0.6

49 18 26
                                    

Bilinmezliklerle başa çıkmak ne kadar  zor? Peki onun hakkında hiç bir şey bilmemek? Ya da onun hakkında ne isteyip istememen. Ben onunla ilgili hiç bir şey bilmiyorum! Daha gittiğine  tam alışamamışken gelmesi? Gelmemeliydi. Zamanı şimdi değildi. Bu kadar bencil olmamalıydı.

Düşüncelerim arasında yaşam savaşı verirken, omzuma dokunan elle irkildim. Arkama döndüğümde bana sıcacık gülümsemesiyle bakan Deniz'i gördüm. Hepsi benim arkadaşım kardeşimdi ama Deniz farklıydı

"Nasılsın diye sormiyacağım sana. Nasıl olduğunu biliyorum. Ben bu konunun başından beri yanındayım. Ve şimdide seni yalnız bırakmaya niyetim yok bücürük." Dediğinde bu kadar güzel bir kardeşim olduğu için kendimi dünyanın en şanslı insanı hissettim. Elini belime koyup beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı.

Gözyaşlarım t-shirt'ünü ıslatırken beni kendine daha çok çekti ve karşısındaki sanki küçük kız kardeşi varmış gibi sarıldı. Narin ama bir o kadarda koruyucu.

"Sizinle olduğum için kendimi şanslı hissediyorum" dediğimde benden fazla  uzaklaşmadan yüzüme baktı. Elleriyle yüzümü avuçladı. Baş parmaklarıyla gözyaşlarımı sildi.

Tekrar Sarıldığında bir kaç saniye sonra bizimkilerde gelip sarıldı. Sanki zaman durmuştu biz hepimiz sarıldığımızda. Ne kadar geçti bilmiyorum ama bugünden beri en huzurlu geçen saniyeler? Dakikalar? Saatler? Bilmiyorum ama en huzurlu şeydi işte.

"Artık gitsek iyi olur" dedi Sinan. Hepimiz ona hak verdik. Herkes Arabaların dağıldı. Arabama binip sessizce evime doğru ilerlemeye başladım. Trafik yüzünden geçde olda eve varabilmiştim. Anahtarla kapıyı açtım. Sofraya tabakları koyan yardımcımızı gördüm.

"Bana tabak koymanıza gerek yok. Bir şey yemiyeceğim." Dedim ve merdivenleri hızla çıkarak odanmın kapısına geldim. Kapının kolunu indirdim ve kendimi odanın içine attım. Çantamı kapının yanına bırakarak kendimi yatağa bıraktım.

Gözümü her kapattığımda bütün günüm film şeridi gibi gözümün önünden geçiyor. Eskiden ne zaman uyusam her gece kabuslarla uyanırdım. Hep aynı şeyi görürdüm aslında?, o kız ve Aytaç.

Her gece uykularımdan gözyaşlarımla uyanırdım. Daha fazla düşünmek istemeyerek kulaklıklarımı takıp rasgele bir şarkı açtım ve gözlerimi kapatarak kendimi uykuya teslim etmeye çalıştım.

...

Kulağıma gelen seslerle gözlerimi araladım. Dün gece şarkı açıp uyuduğumu fark edince yavaşça yerimden doğruldum ve telefonuma baktım. Alarmın çalmasına bir dakika olduğunu görünce alarmı iptal ettim ve giyinmek için ayağa kalktım. Klasik her gün giydiğim kıyafetleri giyerek yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Suyu soğuk yapıp bir kaç kere yüzümü yıkadım. Havluyla kuruladıktan sonra aynadan kendime baktım. Ağlamaktan kızarmış bir gözle karşılaştım. Okula böyle gitmek istemediğim için. İçeriye odama geçtim. Makyaj malzemeleriyle birkaç şey yaptım yüzüme. Normelde makyaj yapmazdım ama bugün yüzüm kötü durmasın diye yapmıştım.

Dün gece koyduğum yerden çantamı aldım ve kapıyı açarak odadan çıktım. Merdivenleri ikişer ikişer indim ve kahvaltı masasına oturdum. Babam erken çıkmış olmalıydı ki kahvaltı masasında yoktu. Bende iştahım olmadığı için ağzıma salatalık atarak evden çıktım. Arabaya doğru hızla yürüdüm. Anahtarla kilidi açıp kendimi arabanın içine bıraktım.

...

Okulun bahçesinde hep birlikte oturduk. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Benim yüzümden olduğunu düşündüğümden konu açmaya çalıştım.

"Ee ne var ne yok gençler sevgili felan" dedim. Hiç iyi konu açamadığımı söylemismiydim.

"Bence boşa çabalama" dedi Burak. Hakliydi bencede. Herkesin yüzünde hafif bir gülümseme oldu. Okulun bahçesine hızla  bir motor girdi. Çıkardığı sesten dolayı Herkes  dikkatini oraya verdi. Motorunu park ederken zil çaldı ve herkes ayaklandı. Ama kimse çocuğa bakmayida ihmal etmiyordu. Çocuk sonunda kaskını çıkardığında tanıdık bir yüzle karşılaştım.

UMUTLAR | GECE YARISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin