Sende Mi Sebastiyan?

145 20 0
                                    

Küçük yalancı daha sonra gitti ve biraz sonra içeri annem girdi. Yüzünde korku ve üzüntünün eserleri vardı. Ona masumun anlattıklarını söylemeli miyim hiç bilmiyorum. Bu onu üzer mi acaba? Onlarla çok fazla konuşmamış olabilir, tamam, belki hiç konuşmamıştır. Konuşmamış....konuşmamış. Annem neden onlarla hiç konuşmadı? Yoksa...

"Benim küçük kiraz ağacım, nasılsın bakalım? "

Ağlamaya hazırlanır gibi bir hali vardı.

" İyi.. yim a-annee. "

" Tatlım telaşlı gibi bir halin var ne oldu ? "

" Asıl sana ne oldu, bu bakışlar sana ait değil. Sen hep gülümsersin. Belki içinden geldiği için değil ama gülümsersin. Beni mutlu etmek için. Ne oluyor anne? "

Sanki bir şeyler söyleyecekte söyleyemiyormuş gibi bir hali vardı.

"Öncelikle bir şey sormalıyım. Evin içinde kiminle konuşuyorsun, kızım?"

Nasıl?

"Kiminle olacak anne. Cesur, sevimli, intikam ve masum olacak cadıyla. Gerçi masumu tanımıyor olabilirsin ama ötekileri tanımıyorum deme şurada düşüp bayılırım. "

Ne hissettiğini anlamak çok zordu. İfadesizdi.

"Evet, biliyorum. Ama onların sadece sesini duydum, yüzlerini ve nasıl biri olduklarını bilmiyorum. Bana onlardan biraz bahseder misin?"

"Onları çağırayım o zaman, kendilerini sana tanıtsınlar. Ce.. "

" Hayır! Hayır. Yani haklarında hiç bir şey bilmeden mi karşılarına çıkayım, Katiyen Olmaz. "

Davranışları çok tuhaf gelmişti ama yinede ona onları tek tek tanıttım. Cesurun cesaretini;İntikamın öfkesini;Sevimlinin nedensiz pozitifliğini ve Masumun birden ortaya çıktığında yaptıklarını. Ve daha nicelerini ama o hepsini dikkatlice dinledikten sonra bir bahaneyle kendini dışarı attı. Ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu ama o yalancı pisliğin dediklerine inanacak kadar salaklaşmadım daha ben tamam mı (?)

************
Kiraz 'ın annesinin ağzından :

"Dediklerinizi yaptım Doktor Bey. "

" Güzel çünkü hastalığın hangi aşamada olduğunu bilmek çok önemliydi. Hemen tedaviye başlamamız gerek bizim için saniyeler hatta saniseler bile çok önemli. Her şeyden önce bilmeniz gereken bir şey var, eğer hastalık çok ileri seviyelere ulaşırsa yani eğer bir an önce tedavi edilmezse ömür boyu kafasındakilerle yaşamak zorunda kalabilir. "

O an kalbimin sıkışması düğümlenmiş bir ipten farksızdı. Ne yani ömür boyu binlerce karakterle birlikte mi yaşayacak (?) Hayır, buna izin veremem. Onu bu çukura ben batırdım ve çukurdan kurtaracak olan biri varsa o da benim.

" Ne duruyoruz o zaman hadisenize! "

Odadan içeri girerken son derece kendimden emindim, ama içeride Kiraz'ı deli gibi elleri saçında bir o yana bir bu yana deli gibi" Hayır! " diye bağırdığını görünce bütün sakinliğim alt üst oldu.

************
"HAAYIRRRR! "

O cadıyı da sizi de dinlemeyeceğim. O küçük yalancı bana sizin olmadığınızı söyledi. Sizde kaçalım diyorsunuz beni buraya kapatmazlar tamam mı?

" Ne kapatması Kiraz, neler söylüyorsun? Sen iyi değilsin? "

Ya da kapatırlar mı, acaba? Yav ben içimden konuşuyordum en son.

************
Biraz sakinleştikten sonra annem ve doktor beni karşılarına aldılar ve konuşmaya başladılar:

" Tatlım bak Cesur, Sevimli,İntikam ve Masum onlar aslında... yoklar. Üzgünüm, gerçekten, ama onlar yok. "

" Bakın Kiraz Hanım bu bir hastalık çeşidi:Şizofreni. Eğer tedavi edilmezse, bu karakterlerden asla kurtulamazsınız."

Kurtulmak isteyen kim sanki? Çaresizce anneme baktım ama o sadece onaylar gibiydi.
SENDE Mİ SEBASTİYAN? SENDE Mİ?

(Oy-yorum-eleştiri lütfen)

ŞİZOFREN GÜNLÜĞÜ -18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin