İLK GÜN

52 14 0
                                    

+Sevda'dan;
Sabah güneş henüz doğmuşken gözlerimi araladım. Erken kalmaktan nefret etsem de güneş ışınları beni buna zorluyordu. Şu an bir ayağı göbeğimde kolu nerdeyse ağzımda olan Buse ye bakıp gülümsedim.Beni gülümseten nadir insanlardandı o. Başkaydı.
   Bugün yeni kolejimizin ilk günüydü. Saat henüz erken olduğu için ölü gibi uyuyan Buse'yi kaldirmaya gerek duymadım.Ayağa kalkıp evlerinde ki odama geçtim. Daha sonra bir duş alıp kendime geldim.Saat ilerlerken Buse yi uyandırma zamanim gelmişti. Yüzumde beliren sırıtışla aklımda ki tilkilere göz kırptım. Mutfağa inip bir bardak su doldurdum. Yukarı çıkmaya başlarken gayet sakin bir şekilde Buse ye ilerledim. Hala derin bir uykuda olan arkadaşıma önce seslenmeyi düşündüm. Ama icimde ki yaramaz Sevda beni bunu yapmaya zorluyordu. Ve suyu yavaşça yüzüne dökmeye başladım. Anında kopan çıglıkla keyfim yerine geldi. Onu delirtmeye bayılıyordum.
     
     - İMDAAAT!!
BOĞULUYORUM.

Bu söylediklerine göz devirip neler olduğunu anlamasını bekledim. Yavaşca gözlerini açarken bana doğru bakışlarını kaydırdığın da hafif bir şekilde dudaklarımi ısırdım. Yüzü sinirden kızarmaya başlayınca olacakları fark edip banyosuna doğru hızlı adımlarla koştum.Arkamdan geldiğıni anlamak pekte zor değildi.Kendimi kurtarabilmek için
     -Bil bakalım noldu? Evet daha ilk günden geç kaldık.

Aslında umrumda değildi okul falan. Ama o önem verirdi böyle şeylere. O yüzden hemen yapıştırı vermiştim beni kurtaracak tek sözleri .Ağzından firar eden ;

    -Oha!Doğru ya Allah ım geç kalıcam senin yüzün den tamam yapmıyorum bisey üstümüzü giyinelim hemen
     Sözleriyle rahatlayıp anahtarı cevirdim. Hazirlanmamiz gerekiyordu. Süslenen tiplerden olmasam da benim de kendime göre farklı bir tarzım vardı. Hemen beni itekleyip banyoya giren Buse ile kenara çekildim. Her sabah böyle yapardı zaten. Kendi odama geçip üstümü giyinmeye başladım. Söyledigin gibi burada hem odam hemde sürüsüyle kıyafetlerim duruyordu. Giyindikten sonra Buse hazır mı diye ona baktım kolej olfuğu için serbest kıyafetin sorun olacağıni zannetmiyorum.Ki öyle giyinmiştim

    *Saçları sürekli değişıyor kendi istedigi her rengi uyguluyor*  Buse nin odasına geldim Annesi sanırım gitmistiSonucta ona ihtiyaci olan bir Hastane vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

    *Saçları sürekli değişıyor kendi istedigi her rengi uyguluyor*
  Buse nin odasına geldim Annesi sanırım gitmisti
Sonucta ona ihtiyaci olan bir Hastane vardı. Odaya girip Buse ye baktım. Ah okul forması giymişti. Beni görünce hiç şasırmayıp göz devirdi.
    -Bir gün de okul kiyafeti giysen ölursün heralde.
     + Belki de kim bilir?
  Bana sen iflah olmazsın bakışı atıp küçük bir sırt çantası ile aşaği inmeye başladî. Ben de öyle yapmıştım. İçine sigara paketimi, kulaklıklarımi telefonumu ve bir kalem defter koymuştum. Arkasından aşağı inip arabamin anahtarlarıni aldım. Yaşım tutmuyor olabilir ama yine de hem araba hem motor kullanabiliyordum.Asla da vazgeçmezdım. zaten 18 olmama az kalmıştı. Kontrollerde babamın ismiyle sıyrıliyordum. Okul müdürleri ise neyse onları bosverelim.Sadece konuşabiliyorlardı. En son bir müdüre tekme attığimdan beridir babamdan dersimi almış müdürlerin karşısında sadece susmalarıni bekliyordun.Fakat istisnalar kaideleri bozmazdı değil mi?
Arabaya atlayıpyanima oturan Busenin kemerini bağlamasını bekledim. Benim kemer takma alışkanlığım olmasada arkadaşlarimi tehlikeye atmazdim.Her şey hazırken her karışını ezberledigim sokaklarda yavaş giden arabalara makaslar atarak ilerledim. Okulun önünden otopark alanına geçerken ani bir fren yaptigim icin siyah son model bir arabanin dikiz aynasını kirmistim. Neyse yenisini alacaktım artık. Asla parasiyla övünen biri olmadım. Az kişiye gösterdiğim gercek yüzum haric diger insanlara egoist ve ukala görünürdüm. Çokta umrumda değildi açıkçasi.
Son sürat gelsemde sanırım 5 dakika geç gelmiştim dersler başlamışti önceden ögrendiğimiz sınıfı aramaya başladık.İkinci kattaydı neyse fazla merdiven yürümemize gerekkalmamistı en azından. Kapıyı çalmadan içeri girmemle tüm gözler bana ve Buse ye döndü. Ilk defa gördüğum bu gözler diyecekken iki tanıdık sima dikkatimi cekti. İkı hare vardı tanıdık karşımda. Ben onlara bakarken ögretmen yalandan öksürdü ve kaşlarıni çatarak bana baktı.
     -Annen sana terbiye vermedi mi kızım? Nerden bu özgüven?
   Kaşlarım gerilirken yüzüme sahte bir gülümseme yerlestirdim.
      +Verememiş demekki hocam. Şansınıza küsün.
Hocanın kaşları iyice catilirken Buse koluma dokunup;
      -İlk dakikadan yapma bunu,
dedi.Huzursuzca bakıslarimi ona cevirip kafami salladım.O benim kardeşmdi. Üzmek istemiyordum.Ben susunca hoca :
      -Sevdim seni soğuk kız çok anlaşacağımıza eminim,dedi.
Ne alaka aq. Hoca nın dedikleri ile gözlerim büyürken nereye düştuk biz bakısları atan buseye sırıttım. Bende sevdim bu hocayı tartışmaya bayılırim.Her neyse şimdi bir an önce oturmak isyiyordum.Iki kişinin yani boştu sadece. Bende Buse ye bakıp gelmesini işaretettim. Beni dinlerdi ve cok güvenirdi.Benim de ona olduğu gibi.
Koyu kahverengi gözlü çocuga bakıp;
    -Sen bir arkaya geç
Çocuk şaşkınca bakıp gülümsedi.Ama sahte bir gülüsemeyle.
     +Çay kahve de istermisiniz asabi hanım.
Buse nin yolda ilk anda biriyle kavga etmemem konusunda ki Anne uyarılarıni aklima getirip sadece sustum.
Buse hemen kolumu tutup sen otur arkaya ben burda otururum dedi. Bu cocuk hakkinda guzel fikirlerim vardı. Ama tenefüse kadar beklemeliydim.O yuzden Buse ye kafamı sallayıp gayet sevecen tavırlı çocuğun yanina oturdum.
Ögretmen kendimizi yeni geldiğimiz icin tanitmamızı isteyince önce Buse başladı
"Ben Buse Soydan Öz kolejinden geliyorum. Annem bir cerrah babam yok bu kadar." öğretmen gözlerini bana çevirip konuşmam için başıyla işaret verdi.Ayağa  kalkıp "Sevda Argın" dedim.Öğretmen devam etmemi ister gibibakınca "Babam avukat bu kadar" diye cevap verdim bakışlarına.Benimle uğraşmak ister gibi sordu ögretmen "Neden diğer kolejden  ayrıldıniz?"
Fazla merakı canımı sıkmışti. Ona "Başka sorunuz yoksa oturmak istiyorum"
deyipcevap vermesini beklmeden oturdum. Ögretmen hiç şaşırmamış gibiydi. Zaten 20 dakikası gecmis olan dersin kalan 20 dakikasını telefonumla geçirdim.Yanımda ki çocuğun bakışlarını üzerimde hissedip ona dogru bakıslarımi cevirdim yanılmamıştım, bana gülumseyerek bakıyordu. Fazla sevimli duruyordu. Bana baktığını anladığımı fark edince once afalladı sonra tekrar gulumseyip elini uzattı."Ben Talha"
çok sevimli durduğu için elimi uzatıp sıktım ismimi duymuştur heralde. Zil sesi çaldığında Buse ye sıradan kalkmasını istedim.Bana sorar gozlerle bakmaya başlarken hocanınkapıdan çıkmasıni fırsat bilip önümde ki sıraya tekme attım. Cocuk afallayıp masaya toslarken güldüm.Bana gözlerini çevirip hemen ayağa kalktı ve bir adım yaklaşıp elini kaldırdı. Düzenli olarak dövüsle ilgilendiğim için ani bir refleksle elini tutup ters cevirip boynuna sardım arkasindan bir de tekme atınca yere resmen kapaklandı.Ayağa kalkıp tekrar elini kaldıracakken birden elini başka biri kavrayıp "Rüzgar daha fazla kaşınma" dedi. Yine tanıdik harelerle karşılaşmıştım.Bana uzak bir bakış atip çocuğu tuvalete gönderdi kendisi de yerine geçti bende çantamı alıp Buse nin yanina geçtim.Bana yine sinirlenmişti. İlk tenefüste kavga çıkardığım için.Ama bilmeli ki ne ilk ne de son kavgam olacağa benzemiyodu.
Sıradan kalkip ismini hatırlamayıp gozlerini cok önceden tanıyormuş gibi bildiğim çocuga yaklaştım ve;
"Bir daha işime burnunu sokma !"
    

Kavgalı AşıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin