İyiki Varsın Ayıcık

11.BÖLÜM-BİR BUKET ...

EVET MİLLEET VE YİNE BURDAYIIM :)) EN AZ ÜÇ YORUM DEMİŞTİM ÜÇ YORUMU GEÇMİŞ . BU BÖLÜMÜN SINIRI DA 5 YORUM 10 VOTE . ELLERİNİZDEN ÖPERLER  :) UMARIM BÖLÜMÜ BEĞENİRSİNİZ :))  HEPİNİZİ BOL BOOL ÖPÜYORUM . İYİ OKUMALAR.

"Biri bana burda ne olduğunu açıklayabilir mi hemen !?"

Benim açıklamama fırsat vermeden Burak  sert bir sesle " Hiç " diye kestirip attı. "Ne demek hiç canımm ?! " Burak ' ın üzerini gösterek  "Hem senin üzerinde niye bişey yokk !? " diye cırladı yine.

Bu sefer ben araya girdim:

"Üzerine kahve döktüm o kadar abartma Başak " 

Burak sandalyeleri göstererek  "Ben geliyorum, gein siz şuraya " dedi daha fazla uzatmamızı istemeyen bir tonda. Evin temizlikçisi Sude Hanım -Burak 'ın hitabından anlamıştım- ortalığı temizleyip mutfağa geçerken Burak giydiği koyu yeşil tişörtle elleri ceplerinde merdivenlerden ıslık çalarak iniyordu.

Başka bir sandalye çekerek yanımıza oturdu.Başak bana ters ters bakıp Burak 'ın yanına doğru hareketlendi. Bir an çocuğun içine girecek diye kormadım değil hani. Ne yapıyor ya bu sürtük yine ?

Burak 'a sürtünerek kucağına oturdu.Burak'ın gözleri bi an Başak'ın oturmanın etkisiyle biyerlerine çıkan eteğine kaydı. Sonra afallamışlığını toparlayarak Başak 'ın beline elini koydu.Başak bana meydan okurcasına bakarken logoları üst üste koyuyor onlarla hiç ilgilenmiyormuş gibi yapıyordum.Öyleydi de zaten . Şurada yiyişseler umrumda bile olmazdı.

Sonra "Ayy aşkıım, bu kızla ödev mi yapılır yaa " dedi.

Aa ! Deli mi ne ! bi kere çok da güzel ödev yaparım ben !

Bakışlarımı devirmekle yetindim . Burak ifadesizce Başak ' a bakarken " Başlayalım şuna artık " dedi gözleriyle ödev malzemelerini göstererek .  Başak şükür ki 'kalk bacağımdan artık sürtük' mesajını aldı da kalktı . Bozulduğunu belli etmeyerek " Ben su içip geliyorum " dedi.

Ödeve başladık. İçinde geometrik yapılar olan şehrimiz inşa ediyorduk. Nanenin verdiği ödevden ne bekliyorduk ki zaten ? " Anca böyle boktan ödevler verir zaten " dedim bi an  istemsizce. Dudağının kenarındaki muzip  gülüşle " Cık cık cık " dedi.

..................................................................................................................................

Kafamı kaldırıp saate baktığımda saate baktığımda 11 'e geliyordu. Yok artık. Biz 3 saattir şu lanet şeyin başında mıydık yani ? Bakışlarımı yan sandalyeye çevirdiğimde sırf bizi yalnız bırakmamak için uykusuyla savaşıp ama yenilip masada uyuyakalan bir Başak gördüm.

Kıza bak ya . Anca bu kadar rezillik çekebilirdi. Ödevin bitmesine az kalmıştı . Burak kalkıp Başak ' a seslenerek kaldırdı. Başak uykulu gözlerle bize bakarken "Hadi artık geç oldu kalk, Volkan ' a söyelerim seni bırakır. " 

Başak Buraktan tutunup ayağa kalkarken bir kız ne kadar firikik verebilir olayını deniyordu galiba. Hala uyukluyor gibiydi ayakta ben de bundan yararlanarak götünde olan eteğinin ucundan tutarak hızla aşağı çektim kimse görmeden.

Şoförleri Volkan Başak ' ı götürdükten sonra biz de ödevi tamaladık ve kabul etmeliydim ki bir şaheser ortaya çıkarmıştık. Yine kendime engel olamayarak -artık kendi konuşmama hakim olmayı öğrenmeliydim yaa çok rezil oluyordum her düşündüğümü söyleyince -  "Vaay çok güzel oldu " dedim. "Tabi güzel olacak " dedi saçlarını karıştırarak.

Sonra ismimizi ödev mukavvasının üzerine yazmak için mürekkepli kalemi eline aldı. Hızla açınca mürekkebi yanağıma sıçradı. Yanağıma bakınca küçük bir kahkaha attı. Sonra parmağının ucuyla nazikçe yanağımdaki mürekkebi sildi. Bu çocukla bu kadar yakın olmak kesinlikle bana yaramıyordu. Hele de bu sessiz ortamda.