O'
Bugün sene başıydı. Okulun ilk günü her zaman komiğime gitmiştir. Kendini birşey sanan çömezler dikkat çekmek için her şeyi yaparlar ve rezil oluşlarını izlemek bana zevk verir. Yavaş yavaş uyanıp artık okula gitmeliydim bu eğlenceyi daha fazla kaçıramazdım.
Arabama atladığım gibi arkadaşların yanına gittim. Biraz gezdikten sonra okulun yolunu tuttuk. Arkadaşlarla okul kapısının orda gelen gidenleri kesiyor, eğlence konusu yapıyorduk. Bir araba yanaştı tam kapının önüne içinden inen kız sinirliydi galiba kapıyı sertçe kapatıp içeriye doğru yürümeye başladı. Yeniydi belli ki ilk defa görmüştüm onu buralarda. Düğüne gider gibi gelmemiş sade olmuştu daha doğrusu herkes gibi olmamıştı. Farklıydı. Farklı olması dikkatimi çekmişti. Tam bir cadıydı kendinle inatlaşırken düşüyordu. Hemen toparladı kendini. Etrafa baktığı sırada ona bakmayı kesmiştim. Yalnızdı ve ben buna el atmalıydım bunu neden yaptığımı anlamazken arkadaşımın kuzenini yanına yolladım. Müdür sıraya çağırınca benim için eğlence bitmişti ve okuldan uzaklaşmak istemiştim. Ayağa kalkıp çıkış kapısından çıkmadan önce son kez bakmıştım. Ona neden kendimi yakın hissetmiştim neden onun güzelliği beni bu kadar etkilemişti diye düşünürken okuldan çıktım. Yola çıkmış olduğum sırada telefonumun çalmasıyla arabayı durdurdum. Okula geri dönmem gerektiği için ani bir hareket yaparak tekrar okul yoluna girdim. İlk işim müdürün yanına gitmek oldu. Binnur'u cadının yanına yolladım ve sınıfa doğru ilerlerken arkamdan birinin sarıldığını hissettim parfümünden aldığım çilek karışımı çikolata kokusu sadece bir insanda vardı düşüncelerimi yarı da bırakıp dönüp baktığımda uzun zamandır görmediğim süt kardeşimdi. Hiç kız kardeşim olmadığı için onu özel kılıyordum. "Evet. Yıllar sonra seni görmek ne kadar güzel süt abim." diyerek gülümsemesiyle sarılması bir anda oldu. "Ne kadar değişmişsin prenses. Bu güzelliği süte mi borçlusun." dedim yanağını sıkarken. "Dalga geçme de sana bu sürprizimi sınıfa kadar eşlik ederken kutlayalım o zaman." dedi. Sınıfın önüne geldiğimizde tekrar sarılıp "Bana iyi mi dersler koca oğlan" dedi ve "İyi dersler." diyerek ona karşılık verdim içeriye bir göz atayım derken en arka sırada oturan cadıyı görmemle kafamı çevirmem bir oldu diyebilirim. Öğretmenlerinin sınıfa doğru gelmesiyle bende sınıfıma gittim. Bi kaç dersten sonra sıkılıp kantine gittim. İlk gün olması günün çabuk geçmesine yardım edercesine zamanın nasıl geçtiğini anlamadan her zaman ki yerimize çıkış kapısının oraya gitmiştik. Beni kendine baktırmak ister gibi sürekli karşıma çıkıyor ve beni hiç dikkate almıyordu. Yanında ki kızların hepsi dönüp bana bakıyor ama o bi an olsun gözünü bana kaydırmıyordu telefonunla ilgileniyordu. Servise bindiğinde bende görmek istediğimi görmüş gibi servisini takip etmeye başladım. Bu kız beni meraklandırmıştı. İneceği yere kadar takip edip onun yaşadığı yeri öğrenmek istemiştim. Ta kii servisten indiğinde onu göz yaşları içinde görene kadar. Yürümeye başladı bir an yanına gidip neden ağladığını sormak istedim ama yapamazdım. Yolda mendil satan küçük kız aklıma geldi ve gidip onu aldım bir an olsun yüzünde ki tebessümü görmek istiyordum. Küçük bir gülümsemenin ona ne kadar çok yakışacağını hayal etmemden hemen sonra görmemle içimde daha önce hiç olmayan birşeyler kıpırdıyor gibi hissettim. Çok güzeldi. Eve girdiğini gördükten sonra oradan ayrıldım.
Akşam ki gülümsemesi rüyama giren cadıyı sabah görmek istememe gerçekten çok şaşırmıştım. Hayatım da annemden başka hiç bir kızın gülümsemesi rüyama girmemişti ve beni hiç bir kız bu kadar etkilememişti. Onu biraz daha yakından görmek, bana bakan gözlerini okumak istiyordum. Sabah servisini arayıp onu almamasını söyledim öyle de oldu. Okul yoluna otobüs girmezdi mecbur yürümek zorunda kalacaktı ve bende o sırada devreye giricektim öyle de yaptım. Yanında durduğum da gördüğüm o mavi-yeşil gözler bana dikdik baktı. Hiç böyle bir göz görmemiştim. "Yol uzun en az 45 dakika yürümen gerekecek ve dersin başlamasına 5 dakika var." dediğim de bana anlamsızca baktı normalde bir kıza bunu söylemeye bile fırsat vermeden arabama binerdi. İlk günkü düşüncemi doğruladı bu beni daha da sevindirdi evet farklıydı. Zorla da olsa başarmıştım ilk defa birini böyle zorladım. Benimle gelmeyi kabul etti ama inene kadar tek bir şey demediği gibi inerken de bir teşekkür bile etmedi. Dikkatimi çeken en önemli detay annem gibi kokuyordu. Yıllar önce unuttuğum o huzuru bu cadı bana vermişti. Nasıl olmuştu da annemin kokusu onun üzerinde can bulmuştu. Inene kadar kokusunu içime çektim. Çektim.. Çektim... Doyamadım. Gitmesini istemedim yanımdan ama benden kurtulmak istercesine yanımdan gitti. Okula girişini gördüğüm anda rahata erdim işlerimi halletmem lazımdı bugün okula zaman ayırmadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN GÖLGESİ
Teen FictionKör bir insana gökyüzünü sormak kadar saçma seven bir insana karanlığın ne olduğunu anlatmak... Çok küçük yaşta tanıdığım adamın benimle büyümesini, ellerinin ellerimin üzerinde anlam kazanmasını sevmiştim. Başarmanın, azmin, hırsın ne demek olduğun...