BUZ LORDU

B-19 - Doğum günü -

Iyi okumalar...💞

Herkesin cehennemi farklıdır
Sadece alev ve yangından oluşmaz
Asıl cehennem yolunda gitmeyen
HAYATINDIR...

"Senden nefret ediyorum! " bağırdım.

Sırıttı. Dediklerim den hiç etkilenmiyordu. Aramızdaki mesafeyi kapatmak için bir adım attı. Ona has deniz nefesini yüzümde hissediyordum. Fakat bunları düşünmemek lazım . Kendine gel Eylül . Aptal olma.

Kaç kere kırılır ulan bir kalp? Kaç kere? Beni kaç kere kırdı Poyraz? Buraya geliş amacı aklıma geldikçe söylendim.

" Lanet olası o kıza hediye almak için getirmiş beni.Bok adam."

Sönmekte olan güneş turuncu ışıklarını Poyraz' ın saçlarında dolaştırıyordu.

"Biliyorum güzelim " Rahattı. Ellerini cebine koydu. Sakin hal ve tavırları beni daha sinir ediyor pisliğin. Gırtlağına yapışasım geldi. Fakat sakin olmalıyım. Arkasında beni mal gibi bırakarak avm'ye doğru ilerledi.Aramızda bir iki adım mesafe vardı. Fazla uzaklaşmamıştı. Arkasından bağırdım.

" Senden iğreniyorum !" Yerinde durdu. Sinirlendi diye tam düşünecektim ki omuz silkti.

" Onu da biliyorum güzelim. Tekrar etmene gerek yok."

" Pislik herifin tekisin...." Bu kadar ağır laf kullanıyordum o ise gülüyordu. Galiba tebessüm kana karışan en hızlı ve etkili ilaç. Onun gülüyor olması bende ki siniri de alıp götürdü. Ah gelde buna aşık olma.

" Güzelim kullandığın bütün laflar korkuyorum sana bir gün KDV olarak geri dönecek. Borcun altından çıkamayacağız. " Ellerini cebinde 'Beni takip et ve sus ' işareti yaptı. El mahkum dediklerini yerine getirdim.

O önde ben arkada avm de kuyumcu dükkanına girdik. Yüzük kesin alacak. Adam benle Poyraz' ı görünce hürmetle yanımıza geldi. Adama adını bilmediğim bir kaç tane yabancı isimler verdi.Yüzük alacak. Zaten Renk'in yüzük çok istediğini biliyor. Bir kaç tane model baktık , siparişler gelene kadar birlikte deri koltuklara oturduk.Adam önümüze bir kaç tane kolye modeli bıraktı. Yüzük vereceğini düşündüm ama yanıldım. Herhalde kör olmak lazımdır . Şu an gözlerimde mutluluk baloncukları uçuyordur. Sırf O'nu sinir etmek için ellerimi göğsümde birleştirdim.

" Yüzük istiyor yüzük seninki. ... sen yüzük al en iyisi " dedim. Yüzüm gülüyordu ama içim kan ağlıyordu. Anavatan kan ağlıyor dostlar. Bir yandan da yüzük almasın diye dua etmeye başladım. Bana bakmadan önünde ki modelleri inceledi.

" Yüzüğün sırası var. Sırası geldiğinde onu da alırım. " Demek ki almayı düşünüyor karı çalıya . Yüzüm düşmüş halde önüme baktım. Gözlerim dolu dolu oldu. Kendimi sıktım. Ağlamayacam. Ne olursa olsun ağlamayacam. Burnumu çektim.

" Tamam bunu alıyoruz. " Ayaklandı. Bende ona bakmadan ayaklandım. Zevkli çocuktu. Su damlası halinde zümrüt yeşili bir pırlanta kolye almıştı. Kasada hesabı ödeyince ağzım açık kaldı. Milyon mu milyar mı yoksa tirilyon mu dedi anlamadım... Çok sıfırı olduğu kesin.Telefonuma gelen mesaj sesiyle utanmadan heryerde çıkarabileceğim telefonumu çantadan aldım. Görgüsüz oldum bende iyice. Ne yapak.

Kimden;Ekim

" Teşekkür ederim herşey için . . "

Yazdığını hemen okuyarak bekletmemek için Poyraz'dan uzaklaştım. Hızlı hızlı hemen yazıp gönderdim. Ondan uzaklaşmam dikkatinden kaçmadı. Fakat yinede oralı da hiç olmadı .