1. BÖLÜM - YENİ OKUL, YENİ BAŞLANGIÇ

932 15 3
                                    

        YANINDA SANDIKLARIN, BİR GÜN SENİ  BIRAKIR , HİÇ UMMADIĞIN BİR ANDA İNDİRİRLER MASKELERİNİ . BU ZORLU HAYAT OYUNUNDA BİRER BİRER UNUTURLAR SENİ. İLK BAŞTA DURAMAZSIN AYAKLARININ ÜZERİNDE OYNAYAMAZSIN OYUNUNU , YENİLİRSİN HAYATA. AMA ACI TECRÜBELER ÖĞRETİR SANA HAYAT OYUNUN KURALLARINI . İŞTE O TECRÜBELER İNTİKAMA DÖNÜŞTÜĞÜNDE...

                RÜYA 17 YAŞINDA , HAYATINA ERKEN BAŞLADI FAKAT KURALLARI GEÇ ÖĞRENDİ.BU ONA ÇOK ACI ÇEKTİRDİ BELKİ. HER GÜN AYNAYA BAKTIĞINDA ALNINDAKİ KÜÇÜK LEKEYLE HATIRLIYOR, KADERİNİ DEĞİŞTİREN O GÜNÜ. BELKİ LEKEYİ SAÇLARIYLA ÖRTÜYOR FAKAT KALBİNİ ÖRTECEK ÖRTÜ ONU ANLAYACAK RUHTA SAKLI. RÜYA MASKELERİN ARDINDAKİ GERÇEK YÜZLERİ GÖRDÜĞÜNDE YANINDA TEK OLAN AYICIĞI.. ONA SARILIYOR, DAHA SIKI SARILIYOR. ONDAN GÜÇ ALARAK OYNUYOR OYUNUNU. ONUN SAYESİNDE TUTUNUYOR HAYATA VE ONA ŞUNU DİYOR HEP :  "İYİ Kİ VARSIN AYICIK"

YENİ HİKAYEM UMARIM BEĞENİRSİNİZ :)  İYİ OKUMALAR :))

-Susturun şu alarmııı !

Yine başladım kendi kendime debelenmeye.Penceremden sızan güneş ışığı da alarmla sözleşmiş gibi her gün bu saatte gözlerime vuruyordu. Ama napıyım zorlanıyorum işte uykumun etksiyle isyan eden göz kapaklarımı sabahın 7'sinde açmaya. Uff zaten bu kocaman  odamda tek başımayım kim duyacak ki sesimi  yaa ?

Tam tekrardan uyuyordum ki içeriden alarm sesinden bin kat daha etkili Efe'nin o tatlı sesi geldi. Pis obur işte nolcak! Neyse artık başlayayım hazırlamaya. Geçtim aynanın karşısına ayaklarımı sürüyerek. Ne kadar istemesem de her gün şu alnımdaki berbat izi görmeyi, aceleyle kapatmaya çalıştım saçlarımla her sabah olduğu gibi.İçimden bir ses daha yolun başında oduğumu söylüyordu. Usulca susturdum onu. Formamı giyerek, karamel kokumla tenimin buluşmasını sağladım.Ardından kapağını kapattığım kokumu aynanın kenarına bıraktım.

Merdivenlerden koşarak inişimi gören ev halkı "Yine mi kahvaltısız gidiyor bu okula?" der gibi baktılar hep birlikte bana. Ben de bakışlarını doğrularcasına "Günaydın milleeet. Kahvaltımı okulda hallederim." deyip kocaman sırıtarak gelecek itirazlara fırsat vermeden kapıyı kapatıp çıktım. 

Okuluma daha alışamamıştım. Sonuçta daha 1 ay olmuştu değiştireli. Hayır anlamıyorum ben bu  Oya Hanımı, zaten bana eski kolejimde de o kadar para ödenmişti. Şimdi şehrin en lüks ve en pahalı kolejine böyle sene ortasında getirme de nerden çıktı?   Üstümde hakkı çok ya bu kadının .

Sanırım ders başlamıştı. Sınıfa girdim. Eylül çantasını yana çekerek "Rüyacığım buraya gelebilirsin." dedi. Oturdum o rahatsız edici bakışlara aldırmadan. Hayır yani milletin gözünde çıplak gösteren gözlük falan da yok .   Niye böyle yicek gibi bakıyorlar hiç anlam veremiyorum .

Teneffüs ziliyle tam sıramdan kalkacaktım ki sert bir dokunuş hissettim. Arkamı döndüm ki lanet olsun Başak ve yanındaki iki sürtük..  Başak malı cırtlak sesiyle sabah sabah inletti yine kulaklarımı  " Ne yaptığını sanıyorsun? Eylül'ün yanı benim yerim bilmiyor musun?" dedi.

Yuh artık  daha önce bir kez bile Eylül'ün yanına oturmadın yelloz !  Sataşıyordu yine bana nolcak. Kız umrumda değildi . Şu anda hiç uğraşamazdım onunla. Beş numaralı bakışımı   - senin icabına bakmam yakındır-   atarak  kalktım ve boş bir sıraya oturdum. O anda gözüme Burak çarptı. İnanmiyorum ya resmen katıla katıla gülüyordu !  Tamam başka şeyler düşüneceğim takmayacağım bu çocuğu.

Bir an evvel çıkış gelsin çok özledim Mert'i. Bana sürprizi varmış düşünceli aşkım işte ya. Dersler bittiğinde çıktım hemen okuldan. Mert BMW'si ile gelmişti beni almaya. Mert eski okulumdan 12lerden uzun boylu sarışın (benim gibi) , çok taş 

-fazlasıyla-  bir çocuk.  Bizim sınıfa yani 11 C'ye geldiğinde kestirmiş beni gözüne. Sonra zaten 1 hafta içinde çıkmaya başladık ama lanet ki  ben bu okula geçtim işte Oya Hanımın ısrarıyla.

Oya Hanım demişken... O benim annem. Aslında üvey annem ama gerçek annem yıllar önce ölmüş. Öyle söylemişti bana. Oya Hanım da beni yanına almış. Onun evinde kalıyorum. Artık benim ailem o. Maddî ve manevî her türlü yardımı yapıyor bana. Neden bu kadar yakın bana bilmiyorum ama çok yardımsever biri.

O olmasa ne yapardım bilemem. Beni bu okula alan da o. 1 ay önceye kadar orta derecede bir kolejdeydim. Ne oldu da bu lüks koleje aldı beni bilmiyorum. Ama şuna eminim ki; her şeyimi ona borçluyum.

Adımlarımı sıklaştırdım. Heyecanla bindim Mert'in arabasına. Hemen öptü beni. Nereye gittiğimizi sordum Mert'e. "Bi tanem gidince görürsün." dedi. Off sabırsızlanıyorum ama...

    Arkadaşlar     Daha İlk Bölümm :D  Haftada iki üç bölüm yayınlamayı düşünüyorum :) Bol aşk ve bol aksiyonlu bölümler bizi bekliyor :)) Beğenmeniz dileğiylee :)))  Yorum ve vote larımızı da eksik etmesek iyi olur hanyy :))))

İyiki Varsın AyıcıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin