Diğerleri

28-İntikam&Kaza

Merhabaa
Geri geldim.
Sürekli gidip geliyorum
Bu aralar sınav haftamdayım ve bölüm atamayacaktım.
Ben de sınavlar başlamadan atayım dedim.
Şarkıyı bölüm başında açabilirsiniz.
Hatta biraz ilerletebilirsiniz.
Şarkı sonunun bölğm sonuna gelmesi lazım.
BMTH-Blessed with a curse

İyi okumalar..
❤❤❤
❤❤
❤

Mert'in ağzından

Annemi uzun zamandır görmüyordum. Üniversiteye gidince onu da arkamda bırakmıştım. Bir nevi kaçış gibi.

Köye giden dolmuşa bindim.

"Oo Mert efendi. Nerlerdesin sen bakalım?"dedi dolmuş şoförü Nevzat amca.

"Geldim işte buradayım abi."dedim gülümseyerek ona.

"Hangi rüzgar attı seni buralara?"

"İstanbul büyük şehir be abi. Yapamadım oralarda. Geldim memelekete."

"İyi bakalım hoşgeldin."dedi ve eve giden yola direksiyon sallamaya başladı.

Bahçenin kapısına geldiğimde olacakları düşünüyordum. Mete gelip boynuma atlayacaktı. Annem önce şaşıracak bi tomar soru soracak, arkasından sevinecekti. Klasik karşılama töreni falan.

Tahta kapıyı elimle ittirip açtım. Arkamdan kapatıp ayağıma tavukların dolanmasına çok aldırmadan tek katlı sevimli evin telli kapısını açtım. Demir kapıyı elimle iki kere tıklattm.

Birkaç dakika sonra kapı açıldı.

Mete karşımda rengi atmış lacivert okul forması ve füme pantolonuyla duruyordu. Bir sene kadar oluyordu kardeşimi görmeyeli.

"Abi!"diye sevinçle bağırıp koşup bana sarıldı. Küçük kollarını bedenime dolamaya çalışırken başı anca göğsümün altına geliyordu.

Biraz daha sarıldıktan sonra koşarak içeri girdi.

"Anne! Anne abim gelmiş! Annee!"bağırarak evin içinde bir o yana bir bu yana koşturuyorduk.

Annem mutfaktan elinde bezle çıktı. Gözlerinin etrafın son gördüğümden daha kırışıktı. Bir senede beş yaş atmış gibiydi. Sanki 40'lı yaşlarının sonlarında gibi görünüyordu. Zaten zayıf olan bedeni daha da incelmişti. Bir deri bir kemik kalmıştı. Onu çok ihmal etmiştim.

"Mert?! Oğlum."dedi ve bana kocaman sarıldı. Ötrünün altına sakladığı saçları eskisi gibi mükemmel kokuyordu. Ne zaman duysam kokusunu rahatlatırdı beni zaten.

Omuzlarımın gevşediğini hissettim. Sakinleştirici gibi geliyodu kokusu.

Nihayet ayrıldığımızda sohbet ederek salona geçiyorduk. Birkaç ay önce sattığı arsanın parasının bir kısmını bana göndermiş, diğer kalanıyla evin ihtiyaçlarını gidermişti. Öyle ki salondaki yeni koltuk takımının başka bir açıklaması olamazdı.

"Birşey mi oldu oğlum? Erken geldin?"dedi.

"İstanbul çok baydı beni anne. Ankara'ya dönmek istedim."dedim koyu mavi gözlerine bakarak.

Defne'nin haline katlanamadım. Üzülmesine katlanamadım. Saramayacağım yaraları vardı. İyileştirmek yerine kaçıp buraya geldim anne.

_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

Deniz'in ağzından

"Mert neden gitti?"dedim gruba.

"Defne yüzünden."dedi Hakan.