3. BÖLÜM - BAY UKALA
Yanında Başak gıcığı da vardı . Bakışlardan belli olduğu üzre göt tavan yapmıştı hanfendinin. Tek diyebildiğim : "Kendi işine baksa sen bay ukala ! " oldu.
Efe ne olduğunu anlamadan onu hızla kucağıma alıp koşar adımlarla eve geldim . Sinirden kıpkırmızı olmuştum ( Açık tenli olmanın dezavantajları ) Duşa girip biraz rahatladıktan sonra, yumuşacık yatağıma girip az da olsa kendime geldim .
Telefonum çalıyordu. Arayan Lara'ydı . Lara benim eski okulumdaki en iyi kankim, can dostumdu . İşte onun araması tamamen moralimi yerine getirdi. Neşeyle açtım telefonu . " Rüya hanım, hiç aradığın sorduğun yok " diye şakadan trip atmaya başladı deli kız. Biraz konuştuktan sonra bir hafta sonra bize geleceğini ve bikaç gün kalacağını söyledi .Ben de "Tabii ki canım" diyerek kapattım telefonu.
.....................................................................................................................
BİR HAFTA SONRA
Odamı toplamaya başladım sonuçta bugün Lara gelecekti . Ne de çabuk geçti bu bir hafta anlayamadım . Odamı toplayınca pufumun üzerine oturarak bu bir hafta boyunca Mert ' in bana olan garip davranışlarını düşünmeye başladım. Ne olmuştu ki bu çocuğa birden ? Fazlasıyla dalgınlaşmıştı . Sanki bişey söylemek istiyor da korkuyor gibiydi.
Sonra birden Burak geldi aklıma nereye gitsem hep oradaydı . Sanki takip ediyor !? Ders boyunca anlamsız anlamsız bakıp gülmeler falan. Ben bu Burak ı gerçekten anlamıyorum ya.
Çocuğun tipiyle davranışları arasında o kadar fark var ki.. O ela gözler, kumral saçlar, hafif bronz ten, -alaycı ve küçük dağları ben yarattım bakışını unutmayalım- kusursuz burun yapısı ve bunların altında yatan kocaman piçlikte number one bir ayı.. Ben bu düşüncelerimle boğuşurken kapı çaldı .
Lara gelmişti . Ama biraz tuhaf görünüyordu yüzünde zoraki bir gülümseme var gibiydi. Sevinçle sarıldım ona . Çok özlemişim ben bu kızı ya bir buçuk ay olmuş görüşmeyeli .
Odama çıkmadan önce, içecek bişeyler almak için mutfağa yöneldik. İçeride Oya Hanım ve eşi Ahmet Bey sanki bişeyler tartışıyor gibiydiler. Oya Hanım, Ahmet Bey ' e " Hayır, söyleyemezsin bunu ona ! " diye bağırıyordu . Biz mutfağa girince sus pus oldular.
Oya Hanım Lara 'yı görünce zoraki bir gülümsemeyle sarıldı ve " Hoşgeldin Laracım" dedi . Ahmet Bey de aynı şekilde .
Lara suyunu içerken ben de kendimize latte hazırladım . Sonra odama çıktık. "İlk defa tartıştıklarını görüyorum " dedim Lara ' ya hayretle. O da , " Olur ya öyle şeyler " deyip geçiştirdi beni .
Sıcacık lattelerimizi yudumlarken, Lara' ya yeni okulumu anlatmaya başladım :
" Kanka ya çok lüks bi okul. Ama içindeki öğrencilerden bezdim artık . Başak ve yanındaki iki kız beni sinir etmekten başka bi bok bilmiyor. Bi tek Eylül var yanımda olan işte . Haa geçen gün de okul çıkışı beni Mert aldı. Araba..."
" Rüya.. Sana çok önemli bişey söylemem lazım ! "
GELEN YORUM VE VOTE LAR İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM :)))))) GALİBA BÖLÜMLER BİRAZ KISA OLUYOR HADİ HAYIRLISI .S.S.S
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İyiki Varsın Ayıcık
Lãng mạnYANINDA SANDIKLARIN, BİR GÜN SENİ BIRAKIR , HİÇ UMMADIĞIN BİR ANDA İNDİRİRLER MASKELERİNİ . BU ZORLU HAYAT OYUNUNDA BİRER BİRER UNUTURLAR SENİ. İLK BAŞTA DURAMAZSIN AYAKLARININ ÜZERİNDE OYNAYAMAZSIN OYUNUNU , YENİLİRSİN HAYATA. AMA ACI TECRÜBE...