Gözlerimi acmama konusunda halâ ısrarlıyım. Fakat kızların başımda dikildigini hissederken bu gercekten cok zor. Saatin kaç olduğunu bilmiyorum.Fakat umarım günün bitmesine az kalmıştır. Neden mi? Bu günden nefret ediyorum . Çünkü... Babamın "halâ baba diyebiliyorum ne saçma" bizi terk ettiği o lanet günün üzerinden bir yıl daha geçti. Halâ gözlerimi acmamakta ısrarlı iken yüzüme boşalan bi bardak su ile kendime geldim.Ne yani şu hüzünlü günümde bana böyle mi yardımcı olacaklar ?!
-Senin atacağın suya bipleyim
Derken atanın Sevda olduğunu gorunce sinirimi geri vitese aldım. Ne ondan tabi ki korkmuyorum. Ama bunu yapan o olunca bağırasım gelmiyor. .. ..
......................Ben Derya ya Derya Tülay a Tülay Sevda ya Sevda ise bana bakıyor. Bu sessizlik pek hayra alametmis gibi gelmiyor ama hadi hayırlısı. Annem zaten evde değil iki gün önce bir şehre gitmesi orada bir toplantıya katılması gerektiğini söyleyerek gitti. Bunun yalan olduğu her şekilde açık fakat üzerine gitmek istemiyorum. Biliyorum ki annem babamı seviyordu. Öyle aşık değildi ama seviyordu. Evde kalıp acı çekmek istemiyor olması da doğal bu yüzden. Ama keşke kaçmak yerine gerçekle yüzleşseydi. Her neyse. Saat akşam 5 ama halâ kimsede çıt yok. Ne kadar da teselli edici değil mi? Kızlara teker teker göz gezdirdim. Derya kursunu ertelemiş olmalı . Sevda o aslında şu an odasında kapalı bir şeyler planlamaliydi . Tülay sanırım o zaten boştu. Benim için gelmeleri çok gurur verici . Onları gerçekten çok seviyorum.
Saatler geçmek bilmiyor. Sevda gelen bir telefon yüzünden üst kata çıktı . Tulay ise telefonla mesajlaşıyor, muhtemelen Barış 'la. Onlarin ilişkilerine bazen gerçekten imreniyorum.Birbirlerine bakarken gözleri parlıyor. Bazen çok romantik olabiliyorlar , bazen de öküz. Komik kıskançlık krizleri de tuzu biberi . Derya ya baktığımda bana baktığını fark ettim. Sanki biraz endişeli gibi. Ne olduğunu anlayamadan yanaklarima süzülen ıslaklığa gitti ellerim. Ne yani ağlıyor muyum? Ben hiç gerçekten aşık olmadım ki neden iç çekerek ağlıyorum. Ah tabiki sebebi aşk falan değil. Bunun sebebi lanet olsun ki beni ve annemi bırakıp giden o adam .
Gerçekten anlamıyorum. Beni hiç mi sevmedi ? Ya da belki benden nefret de ediyor olabilir . Peki ben neden ondan nefret edemiyorum? Neden onu çok özlüyorum?
- Kıyamam ki sana ben kuzum ya
-Ah ağlama aşkım lütfen
Derya ve Tülay ın elleri beni öldüreceklermiş gibi sıkarken nefes almaya çalışıyordum.
-Ya yok ağlamadan soğuttunuz bi bırakın lan nefes alıcam tööbe tööbe
Gelen ayak sesi ile hepimiz siyahlara bürünmüş sevdaya baktik ne yani beni bu zor anımda yalnız birakacakmıydı.Sevda benim için diğer herkesten farklıydı onunla olmak bana her daim huzur veriyor kendimi güvende hissetmemi sağlıyordu ama o şu an benim yanımda olmak yerine dışarıda olmayı mı tercih ediyordu hayır olmaz...
Tam sevda kapıdan çıkacakken
"Sevda dur" dediğimde sevda ve diğerleri bana anlamamış gözlerle bakıyorlardı "lütfen bu gece bizimde gelmemize izin ver"sevdanın birden kaşları çatıldı ama sonradan sunduğum teklifin mantıklı olacağını düşündü ve "10 dakika içinde herkes burda olucak ve kimse renkli şeyler giyinmicek"diyerek bizi uyardı bizde bunu bekliyormuşcasina koşarak odama gittik.Sevda'nın ağzından;
Tabi ki onları oraya götürmeyecegim . Ama kafalarını dağıtmaları iyi fikir.
Bu yüzden bir fikrim var. Buse'lerde ki odama geldim (Evet Onlar da bir odam var hatta bazen kalıyorum. )
Bir çanta çıkarıp, dolabimdan siyah mavi mor ve kırmızı spreyleri aldım. Belki bu Buse 'nin kafasını dağıtır. Tekrar aşağı indiğimde gerçekten çok şaşırdım. Çünkü hepsi giyinmiş ayakta beni bekliyorlardı. Sırtımda ki çantaya baktılar. Fakat ben umursamadan kapıdan çıktım . Şimdi nereye gideceğimizi secmeliydim. Onları iki sokak ötede ki trafoya götürebilirim. Ve öyle yapacağım.Etrafta birileri var mı diye bakınırken kızların arabaya yönelmesi ile bakışlarmı onlara çevirdim"kızlar nereye gidiyosunuz"
Kızlar tren görmüş gibi bana bakmaya başladıklarında güldüm.Ve;
-arabayla gitmeyeceğiz zaten yakın
Kızlar nereye gideceğimizi iyice merak etmeye başladıklarında önlerinden yürümeye devam ettim.Buse'nin ağzından;
Sevdanın böyle bir şeye izin vermeyeceğini düşünüyordum çünkü;ben bu teklifi ona daha önce kaç kere sunmustum ama hepsinde olumsuz tepki vermişti.Ya şimdi noldu? evet cevabı apaçık orta da oda biliyodu ona şu an çok ihtiyacımın olduğunu o yüzden bizim de gelmemize izin vermişti.Nereye gideceğimiz hakkında hiç bi fikrimiz yok sevda önden biz ise arkadan ilerliyoruz ilerlemekte ne ilerlemek karınca bile bizden hızlı yürüyo.Biz arkada nereye gideceğimiz hakkında beyin fırtınası yapiyorken birden sevdanın sesi ile irkildim "işte geldik " dedi "ne yani bir trafo da mı duracağız "bu soruyu bu sefer ben sormamıştım.Deryanın sorusu ile sevda tamamen bize döndü ve "siz benimle gelmek istemediniz mi bende buraya geliyorum ve şimdi şu çantadan istediğiniz renk spreyi,boyayı birde fırça alın istediğinizi yazın ve çizin" dediTam yazdığıma odaklanmışken gelen sesle irkildim.
-Hayatımı,çocuklugumu mahveden adam senden nefret ediyorum. Sesin geldiği tarafa kafamı çevirdim ve bizim yaşlarimizda genç bir çocuk ile karşılaştım. Saçma bir sırıtışla duvara ve yazdığım yazıya bakıyordu.
O buna nasıl cürret edebilirdi .Gercekten cok sinirlenmistim. Hatta birden bağırmaya başladım ve çocuğa tam vuracakken bileğimi tutmasiyla neye uğradığımı şaşırdım. Kesinlikle bilegim moraracakti. Bundan canımın fazlasıyla yanmasindan emin oldum. Ben bunlari dusunup elimi kurtarmaya çalışırken elim birdenbire çocuktan alındı. Ve o güven duyduğum,kendimi güvende hissettiğim ses 'sevdam'."sen ne yaptığını sanıyorsun kimin kardesinin canını acıtıyorsun lan." Karşımda duran çocuk buna sadece sırıtmakla yetindi.Sevda buna sinirlenmiş olacak ki çocuğu yumruklamaya başladı ve hepimiz kavga etmeye başladık.Oradan bir ses tülaya "o kadar meraklıysan yatak odasında buluşalım "dedi.Ben bunu duyar duymaz çocuğu dövmeye başladım.Ardından bir sren sesi ile hepimizden aynı anda çıkan ses sadece 'sıçtık' olmuştu.................................
Bir saat kadar süren karakol maceramız burada son buluyordu.İsimlerini hala bilmesemde sevdayla kavga eden esmer çocuk( sanırım adı Mert cunku birinin ona öyle seslendiğini duydum )Sevda sabıkalı oldukları için biraz zaman almıştı. Fakat Sevda nın babası çok ünlü bir avukat olduğu için bir sorun olacağını zannetmiyorum. Artık gerçekten eve gidip uyumak ve bunları hafuzamdan silmek istiyorum. Bu gerçekten çok heyecanlı bir gündü. Biraz sonra Sevda ve adının Mert olduğunu düşündüğüm çocuk birbirlerine çok sinirli bakarak karakoldan çıkıyorlardı. Düşündüğüm gibi Ahmet Amca (sevdanın babası ) bunu da halletmisti. Zaten Sevda yüzünden bir çok kez bu durumla karşılaştı ve her seferinde onu kurtarması biraz daha uzun sürüyor.
Sevda yanımıza geldiğinde gözü hala o cocuklardaydi. Bizim de pek bi farkımız olduğu söylenemezdi aslında. Arkama baktığımda icimden Tülay icin dua etmeye başladım. Çünkü Barış kırmızı görmüş boğa gibi geliyordu. Ve hepimizi sıkı bir azar beklediği kesindi. Yanımıza geldiğinde; Sizin burda ne işiniz var kızlar mantıklı bir açıklama bekliyorum. Aksi takdirde şu karşıdaki gençlerin sağlığı pek iyi olmayacak. Şu anda gerçekten çok feci batirdik. Herkes birbirine bakarken lafa ilk Sevgilisi olarak Tülay atladı. Gerçekten bizim bir suçumuz yok biz kendi halimizdeyken bu salaklar geldi ve mahvettiler her şeyi pek haksız değil cunku dogru sayılabilecek seyler söyledi. Daha sonra Barış i sakinlestirdigimizde sonunda arabaya doğru yürümeye başladık. Tülay ve Derya Barış in arabasiyla gidecekler . Bizde Sevda ile Ahmet amcanın arabasiyla gitmeye karar verdik. Bindigimizde güzel bir azar da yedik. Gerçekten çok yoruldum . Artık uyumak yaşadığımı unutmak istiyorum . Sevda ya baktığımda sesiz bir şekilde camdan dışarıyı izlediğini fark ettim. Biz Sevda ile birbirimizi tamamliyorduk sanki. Onun annesi yoktu benim se babam . Babası babam olmuştu benim . Annemse onun annesi sayılırdı. Evimizde bir odası var hatta . Onu gerçekten kaybetmek istemiyorum .Eve geldigimde yoğun bir sessizlik karşıladı beni. Ahmet Amca onlarda kalmam için cok ısrar etse de daha fazla yük olamazdım. Zaten bizim yüzü müzden bu saatte kalktı. Hava yavaş yavaş aydınlanmaya baslıyor artık. Saat sanırım cidden çok geç oldu . Elim telefona gittiginde kapandigini fark ettim. Muhtemelen şarjı bitti. Aslina bakılırsa bende bittim . Zorlukla ustumdekileri çıkarıp ılık bir duş aldim. Ve kendimi yataga attim.
BU GERÇEKTEN ÇOK FARKLI BİR GECEYDI.😂
![](https://img.wattpad.com/cover/111432317-288-k67528.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kavgalı Aşıklar
ChickLit"Artık kavgaya devam edebilir miyiz?" dedi sıkılmış bir tavırla. Yeni gelen çocuğun bana sorduğu soruyla kaşlarını çatmıştı. "Aksi takdir de şu(!) geldiği ilk gün dayak yiyecek."