İlk Nefes Aldığım An

15 3 0
                                    


Multimedya:Beril

Orman yeşili gözlerin suya ihiyacı vardı,
Belki kim bilir suyun ormana?

Ama biri olmazsa öbürü yaşayamazdı,
Nefes alamaz ölürlerdi...

   ○●••DENİZ'DEN●○•°

Gözlerim pencereye takılı kalmışken Rüzgar'ın uzattığı bardakla kendime gelmiştim.Bardağı uzatarak :

"Abi iyi misin al bir şu iç istersen"

Elime aldığım bardağı iyice kavradım,sanki iyice tutmasam düşecek gibi hissediyordum.

Sonra ağzıma götürüp bir yudum aldım ama dudağımın kenarındaki acı hala geçmek bilmiyordu nasıl vurmuştu bizim hayvan.

Sonra tam Rüzgar'a iyiyim diyecekken boğazımda kelimelerin düğümlendiğini hissettim. Sanki konuşsam sesim ćıkmayacak gibi neyse Rüzgar'a cevap vermekten vazgeçtim.

Sonra garsona defterin üstüne yazı yazıyormuş gibi yapıp hesabı istedim.

Ardından hesabı verip ceketimi aldım hava baya sıcaktı fakat tanımamak için mutlaka yanımda siyah ceketimin bulunması gerekiyordu. Ama Rüzgar Beyimiz (!) O kadar korumaya sahip ki kendini korumaya bile ihtiyacı yok (!)

Sahi demin ne olmuştu bana böyle boğazımda kalan suyu bile zor bele yutabilmiştim.

Sanki demin bir şey ağzıma kilit vurmuştu. Sus pus kesilmişti ağzım,birbirine düğümlenmişti dilim.

Konuşamamıştım ben Deniz Kaya demin kaskatı kesilmiştim konuşamaz hale gelmiştim.

Sanki benim denizim ormanını bulmuş gibiydi ilk defa nefes almıştı gözlerim...

Sanki o gözleri her yerde görmüş gibiyim ve her defasında da görüyor gibiyim.

Sahi ya ben bu gözleri hatırlıyorum!

Beynimde dolaşan düşünceler hapsetmişti kendini...

Hapsedense bir çift orman misali yeşil denizin ormana aşık olup üzerine aktığı gözler...

Kalbim sıkışacak gibi oluyordum daha fazla düşündükçe,sanki bir daha hiç konuşamayacakmışım gibi oluyordum sanki orman yeşilini gözrmedikçe öleceğimi hissediyordum...

Sahi yaşamak neydi?

Nefes almak mı,bedenini ruhuna sığdırıp taşıyabilmek mi,yoksa ordan oraya koşturup günvegün yorulup hayatını ömrünü bitirmek mi?

Hayîr! Bunlar asla yaşamak değildi.

Yaşamak denizin ormanla buluşması mavinin yeşile bürünüp sarılmasıydı..

Ve ben daha iki saniye önce yaşamadığımı anladım evet ben nefes almıyormuşum,ben ruhumu kaybetmişim, karanlıkta boğulmuşum.

Ben iki saniye önce ilk nefesimi aldım ben o zaman yâşamaya başladım.

Ben kalbime doğan sevincin etkisiyle belki de yaşama sevincinin etkisiyle bilemem bedenim ruhumu taşıyamaz hale geldi.

Ben bu orman gözleri ilk defa görmediğime emindim ama nerde ne zaman ve nasıl görmüştüm?

Beynimde yer edinen sorular benim beynime komut vermemi daha da fazla zorlaştırıyordu.

Bir anda kendimi beynimdeki sorularla ve düşüncelerle meşgul etmişken Rüzgar'ın sesiyle irkildim:

"Abi iyi misin,hadi gidelim artık"

Bu çocukta başka bir soru bilmiyormuş gibi sürekli iyi misin, iyi misin iyiyim ulan iyiyim yeter!

AŞKA EŞKLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin