Yetimhanedeki o manzara karşısında ne yapacağımı bilemedim. Tüm eşyalarım kapı dışarı edilmişti. iyi ama neden? yere savrulmuş bir kaç parça kıyafetimi küçük valizime koydum. Kapıya doğru koştum. Merdivenleri hızla çıkıp ''Müdüriyet'' adlı yazıya ulaşıncaya kadar devam ettim. Kapıyı tık tıkladım. İçerde keyif yapan ve hiçbir şey olmamış gibi davranan bi müdür duruyordu. Sinirle:
-Neler oluyor? neden kapı dışarı edildim?
-Küçük bayan yaptıklarınızın haddi hesabı yok.Burası bir çok kişinin ''Evim'' dediği bir yer siz buraya zarar verirseniz kusura bakmayın sizi kabul edemeyiz.
-Burası devlete ait biryer siz sadece başında durması gereken bir müdürsünüz. Kimseyi kafanıza göre atamazsınız.
-Demek atamam ha ?
Telefon açtı ve dışarıdaki güvenlik geldi.
-Al şunu!
-Bırak beni! Ah kolum! yavaş ol
kendimi sokak kedisi gibi hissediyordum. Peki ne yapacaktım? Karşıdaki parkı gözüme kestirdim. Boş bir banka oturup gülüp eğlenen çocukları izledim. Bir çocuk vardı.Yalnızdı. Önünden geçen pamuk şekerciye bakıyordu. Bakışlarından istekleri de anlaşılıyordu.Doğrulayım derken arka cebimden düşen bozuk para sesi beni yönlendirdi. Koşarak bir pamuk şeker aldım ve çocuğun yanına diz çöküp ''Al bakalım afiyet olsun'' dedim. Çocuk bana sarıldı ''Teşekkür ederim abla'' dedi. Koşarak uzaklaştı nereye gidiyor diye merak ettim takip edip ağacın arkasına saklandım. Çocuk pamuk şekeri kardeşlerine paylaştırdı. Gözüm doldu. Banka geri döndüm. Akşam olmuştu. yapacak birşey olmadığı için valizimi kafama koydum. Kendimden geçmişim.Uyuya kaldım.
Uyandığımda...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌟SINIFIMDAKİ ÇOCUK🌟
Teen FictionKüçük yaşlarda değişik içgüdülere ve düşüncelere sahip olan bir kızın hikayesi. Hava olaylarına karşı merakı çok fazladır. Bu merak ilerki yaşlara kadar geçerliliğini korur. Aklında hep bir soru vardır "acaba insanoğlu havayı kontrol edebilir mi ? B...