"Artık kavgaya devam edebilir miyiz?"
dedi sıkılmış bir tavırla. Yeni gelen çocuğun bana sorduğu soruyla kaşlarını çatmıştı.
"Aksi takdir de şu(!) geldiği ilk gün dayak yiyecek."
Buseden; İlk gün elbette tahmin ettiğim gibi olmadı.Sorunsuz bir gün geçirmeyi dilerken yanımdaki ayaklı bela ,sevda, buna olanak vermiyor. Buna alıştım elbette sonuçta onu herkesten daya iyi tanıyorum.Yine de bir umut vardı. Neyse zaten çok büyük bir şok değildi. Aksine bu günlük bir rutin sadece.Birde o Mert denilen çocukla tartışmıştı. Sonra Eymen araya girince bende araya girdim falan öğretmen gelene kadar sözlü kavga yaptık. Sevda Mertle Bense Eymen denilen egoistle Öğle arasına sadece bir ders vardı. İlk gün olduğu için ders falan işlenmiyordu.Yine de kendime elimde ki telefon hariç bir odak noktası istiyordum. Daha bunu derken bana bakan bir çift göz gördüm.Bu gözlerin sahibi ise hiç tanıdık değildi. Zaten Sevda ve o gün kavga ettiğimiz o ikisi vardı. (Eymen veMert) Zaten Tülay ve Derya farklı bir sınıfa alınmıştı. Neden baktığını anlamadığım orta tipli çocuk bana bakıp sonra telefonunda bir seyler yazıyordu. Belki saçma bir yanilmadir diyerek yanımda ki Sevda ya döndüm. Yine cok meşgul görünüyordu. 11. sınıfta ki bir kızın ders ve ya sevgili gibi olaylarla uğraşması gerekmez miydi? O sanki bir şeyin hazırlığını yapıyor gibiydi.Bana bakan çocuğu ona söylesem illa bir sey varmış gibi buyuteceginden bu fikirden vazgectim. Canım fena halde sıkılıyordu. Sonunda Sevda ya dönüp -Ne karıştırıyorsun sen? dedim. Önce anlamasa da sonunda jeton düşünce -Biraz isim var onları halletmem gerekiyor, Biraz açık olsa cok daha iyi olacak ama yapmayacağını bildiğimden sustum. Derken zil sonunda kendini göstermişti. Zilin çalmasi en çok istediğim şeydi. Herkes ayaklanmaya başlarken bana baktığıni fark edip tekrar o çocuğa döndüm. Telefonuna dönüp mesaj yazıp gönderdi.Bana bakması beni neden bu kadar rahatsız etti anlayamamıştım. Ama yüzümü buruşturdum. Sevda fark etmiş olacak ki tek kaşını kaldırıp bana ne oluyor der gibi baktı. Bakışını görmezden gelip kapıya ilerledim. Gerçekten acıkmıştim.Tülay a mesaj atıp kantine gelmelerini söyledim.Arkamdan gelen Sevdayla birlikte kantine indik. Okulun yarısı kolejden ayrı bir bina olan büyük kantindeydi. Kalabalık beni rahatsız etse de Sevda nın umrunda gözükmüyordu. Ona göz devirip bir masaya oturdum. Birazsonra Derya ve Tülay gelmişlerdi. Onlarda oturdu ve yemek almak icin kantinin kalabalığının sakinleşmesini bekledik. Sohbet ediyorduk ki uzun sürmeden karşımıza dikilen bir sürtük grubu ile karşılaştık. Başları olduğunu tahmin ettiğim eteği kıçını ancak kapatan bir kız konuşmaya başladı. -Siz yenisiniz .Kuralları bilmiyorsunuz her halde. Burasi bizim masamız.Şimdi kalkın bakalım. Bu ne kendini bilmez bir salaktı tam ağzımı açacakken geri kapatıp. Tülay ve Sevda nın ayağa kalkısini izledim. Sevda resmen bir kavga çıktığına sevinirken Tülay ında ondan pek bi farkı yoktu. Önce Tülay; - Bence sen yeni kuralları öğren.Öncelikle yavaş havla süs köpeği, sesin bize bir daha yükselmesin. Kız bu tepkiyi hiç beklemiyordu sanırım bir an şaşırdı daha sonra ağzında ki sakızı itici bir şekilde patlatıp. -Yok canım ne olacakmış yoksa? Dediği anda bir kolundan ben diğer kolundan Tülay tutup birbirimize ayni anda bakarak iyice kıvırdık. Kız acı dolu bir çığlık atınca yanındaki kuyruklar ellerini tam bize doğru kaldıracakken Ikiside Sevdave Derya tarafından engellendi. Derya kızı tutup geriye iterken kız bocalayıp bir masaya çarptı.Derya görüntüsünün aksine bize bir sey olursa veya boyle bir durum yaşanırsa cok farkli birine dönüşüyordu. Bizse hala o baş sürtüğun kolunu tutuyorduk. Ben insafa gelip bıraktım Tülay da benimle birlikte elini kızdan çekti. Sevda ise bir elinde ki sürtük le bizim bıraktığımız sürtügü diger eline alınca usta bir hareketle kollarını bırakıp ikisini yan yana getirmişti.Etraf pür dikkat bizi izliyordu.Sevda öfkeden bunu hiç fark etmeden tam karın bölgelerine iki tekme atmıştı. Üstüneki kıyafet pek müsade etmese de iki sürtükte yeri boylamışti. Sevda hic bir sey olmamış gibi hepimiz icin yemek almaya gitti. İnsanlar onu ve bizi izliyorlardı. Herkesin ağzı o sekline girmişken kızlar toparlanıp bize nefret dolu bakışlarla kantini terk etmişlerdi.Buna rağmen bakışların hala üzerimizde olduğunu hissediyorduk.Daha önce ki kolejde de bizden buyuk olan 11 ve 12. sınıflar gazabımıza az uğramamıştı. Yine de büyuk bir kesit tarafından sevilirdik. Sevda elinde ki yemek tepsilerini getirmişti. Biraz zorlanmış gözüküyordu ama olsun alışkın o😂. Biz böyleydik bir kaç aptal icin kendimizden asla ödün vermeyiz. Yemeklerimizi yerken eski halimize de dönmüştük.Insanlar da başka seylerle ilgilenmeye başlamıştı. Tülay: -Akşam bir şeyler yapalım. Gözlerini devirip; -Tabi Barış izin verirse. Herkese mantıklı gelmiş olacakki bende onları kırmayıp; -Olur,hem kafamız dağılır. Günümüzün geri kalanı sohbet ve derslerle geçti. Akşamın gelmesini cok istemesem de yine de kafamın dağılması güzel olacak sanırım. Okulda ki son derste bittikten sonra kızlarla saat 18.00 da buluşmak için sözleştik. Derya'lara gidip orda hazırlanacaktık.Zaten annesi ve babası aksama kadar gelmiyor.Rahat rahat hazırlanırız artık. Saat 16:30 da eve geldim. Sevda bıraktığı için hızlıca eve vardım.Sanırım yine bir şeyler peşinde.Bize daha sonra katılacakmış.Bende bu yüzden taksiyle gideceğim.Kıyafetlerimi hazırlayıp duşa girdim. İşlerimi hallettikten sonra normal kıyafetlerimi giydim. Artık yavaş yavaş Derya 'ya gitme saatim yaklaşıyor.Bende bu sırada instagram da dolaşmaya başladım.206 takip isteğı gelmiş.Birazını kabul ettim. İnstagram da hatrı sayılır takipçim var.Paylaşımlarımı herkese açık yaptım çünkü saklayacağım bir şey yok.Yaklaşık 600k takipçım var.Çok olmasa da aktif kullanıyorum denilebilir. Gezinirken kolejimizin sayfasina girmeyi düşündüm.Ve girdim.Sanırım bütün okul takip ediyor.paylaşımları arasında biri dikkatimi çekti "Eymen" . Sadece merak edipsayfasına girdim. Girmemle birlikte ağzımdan bir "ooo" nidası fırladı.Çocuk resmen kastan oluşuyor.Benimkisine yaklaşık takipçisi var. Her neyse cok oyalandım. saatin yaklaştığını fark edince bir taksi istedim.Taksi geldikten sonra binip çocuğa adresi verdim. Sürekli olan bakışları beni rahatsız etmeye başlamıştı.Kirli sakallari ile yaklaşık 20 li yaşlardaydı. Yine de çok taş olmasi hariç bir özelliği yoktu. içses"kızım senin beynine kan mı gitmiyo çocuk taş resmen." içsesimde yorum yaptığına göre artık gidebiliriz."Ya belki ben sevmedim " içses:"Hu hu Busee beynine ulaşamıyorum.Hayırdır cenaze nedeniyle kapalı mısınız? "Ben senin içsesinim.Senin bak senin!" dışses:"Ay tamam be sende bi laf sokma iki dakika" Gözümün üstünde sallanan ellerle gerçek dünyaya giriş yaptım. Taksici:"Hanım efendi iyi misiniz? Geldik." - Ne ha nasıl? Ay çok özur dilerim dalmışımda ben "önemli değil" Parayı uzatıp taksiden indim. Yine rezil oldum ya. Büyük villanın kapısını çalıp bekledim. Saadet Abla yine gülumseyerek kapıyı açtı. "Hoşgeldin Buse 'cim. - Hoşbulduk Saadet Abla. "Kızlar yukarîda Tulay geldi az önce Sevda 'yı göremedim ama. -Şey o sonra gelecek işi varmışta biraz. "Tamam kızım.Hadi sen geç bir sey isterseniz ben buradayım. -Tamam abla Elimde ki kıyafetlerle yukarî çıktım.Derya nın odasına gelip içeri girdim. Onlarda hazırlanmaya başlamışlar. Elimde ki leri kenara koyup kızların yanina geçtim. Derya -Geldi benim ki.Nabersin sevdiğim? He zman ki Derya yine iş basında. -Tamam Derya baslama kankacım. Derya "Off neyse hadi hazırlanalım." Herkes kıyafetlerini giydi.Makyaj falan derken hazırdık. Ne yalan söyleyeyim guzel olduk he.
Buse -Hazır olduğumuza göre hadi gidelim kızlar;) Tulay; "Aynen ortalığı inletelim bu gece "
Evden çıkıp bir taksi çevirdik.Gidecegimiz yer Grey Bar dı. Taksiden indikten sonra barın içerisine ilerledik.Etrafta yoğun bir alkol kokusu vardı.Boş bir yere oturup etrafa bakınmaya başladım.İnsanlar gülüşüp dans ediyorlardı.Sevda henuz gelmemişti.Ona gelmesine dair bi mesaj atıp telefonu geri koydum. " Hadi biraz dans edelim",dedim Kızlarda onayladı tam dans pistine giderken kolumdan çekildim. Kim olduğuna bakınca tanımadığım bi çocuk -Merhaba hanımefendi +Merhaba , kaşlarımi kaldırıp ne diyeceğine baktım. -Sizin gibi guzel bayanlar boyle yerlere gelmemeli tehlike arz ediyor sonuçta Sacma sapan gülüyordu.Sanırım çakırkeyifti. Kolumu çekip; -Eğer çekilmezsen ben senin için tehlike arz edicem +Oo sert kız seni En sevdiğim. -Ya git başımdan bela mısın nesin O sırada içeri giren Sevda yi gördüm.Cocukta sırıtarak uzaklaşıyordu. Sevda;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gerçekten çok guzel görünüyordu. Gülumseyip elimi salladım.Bakışları bize kayınca bu tarafa gelmeye başladı. Sevda: -Selam +Selam gelmiyceksin zannettim ya -Burdayım işte. Göz devirip geri oturdum. Kızlar bize bakıp "Gelmiyo musunuz?" Sevda; -Nereye? Tülay ve Derya el çırpıp "Dans etmeye tabiki " Bende :"Tamam geliriz birazdan, siz gidin isterseniz" Sevda'da oturup "O demin uzaklaşan kimdi?" -Sarhoş sanırım konuştu konuştu gitti "Salak" -Vallahi öyle ya "Ben sana salak diyorum" Gözlerimi büyütüp -Ben niye salak oluyorum be? "Konusturmuycaksın boyle salakları" Gozlerimi devirip; -Of neyse tamam ya. Sevda hadi dans edelim. "Yok ben istemiyorum kanka ya" O cok güzel dans ediyordu ven ben bunu biliyorum. -Gelmezsen gider o sarhoş çocukla konuşurum bak. Sevda komik bir sey soylemisim gibi gülüp "Ben de yürüyen uçak kanka" Göz devirerek benimle inatlasiyordu resmen ama o imat görmemiş. Gözlerimi barda gezdirip çocuğu aradım.Barmenle konuşuyordu. Sırıtarak ona doğru ilerledim.
\\\\\\\\\
Şu anda Sevda pistte yavasca dans ediyordu.Nasıl mı? Ben şimdi hemen çocuga doğru ilerleyince bu arkamdan bağırdı nereye gidiyorsun diye Bendeduymamış gibi yapıp çocuğa ilerledim ve barmen masasının önüde ki yüksek bar sandalyesine oturdum. Zaten çocukta hemen yavşamaya başladı direk. Tabi Sevda durur mu ? Geldi hemn. Çocuğu ittirip beni geri çağırdı. Bende o zman dans ediceksin diyince sonunda dayanamayip tamam dedi. Hayir sonuçta bana kim hayır diyebilir ki? -Hayır Tövbeestağfurullah ben sesli mi düşündüm yine ya -Istediği kadar zengin olsun yavşak. gördüm bi kıza sarkıyordu. He benle ilgili değilmiş ama bi an korkmadım desem yalan olur.Karşımda konuşan çocuk korumalarla çok sert bir şekilde konuşuyordu.Neyse benimle ilgili bile değil sonuçta. -Patron sanırım şu kızdı çocuğun sarktıği. O beni mi gösteriyor eliyle yok canım yok kim sarkmış bana be. Ha bunlar yoksa o sarhoştan mı bahsediyolar ya? Kafam karıştı. Hemen çocuğun oturduğu yere baktım. Etrafında iki koruma vardı. Demek ki hakkaten bu o sıra bana bakan gözleri fark edip çocuğa baktım. Aa bu şey değil mi Eymen. O da şaşırmış bir ifadeyle bana bakıyordu. Sonra bir of çekip bana döndü -Yine mi sen kızım? "Ne yinesi be ? - Bir de soruyo! Kızım sen niye hep benim etrafımdasin okul degisiklikleri ayni sınıfa gelmeler. Aynı marketler fala simdi fark ettim de sen beni mi takip.ediyosun? "Ha?!" Alayla kaşlarını kaldırıp korumaya döndü. "Boşverin çıkarmayın sunu, bu kıza yardım falan etmem ben" -Bende cok meraklıydım sanki sana haspam Ifadesiz bi şekilde gitti. Hayır ben yardım istedim sanki ya Gıcık egoist kendini beğenmiş içses 'Bi tek kendi değil bende beğendim he' Icimde ki gıcık icses yine kendini göstermişti. Dışses 'Sende ne zevksizsin be içses' içses 'Lan gerizekali senin içinin sesiyim ben sen icinden gecirdin bende söyledim' Dışses - 'Aman! Her şeye de cevap ver zaten' Yinebu çocuk hayır beni bi sinirlendiriyo bi kurtariyo gerci sadce bi kere kurtardi. O.da insanlık olsun diyedir zaten. Halâ dans eden canım arkadaşlarım bana hiç bakmadılad bile. Dans pistine bakarken... Hey noluyo be orda..!?