Kavgalı Aşıklar

İntikam ve Ceza!

Medya da Derya var..
-Gülmesenize ya !
"Derya biraz daha gül akciğerlerini görüyorum kanka. "
Diyen de karaciğerlerine kadar önüme sermiş olan Tülay.
   
Şu an da kantinde bana hunharca gülen arkadaşlarımın susmasını bekliyorum. Eymen 'e taktığım lakaptan dolayı benimle dalga geçiyorlar. Onlara göz devirip başımı eğdim. Gülmelerini bitirmelerini beklemek daha iyi olacak sanırım. Çünkü her kelimem de biraz daha güluyorlardı. Onlar yüzünden tüm kantin bize bakıyordu. Buna Eymen denilen kavgatör de dahil.  Ne?!  Bence tam ona yakışır bi lâkap.

-Tamam kanka gülmüyoruz.
Onlara küçümseyici bir bakış attım. Derya ve Tülay kendini durdurmaya çalısıyor, Sevdaysa sadece gülümsüyordu.
Sevda 'ya dudak bükerek;
- Ya Ajan sende mi??  diye sordum.
Sevda  ellerini kaldırıp;
-Ne var be komik kızım işte . Ama sen cok film izliyosun yaramıyor sana.
Sağolsunlar bütün gün benimle dalga geçmişlerdi. Kavgatör Bey ise benimle ugrasmaya devam etmiş ,günü çekilmez hale getirmişti.
Sevda son dersten önce işleri olduğunu söyleyip çıkmış, kızlarsa alışveriş yapacaklarını söylemişlerdi.  Canım sıkkın olduğu icin eve gitmeyi tercih etmiş yürüyerek eve gidiyordum. Kendi kendime şarkılar mırıldanarak ilerlerlerken tabiki birine çarpmadım.
    Bir tasa çarptım. Eymen dediğinizi duyar gibiyim. Ama  öyle bir sey değil. Bildiğiniz taşa çarptım işte. Sonra biri beni tutup düşmemi engellemedi.  E tabi bende boylu boyunca düştüm yere. Kendi kendime soylenerek yerden kalktım. Üstümü başımı silkelerken kendi kendime kendimle ilgili  kendimce yorumlar yapıyordum.  *Ne dediğimi ben bile anlamadım.*
"Hayır ne bekliyosun ki Buse biri seni tutucakta kahramanın olacakta sonra aşk falan yaşayacaksınız he? Güleyim bari nerde sende o şans. Hayır o taşın orda ne işi var ki?"
- Suçu taşa atma.
Hayretle kafamı kaldırıp benimle dalga gecen kişiye baktım. Evet evet Eymen. Şaşırdık mı ? Asla..!
- Sanane be pis kavgatör.
Dudakları alayla kıvırldı.
- Ne mızmız bi şeysin sen ya seni alanın hali kötü.
Ay sen kim köpek??
Diyemedim ama olsun. Onun yerine bende alaya alarak;
- Merak etme. Beni alan bu hallerimi de sever. Sen beynini çok pardon beyinciğini böyle şeylere yorma.
Önce bir afalladı . Sonra gülerek;
-Sen bana laf mı soktun şimdi? dedi.
- Kıyamam hissettin mi?
-Igne ucu kadar bile hissetmedim, dedi alayla. Bir kahkaha atıp omzuna çarpıp ilerlerken ona tekrar döndüm ve;
-Dikkat et o iğne çuvaldız olup sana batmasın, dedim.Kimse benimle  laf dalaşına giremez. Bi kaç kisi haric . Her neyse.
       Arkamı dönüp yoluma devam ettim. Kesin oyle kalakaldı ortada.
Kendi kendime sırıtarak eve girdim. Sanırım evde kimse yoktu.  Bende odama çıkıp duşa girdim.
   Telefonumdan müzik açıp  şarkı soyleyerek resmen 2 saat gecirmiştim. Saat 7 ye geliyordu. Annem halâ yoktu.  Bu saatte gelmediyse kesin gece gelir diye düşünürken mesaj sesiyle irkildim. Kendi kendimi tebrik ettim telefonumda ki mesajı okurken. Annem mecburen bir ameliyata girmiş. Anca sabah gelirim diye de ikinci bir mesaj daha göndermiş.
Bende sosyal medya da dolaşmaya başladım. Bir mesaja carptı gözüm.  Kullanıcı adı : kara_kutu  diye biri. O  ne be öyle diye geçirdim içimden mesajın üstüne dokunup okumaya başladım.
' Cok yakında geliyorum.  Asla karşı çıkamayacaksın Buse'
Bu nasıl saçma bir mesaj. Atan kişinin ruh hali bozuk olsa gerek. Bu düşünceler beynimin içinde dolaşırken aklıma bir isim geldi. 'Aras'
Umarım o değildir. Zaten kurtulmak için her şeyi yapmıştım birde böyle mesajlar atarak kafamı karıştırmamalydı.Biraz daha sosyal medyada dolastıktan sonra Sevdalari aramak aklıma geldi hemen sonra arama kaydından psikopatımmm♡♡♡ yazısına tıkladim ve aramayı başlattım.
-Efendim Kardeşim.
Sesini duymak bile rahatlatıyordu. Yutkunup konuşmaya başladım.
-Annem gelmiycekmiş kanka korktum sanırım biraz , kızlarla bize gelsenize birlikte gideriz okula.
Bir kaç saniye sonra cevap verdi;
-Tamam geliriz yarım saate. Sen iyi misin? Bi şey mi oldu?
Sesi endişeli gelmişti. Ama hiç bozmadım
-Yok ya kimse yok evde ondan sanırım.
  Tamam bekliyorum
dedikten sonra aramayı sonlandırdım. Aşağı inip mutfağa geçtim. Atıştırmak için yaptığım stoktan cips , kola çikolata vs aldıktan sonra dolabı kapattım. Bi kaç dakika sonra film izleriz diye düşünüp mısır patlatmaya başladım.  Mutfakta ki bordo renkli bar sandalyesine oturup. Mısırların patlamasını bekledim. Onlarda hazır olduktan sonra. Atıştırmaları ve mısır dolu kâseyi de alıp oturma odasına gectim. Her şeyi masaya koyup. Ünitenin altında ki çekmeceyi açıp dvd lere bakındım. Halâ karar veremeyince kızların seçmesinin daha iyi olacağını düşünüp çekmeceyi kapattım. Biraz sonra zil çalınca kapıya ilerledim. Biraz korktuğumdan sanırım kapıyı açmadan "kim o ? " diye sordum.
- Ben, sesi gelince kapıyı açtım. Tartışmasız ben diyen kişiye kapıyı açarım. Çok net.
Kızları karşımda pijamalarıyla görünce bir kahkaha atıp iceriye geçmeleri için cekildim. 
- Hoş bulduk kanka iyiyim bende valla sağol sordugun için, diyen Tulay'cığıma hıh haspam der gibi bir bakış attım.  O da gülüp içeri gecti. Hep birlikte kahve tonlarda ki koltuklara yayıldık. Sevda koltuğa doğru uzandı sonra da gözlerini kapattı. Tülay la Derya koltukta yan yana bağdaş kurmuş dirseklerini dizlerine dayamış açık olmayan televizyona bakıyorlardı. Hepsine tek tek bakıp o muhteşem soruyu sordum.
- Kızlar?
Sevda tek gözünü açmış kızlarda bakışlarını tv den çekip bana dönmüştü. Devam edip
- Film  izleyelim mi ? diye sordum. Sevda tek açtığı gözünü tekrar kapatıp "fark etmez"  dedi. Derya sormamısım gibi tvye tekrar döndü. Hayır yani açık da değil ki neyine bakıyosa. Düşünceli gibiydi sanki biraz. Tülay a dönünce o da başıyla onaylamıştı .  Bende ;
-Ne tür film istiyosunuz ? dedim bakıslarımi üstlerinde gezdirirken.
..........
Oturmuş Tülay ın ısrar ederek açtırdığı bir romantik komedi filmi izliyorduk. Tülay dahil herkes sıkılmış olacak ki kimse filmi izlemiyordu. Derya film izlerken oturduğu krem rengi puftan kalkıp yanıma oturdu.
Bi şey söyleyecek ama çekiniyor gibiydi. Benim ve ya bizim için tavırlarımızı anlamak çok kolaydı. Kendimizi bildik bileli tanışıyorduk biz.
Derya sonunda bir nefes verip konuşmaya basladı.
- Kantinde otururken o salaklar  geldi. Biri saçımı çekti.
Hepimiz den bir
- Ne?! nidası yükselmişti. Oflayip tekrar söze girecekti ki lafını böldüm.
- Ne zman oldu bu?
Bana bakıp gözlerini kızlara cevirdi.
- 2 gün falan önce , Ilk derse girmemiştim ya. O zaman.
Sevda benden önce atıldı. 
- Onların o boyalı saçlarını yerlerde sürüyeceğim.
Derya Sevda ya bakıp cevap verdi.
- Ben hallettim aslında en son kaçıyorlardı.
Bu sefer Tülay önce davrandı.
- Ne olursa olsun. Bize bulaşmayacaklardı.
Kendimi tutamayıp bir kahkaha attım. Hepsi kafalarını bana çevirip' noluyo' dercesine baktılar. Alaycı bir gülümsemeyle konuştum ;
- Yarın çok eğleneceğiz. Bakalım bir daha karışmaya cürret edebilecekler mi?
Ne demek istediğimi anlayınca hep birlikte güldük bu sefer.
Yarın çok eğlenceli olacak gerçekten.
Zaten izlemediğimiz filmi kapatıp odama çıktık.
    Kırmızı puantiyeli yatağımın üstünde oturmuş plan yapıyorduk.
Herkes yapabileceğimiz şeylerle ilgili öneri sunuyordu. Bir sürü fikir atılmıstı ortaya.
Sevda' nın ; saçlarını makineyle sıfır yapmak,  Tülay' ın;  köşede sıkıştırıp dövmek sonra da alınlarına 'loser' (ezik) yazmak gibi. Derya sessiz kalmıştı. Ama en çok benim fikrim beğenilmişti. Benim fikrimde karar kılıp yatağa daldık. Zor bir sıkışmanın ardından hepimiz sığabilmiştik. Sevda nın odası vardi ama birlikte kalmak daha güzel gelmişti. Alarmı kontrol edip telefonumu şarja taktım. Tekrar bir denemenin ardından yatağa yatabilmiştim.
Yorganımi  biraz daha cekip kızlarla sohbet etmeye başladık.
.............
- Her şey hazır değil mi?
diye sordu Sevda. Hepimizden olumlu mırıltılar çıkınca sırıtti. Bizim de ondan farkımız yoktu zaten.Plânımıza gelince şu şekildeydi; bunları herhangi biriyle müdür yardımcısının çağırdığını soyleyecek, geldikleri yerde yakalayıp müzik odasına tıkacaktık. Sonrası ,sonra görürsünüz. Pardon okursunuz.
Tülay konuştu önce;
-Ben kızı ayarladım. 9. sınıflardan onları sadece bir kaç kez görmüş. Münasebetleri yok. Birazdan göndericem. Zaten müdür yardımcısının odasına gitmek icin bu koridordan geçmeliler. O zaman da işin geri kalanı bizde.
Diyerek özetledi durumu. Hepimiz kafamızı sallayıp yerimize geçince Tülay onlara haber verecek kızı aradı.
- Tamam sen git şimdi..... Hı hı hazırız biz sağol tatlım... Bye
Bize dönüp 'okay ' anlamında el işareti yaptı.
Bizde iyice olduğumuz koridor karşısında ki masanın yanına sinerek onları beklemeye başladık. Gelsinlerdi bakalıum....
Biraz sonra koridorda topuklu ayakkabı sesleri geldi. Derya yavaşca kafasını kaldırip baktı. Gelmiş olacaklarki bize sessizce
- Hazır olun.
dedi.