İhtimaller arasında en kötüsünü seçmek gibi maharetlerim var!
Dakikalar işlemeye devam ederken birden kendimi dolabın başında hazırlanır vaziyette buldum.
Elime ilk gelen mini eteği üstüne de askılı t-shirt giydim. Kapının arkasında asılı olan deri ceketimi alarak aşağıya indim saat 7.45'i gösteriyordu.
Kulağıma çalınan korna sesi ile irkildim taksi gelmiş beni bekliyordu. Ah taksiyi aradığımı bile hatırlamıyorum o kadar unutkan olmaya başlamıştım artık. Beynimin içinde bir silgi yavaş yavaş herşeyi siliyor sanki.
Düşüncelerden sıyrılıp ayakkabıları ayağıma bir çırpıda geçirdim. Işıkları kapatıp askıda duran anahtarı elime alıp dışarı çıktım. Kapıyı da kilitleyip kontrol ettikten sonra taksiye bindim.
"Nereye efendim?"
"Deniz kafeye."
"Tamamdır."
Her zaman ki gibi cam kenarında oturuyordum. Elimi çenemin altına koyup yine ve yine düşüncelerle boğuşmaya devam ediyordum. Radyoda kısık sesle çalan şarkı aklıma Alaz'ın gelmesine sebep olmuştu.
Şarkıda;
"Savrulup kaldın nerde bulamam izini
Yokluğundan usandım ne olur duyur sesini" diyordu.Günlerdir aramamıştı. En son bir kaç gün önce bir ihtiyacım olup olmadığını merak ettiği için mesaj atmış daha sonra hiç yazmamıştı. Kimseyi merak etmeyen umursamayan ben Alaz'ı merak mı ediyordum?
Hayır hayır etmiyorum!
"Şeyy..pardon radyoyu kapatır mısınız?"
"Peki."
"Teşekkürler."
Bir süre sessiz bir şekilde ilerledikten sonra kafeye geldik. Parayı ödeyip taksiden indim. Aykut aynı masaya oturmuş elinin hemen yanı başında bir demet çiçekle beni bekliyordu. Beni görür görmez çiçeği eline alıp ayağa kalktı. Yanına geldiğim de gözleri üzerimde bir müddet gezdikten sonra yüzüme baktı.
"Geldiğin için teşekkür ederim Arya" derken elindeki çiçeği bana doğru uzattı.
"Önemi yok mevzu benim ve ne olduğunu öğrenmek için geldim."
Sözümü bitirir bitirmez geçip masaya oturdum. Bir süre öylece kaldı. Daha sonra masaya dönüp çiçeği önüme bıraktı. Ne anlatacağını bu kadar mühim olan şeyin ne olduğunu merak etmesem de duymak istiyordum. Fikrim değişmeyecek olsa bile..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZLERİ Dokundu
Literatura FemininaOlayın üstünden günler geçmişti Alaz arada bir mesaj atıp bir şeye ihtiyacım olup olmadığını soruyor onun dışında hiç bir şekilde rahatsız etmiyordu. Aykut ise her gün defalarca arıyor, mesaj atıyor, konuşmak için fırsat kolluyordu. Bende günlerdir...