1. BÖLÜM : KÜL

50.8K 792 182
                                    

TAMAMEN KURGUDUR. KARAKTERLER, YAZAR YA DA HERHANGİ BİRİ İLE BAĞDAŞTIRILMAMALIDIR.

BU KİTAP; CİNSELLİK, DEPRESYON, KENDİNE ZARAR VERME, İNTİHARA MEYİLLİLİK GİBİ KONULARI ELE ALMAKTADIR.

BU KİTAP; 18 YAŞ ALTI VE İNTİHARA MEYİLLİ KİŞİLER İÇİN ASLA UYGUN DEĞİLDİR.

BU KONULARDA HASSASİYETİ OLAN KİŞİLERİN BU KİTABI OKUMAMASI, EĞER AKLINDA BU TÜR DÜŞÜNCELER BARINDIRIYORSA

ALO182'Yİ VEYA,

0850 455 00 70

ADLI DESTEK HATTINI ARAMALARI ŞİDDETLE RİCA OLUNUR

-KİTABIN TÜM HAKLARI SAKLIDIR-

----------------------------------------------------------

Tekrardan herkese merhabalar!

Sizleri yeniden burada görmek çok güzel!

En başa döndük, çok daha sağlam ilerleyebiliriz artık.

Sonunu düşünen, kahraman olamazmış, kitaba hoppada giriyorum!

Bu arada, Çiseleyen'e göz atmayı unutmayın, lütfen!

Herkese iyi okumalar, görüşürüz!

----------------------------------------------------------

Yağmuru sevin, diye haykırdı bulut.
Kaçmayın ondan, korkmayın
Açmayın şemsiyenizi, saklanmayın
Damlaların zarafetini teninizde tadın.

Sağanak bir yağmurun altında sırılsıklam olmuş bir bedenin çırpınışıydı bu hikâye.
Bedenine dökülen her damla ile yanıp kavrulan teni çekilirken bile, o hala tek bir ismi haykırıyordu.

Bora

Sert bir rüzgardı bora. Ardından sağanak bir yağmur getirecek kudrette, sağanak yağmura emredecek bir şiddetteydi.

Güçlüydü.

Bu hikaye ise diğerlerinden biraz farklıydı. Boranın gücünden ibaret değildi. Bora ilk defa, peşinden sürüklediği yağmurdan korkar olmuştu.

Fakat bilmediği şey, bora varlığını her belli ettiğinde peşinden koşacak olan yağmurdu.

Hey, sen!

Merhaba,

Sağanağıma hoş geldin.

Sığınağıma hoş geldin.

Beni tanımak istemene çok sevindim!

Bunu nasıl yapacağını bilmiyorum, ben bile kendimi tanıyamıyorum.

Ben de seninle birlikte keşfedeceğim siyahlarımı akıtmayı.

Pek güzel şeyler yapmıyorum, biliyorum.

Çoğu zaman kızacaksın bana, seni anlıyorum.

Ama sen de beni anlamaya çalış olur mu?

Kız, küfret, lanetler oku bana, ama beni unutma.

Kalbim olduğunu unutma.

Hayatın doğar doğmaz yüzümü pençelemesindeki suçlu, hatalar mı, kader mi? Paramparça olan, kan içinde kalan yüzümle hayata başlamamdaki yenilgi, bana meydan okuyordu. Devrilen bardaktan aşağı şırıl şırıl yere dökülen suyun yüzeyinde dahi oluşan umut, parıltı ile öpüşünce, ben karanlık gecelerimdeki dolunaya sımsıkı tutunurum. En ufak bir köz bile bir umuttur benim soğuk bedenime. Kibritin ucunda alevlenen o son dem, avuç içlerimi küle çevirecek kadar güçlüdür.

SAĞANAK YAĞMUR | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin