"Lanet olsun sana Ornitorenk Perry."

169 16 1
                                    

"Hayır, bu akşam kafeye gelemem, hem sebebim de yok değil hani... teyzemin...ciğeriyle böbreği birbirine düğümlenmiş! Evet, işte bu yüzden!" dedim hevesle, işe yaramasını umarak. Gerçi yaramayacaktı  ama olsun, umut fakirin ekmeğidir işte.

"Ciğer ve böbreğin nerede olduğu hakkında bir fikrin yok, hadi neyse de bari belli etmesen diyorum." dedi Ash hattın öbür ucundan.

Ciğer mi? Ben o kelimenin idrar kesesi olduğunu sanıyordum.

İçimden bir tilki ciğer ve böbreklerin Ingilizcesini bilmemeyi ciğer ve idrar kesesinin ingilizcesini karıştırmış olmaya yeğleyeceğini söylüyordu. Ah, tabii bir de ciğerin ne güzel koktuğunu.

Senin kedi olman gerekiyormuş.

'Sinestezi hastası bir gerizekalının kafasında yaşayınca oluyor böyle aksilikler, na'aparsın.'

Misafir bulduğunu yer, sersem. Beğenmiyorsan defolup git lütfen, rica ediyorum.

'Peh, ben olmassam sen yaşayamazsın bile. Sırf sana acıdığım için kalıyorum bak, kıymetimi bil.'

Ne kıymetli şey ama, diyerek içimden homurdandım.

"Ama çok hastayım."

"Ben de Obama'nın anneannesiyim zaten."

"Amerika'nın başkanının vampir olacağını kim bilebilirdi ki."

"Ha ha. Çok komik. Burada konu senin özgüvenin-"

"Hayır, konu senin beni aptal bir sahneye çıkarıp daha yeni geldiğim bir ülkenin insanları karşısında şarkı söylememi istemen. Ah, tüm okulun beni izleyeceği gibi ufak bir detayı da unutmamak lazım. Hem bu neden bu kadar önemli? Başka birini rahatlıkla bulabilirsiniz!"

"Çünkü sen benim en yeni ve gelecekteki en yakın arkadaşımsın! Çünkü bunu senin yapmanı istiyorum! Çünkü çok güzel şarkı söylüyorsun ve insanların bunu duyamadan ölmeleri hayatları boyunca KFC'den yemeden ölmeleri kadar kötü olur! Çünkü Madison lanet olasıca birşeyler planlıyor ve o gece gözümün önünde olmazsan kötü şeyler olabilir!"

Sessizlik.

'Sesimizi KFC'yle kıyasladığına inanamıyorum! Ulu limonlu zombi krakerleri adına!'

O kadar şeyin arasında dikkat ettiğin kısım bu mu ?!

'Ama haksız mıyım!'

Şey, tamam, belki, azıcık, biraz, orta boy...Pekala, 4-5 kişilik kova menü kadar haklısın ama bu odaklanman gereken kısmı unutuyor olduğun gerçeğini değiştirmiyor.

"Mady benimle ilgili ne planlıyor olabilir ki ?"

"İçinde Sebastian'ın adının geçmesi  kötü birşeyler döndüğünün kanıtı !" diye öfkeyle devam etti. Kısa sessizlik anlaşılan sadece benim için sakinleştirici olmuştu.

"Bu çocuk sana ne yaptı da adı her geçtiğinde lanet okuyorsun?"

"Bana değil, burayı terk eden en yakın arkadaşıma yapmıştı!" diye tısladı.

Birkaç saniye düşündükten sonra kafamda beliren kocaman soru işaretinin alacağım tepkiye değeceğini umarak sordum.

"Onun kasabayı terk etmesinin sebebi Sébastien miydi ?"

Kısa bir sessizlik oldu.

"Eğer teklifi kabul edersen sen sahneden iner inmez herşeyi açıklarım."

Bunun üzerinde düşündüm. Zaten Ash ne yapıp edip bir yolunu bulacak ve beni o sahneye çıkaracaktı, ses tonundan bunu anlamak zor değildi. Bu durumdan edebileceğim kadar kâr etmek ya da kafamda silahla sahneye çıkmak arasında seçim yapmam gerekiyordu.

Bol Kafeinli ve Yakışıklı LütfenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin