığında durarak Hogwart'sa uzaktan bakan Severus omzunda bir el hissetti...
"_Karanlık lord seni bekliyor..."
Severus cisimlenerek büyük karargah olan malikanenin önünde durdu...
Umarım korktuğum şey başıma gelmez...
Merdivenlerden yıkarı uzun cübbesini hışırdatarak çıktı ve usulca açık olan kapıdan içeri girerek dizlerinin üzerine çöktü
"_Lordum..."
"_Aaa...Severus...Hoş geldin,geç otur şöyle..."
O sırada bir şarap bardağına şarap dolduruyordu...
"_Lordum...Benimle ne konuşmak istiyorsunuz acaba???"
Hiç birşey demeden elindeki kadehi usulca adamın önüne koydu ve karşısındaki sandalyeye oturdu...
"_Bellatrix bana bir kadınla ilişkin olduğundan bahsetti...
Onu bizimle tanıştırmıycak mısın???"
Aptal kadın...
"_Öyle birşey yok lordum..."
Voldemort'un elindeki kadehe kan kırmızısı gözlerini dikerek baktığını görünce ürperdi...Gözleri adeta ona "durma iç"der gibi bakıyordu...Severus arkasından bir fenalık çıkmamasını umarak kadehten bir yudum aldı...Sonra boğazından şarabın o alışılmışın dışında olan farklı bir tad geçtiğini hissetti...Hemen gözleri fal taşı gibi açılarak elindeki şarabı masaya dökerek öksürüklere boğuldu ama nafile...Yutmuştu bir kere...
"_Eeee Severus...Hala anlatmıycak mısın bana şu meşur küçük arkadaşını???"
Lanet olsun...Şarabın döküldüğünde etrafa yaydığı koku verita-serumdu ve şu an hiç bir halükarda yalan söyleyemezdi...
Severus kaçamayacağını anlayarak büyük sırrını başını öne eğerek çağresizlikle anlattı...
"_Adı,Glamer Starlife...Kendisi bilinen son kara enerji taşıyıcılarından...
Kücük yaştan itibaren acı ve keder içerisinde muggle eniştesi ve halasıyla büyümüş...11 yaşındaysa Hogwart'a geldi...Annesinden ona kalan bir kara büyü kitabıyla büyüler yapmaya başladı...Sonra bunu farkettiğimde buyü kitabını alarak kendim çalıştırmaya başladım...Sonra,kendi içindeki enerjiyi koruyan gardiyanı yok etti ve kontrolü eline aldı...Şu an,ona tayin edilen yardımcı-cadının evinde kalıyor..."
"_Aferin Severus..."
Sonra kafasını kapıya çevirerek kapıdaki tombul adama seslendi...
"_Duydun onu kılkuyruk..."
Adam büyük bir zevkle Glamer'in evine cisimlendi...
Evde birden kapı ardına dek açıldı...Glamer odasında oturmuş kitap okurken birden aşağıdaki seslere kulak kabarttı...
"_Aman Tanrım...Siz de kimsiniz...Evimde neyşiniz var..."
Bunla beraber dişlek birinin ağzından çıktığı belli olan bir ses duyuldu...
"Avada Kavavra..."
"_Ahhhhh..."
Glamer odadan ok gibi fırladı ve Valentina'nın yerde cansız yatan bedenini gördü...
"_Valantin...Hayırrrrr...."
Gözleri yaşlarla dolarken genç kadının yanına koşarak geldi...Genç kadının kas katı kesilmiş yüzünü ellerinin arasına aldı...
"_Valentina...Hayır...Beni bırakamazsın..."
O sırada arkasından birisi sertçe kolundan tutarak genç kızı ayağa kaldırdı...
"_Benimle geliyorsunuz bayan..."
Glamer ağlarken adamın elini sertçe geri itti...
"_Neden yaptınız bunu...Ne istediniz ondan???"
Adam bu sefer Glamer'ın kolunu daha sertçe tutarak yerinden kaldırdı ve cisimlenmeden önce Glamer'in kulağına doğru tısladı
"_Karanlık lord seni bekliyor tatlım..."
Karargaha geldiklerinde adam Glamer'ı "bırak kolumu canım acıyor"nidaları eşliğinde merdivenlerden sürükleyerek büyükçe bir salona götürdü...Masanın etrafında tanıdık yüzler ve...
Aman Tanrım...
Masanın ortasında karnı delik deşik bir biçimde kanlar içinde yatan kadın maggl bilimleri profesörü değil miydi???
Karşıdan kipkırmızı,soluk benizli,kel ve...
Adamın burnu mu yoktu???
Masanın baş köşesinde oturmasına bakılırsa bu Voldemort'un ta kendiydi...
"_Ahhh...Bayan Starlife..."
Voldemort Glamer'a doğru yürüyerek incecik buz gibi parmaklarını Glamer'ın çenesinin altına koyarak yüzünü yıkarı kaldırdı...
"_Hmm...Severus senin hakkında çok şey söyledi genç bayan..."
Glamer öfkeyle Snape'a baktı,fakat Snape'in yüzünü görür görmez öfkenin yerini hüzün aldı...Adama zorla söylettikleri o kadar belliydi ki...
"_Senin kara enerjye sahip olduğun söylendi..."
Kafasını Glamer'in boynuna doğru yaklaştırarak sesli bir şekilde kokladı...
Burnu olmayan birine göre gayet iyi koku alıyor...
Ve Glamer'in anlayamadığı bir biçemde soğuk diliyle boynunu yalayıverdi...
Kız bununla beraber ürpererek bir adım geriledi...
Gerçekten fena bir his...
"_Hmm..."
Masadakilere dönerek asasını kibar bir edayla havaya kaldırdı
"_Dostlarım...Gerçekten de aramızda bir kara enerji taşıyıcısı olduğunu büyük bir mutlulukla taktim ederim..."
Bunları söyledikten sonra Glamer'ın bileğini buz gibi parmaklarıyla kavrayarak kendine çekti ve sol bileğini uzatmasını istedi...Glamer çekingenlikle bileğini uzatırken gözleri başını çaresizlikle öne eğmiş Severus'a kaydı...
"_Hmm...Belki de kendi öğrencin olduğu için bu onur sana ait olmalı Severus..."
Kahretsin...Glamer'ın canını yakmak Severus'un son isteyeceği şeydi...Ama başka çaresi var mıydı ki???
Severus şindi kalkıp usulca genç kızın yanına geldi.Voldemort'sa çoktan yüzündeki iğrenç sırımayla yerine oturmuştu bile...
Severus genç kızın sol bileğini uzatmasını istedi...Glamer huzursuzca bileğini uzatırken Severus genç kızın kulağına usulca fısıldadı...
"_Ne kadar canın yanarsa yansın bileğini çekme..."
Glamer tamam dercesine kafasını salladıktan sonra kızın bileğine asasının ucunu hafifçe bastırdı...
Dk geçmedi ki Glamer adeta kolunu bıçakla oyuyorlarmış gibi bir acı hissederek bir çığlıkla bileğini geri çekti
"_Ahhhh..."
Severus hariç bu manzara karşısında masadaki herkes kahkahalara boğuldu...Snape'se daha sert bir sesle tekrarladı...
"_Bileğini uzat Starlife..."
Glamer başını acıyla iki yana salladı...Ama karşısındaki adamsa hala bekliyordu...
Glamer ikinci kez bilegini uzattığında,bu sefer Snape bileğini sıkı sıkı tuttu...Şimdi istese de bileğini tutan güçlü parmaklardan kendini kurtaramazdı...
Glamer başını sağa çevirirken severus tekrar asasını bastırdı...Bunla beraber Glamer adeta kanatırcasına dudaklarını ve yanaklarını ısırmaya başladı...Beş dk sonra Glamer serbest kalan bileğini acıyla aşağı indirdi ve bir anda ustundeki eşortmanlar adeta buharlaşmış gibi siyahlar halinde havaya uçarken üzerinde bir karıncalanma hissetti...Beş dk geçmeksizin üzerindeki eşortmanların yerine siyah pantolon,siyah büliz ve uzunca bir siyah ceket gelmişti...Artık kendisi bir ölümyiyendi...