Merhabaaa. Yine ben.
Bölüm ithafı: LaurenDraco
Herşey senin için aşkım💜
Şarkıyı başta da açabilirsiniz ama özellikle sözlerin başladığı yerde başa alın derim..İyi okumalar.
Mert'in ağzındanHerzamanki gibi evden olabildiğince erken çıkıp okula kaçmıştım. Şaka şaka. Derse geç kalmış, üstelik girmeye çalıştığım halde dersten atılmıştım. Bahçede oturmuş sağı solu izliyordum. On dakika kadar sonra bahçenin başından iki kişi gelmeye başladı. Birini tanıyordum da diğeri yabancıydı. Defne'nin yanında yürüyordu. Kimdi bu? Ne işi vardı onun yanında?
Önümden yürüyerek geçtiler. Defne yüzüme bile bakmamıştı. O çocuğu da gözüm bi yerden ısırmıştı. Şey değil mi ya o seçmelerde seçilen çocuk? İyi de Defne'nin yanında ne işi vardı?
Saate baktım. Dersin başlamasına 10 dakikadan az kalmıştı. Kalkıp derse gittim. Söylemiş miydim bilgisayar mühendisliği okuyorum.
İtü'de.
Bilgisayar mühendisliği.
Ben.
Okuyorum.
Ezilin ezikler.
Profesör ders anlatmaya başlamıştı. Herşey normaldi. Kendimi düşüncelerimin kollarına bıraktım.
En çok düşündüğünüz kişiler en nefret ettiğiniz kişilerdir.
Düşüncelerimden zorla sıyrıldım. Kapı çaldı. Bir öğrenci içeri girdi.
"Dekan Mert'i çağırıyor efendim."dedi.
Ayağı kalkıp öğrenciyle beraber dekan'ın odasına gittik.
"Mert değil mi? Otur oğlum."dedi babacan bir tavırla.
"Duyduğuma göre müzik grubundan çıkmışsın."
"Evet efendim."
"Peki senin bursun neye bağlıydı oğlum?"
"Müziğe efendim."
"Paran var mı oğlum?"
"Çok yok efendim."
"Tekrar gruba girmezsen veya okulu temsil edecek birşey yapmazsan bursun yanacak. Umarım farkındasındır." Kaşlarım çatılmıştı. Ne annem ne de ben bu parayı karşılayabilirdik.
"Teşekkür ederim efendim. Konuşmanız bittiyse sakıncası yoksa çıkabilir miyim?"
"Çıkabilirsin. Ha bu arada Mert, sınavlar yaklaşıyor. İyi çalış. Ortalaman da önemli biliyorsun."
"Biliyorum efendim. İyi günler."dedim. Dekanın odasından çıktım.
Kafam bir milyon olmuştu. Gruba girmem lazım. Bunun için Defne'yle konuşmam lazımdı.
Ama grup bu gün toplanmayacaktı. Buna rağmen Defne her gün salona gidip bateri çalardı. Onu orada beklemeye karar verdim. Belki biraz gitar çalarım.
Sürekli açık olurdu salon. Salon görevlisi gece başını alkolden kaldıramadığından anahtar hep kapıda olurdu. Bunu herkes bildiği için kimse anahtarları çalmaya çalşmazdı. Herkes onun ne mal olduğunu bildiğinden anahtarı gören alır, sabah kapıyı o açardı.
İçeri girip bas gitarımı çıkardım. Baterinin yanına bırakmıştım en son. Bir anda kafamda anılar canlanmaya başladı. Holding on to you'yu çaldığımız gün gözümün önüne geldi. Gözümün önünde bateriye oturmuş deli gibi çalan Defne geldi. Niye onu düşünüyordum ki? Başımı iki yana sallayarak sanki mümkünmüşçesine düşüncelerimden kurtulmaya çalıştım. Gitarla hafif hafif holding on you'yu çalmaya başladım. Bir saat kadar oyalandıktan sonra kapıdan Defne girdi. Beni görünce kaşlarını çatıp bana baktı. Neden burada olduğumu anlamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diğerleri
Teen FictionDeniz Soylu, değişik yetiştirilmiş değişik bir kız. Babası Erdal Bey'le beraber uzun yıllardır birlikte yaşıyorlar. Annesi yıllar önce ölmüş ve babasıyla birbirlerine tutunmuşlar. Babası da aileden kalan işini devam ettirmek zorunda. Uyuşturucu kaça...