Tüm hakkı saklıdır. ©
Adım Asrın, aslında kimliğimde Asi olarak kayıtlı. İki isim arasından seçim yapmam gerekliydi ve bende Asrın'ı seçtim. Babamın ismim gibi 'asi bir genç girişimci' olmamı istemesi yüzünden kimliğimde bu ad yazılı. Ama kurtarıcı ve babama karşı politik bir görüşe sahip olan annem, Asrın ismini göbek adım olarak seçmiş.
Her ne kadar annemi çok sevsem de, beni sekiz yaşındayken babamla yalnız bıraktığı için ona oldukça kızgınım. Annemin evi terk ederken söyledikleri hala kulaklarımda yankılanır. " Bu evde daha fazla kalmaya devam edersem, cinnet geçireceğim. İzin ver, Vural. Bırak gideyim." Sonra da bana dönüp ; "Senin için geri döneceğim, meleğim. Sadece annene toparlanması için biraz zaman ver. " Ne klişe ama!
Aslına bakarsanız anneme kızgın olduğum kadar hak vermiyor da değilim. Zira babam, siyasetle kafayı bozmuş, akşamları pizza ve bira ikilisini bozmayan, ama aynı zamanda hiç sarhoş olmayan bir adam.
Annem beni on sekiz yaşında dünyaya getirmiş, babamla çok genç olmalarına rağmen ortada bir bebek olunca yıldırım nikahıyla evlenmek zorunda kalmışlar.Anneannem ve dedem, annemi bu yaptığı için affetmemişler ve evden kovmuşlar. Annem benim yüzümden üniversiteye gidememiş. Ama babam okulu bırakmamış. Okuldan vakit buldukça çalışıyormuş ve annem bu süre içinde çok yalnız kalmış. Bir bebeğe nasıl bakılacağını bile bilmeyen bir annem ve sadece hafta sonları bir saat gördüğüm bir babayla büyüdüm. Ama şikayetçi değilim, sanırım.
Geçmişim böyle, peki şimdi nasıl mı? Annem, babamla ayrıldıktan üç sene sonra, zengin bir iş adamı ama siyasetle ilgisi olmayan Mehmet Yıldıray'la evlendi. Oldukça büyük bir evde yaşıyorlar ve hafta sonları onlarla kalıyorum. Annemin yeniden evlenmesine ilk başlarda kızsam da, Mehmet Bey, gerçekten saygılı ve sevecen bir adam. Hiç çocuğu olmadığı içinde bana karşı şefkatli.
Babam, ah! Hala yönetimden şikayet ediyor ve siyaset kanallarını izleyip, daha önce duymadığım küfürler ediyor. Babamın bu durumunda memnun olan biri varsa, o da arkadaşım Vera.
Babamın celallendiği zamanlarda onu daha çok gaza getiren Vera. Yanımda sigara içerek elbiselerimin nikotin kokmasını sağlayan Vera. Bana süpriz doğum günü partisini bir barda hazırlayan ve yaşlarımızın tutmadığını unutan, geceyi nezarette geçirmemizi sağlayan Vera. Pizzacı, kantinci,kütüphaneci ve daha birçok kişiyle sevgili olan ve ikinci gün sıkılıp bırakan Vera. Beni sevdiğini söyleyen, ama her fırsatta bir kusurumu acımasızca eleştiren arkadaşım Vera. Aslına bakarsanız tam bir sürtük! Ama onu seviyorum. Hem de çok.
Ama yine de hayatımı yönetmesine izin vermemeliydim. "Karşı cinsle yaptığın, masumca bir bakışmadan bir şey olmaz!" dediğinde ona güvenmemeliydim.
Ama güvendim!
Hayatımın en büyük hatasını bana sunduğu için ondan nefret etmeyi çok isterdim, ama hatamın lanet sonucunda bile yanımda olduğu için bunu yapamıyorum...
Yine de; O DERİN, KARANLIK, TEHLİKE KOKAN GÖZLERE BAKMAMALIYDIM!
AMA BAKTIM!
