ilk önce emire baktım emir kafasını salladı kabul et dedi yani sonra fırata döndüm kafasını eğmişti ne yapacaktım doğrusu kabul etmekti ama fırat bilerek yapmadığını söylemişti...
"Hocam fırat'ın yaptığı doğru bişey değil merdivenlerde hızlı bir şekilde koşulması daha bir çok kazaya neden olabilir doğrusu kabul etmek ancak fırat bunu bile isteğe yapmadığını söyleyip özür diledi benim için sorun yok.yani kabul etmiyorum." emir bana çok kötü bakıyodu ve devam ediyor şimdi hocaya döndü ve " hocam disiplin uygulamasını ben kabul ediyorum ne de olsa bir gün arkadaşımız bizede çarpabilir." dedi fırata sert bir bakış atarak fırsatta ondan geri kalmıyodu bütün sert bakışlarını sanki bir arada atıyomuş gibi bir tavrı vardı galiba uzun bir süre fırata baktığımdan fırat bana döndü sert bakışlarının yerini ise boş bakışları aldı bense üzgün bakışımı sergileyerek kafamı eğdim ve önüme döndüm.hoca" maalesef emir bunu sadece dicle kabul edebilir senin kabul etme şansın yok bu nedenle hepiniz sınıfınıza " dedi. Emir tam konuşacaktı hoca anladı ki galiba " hadi çocuklar hadi" anlaşılan emirden çok sıkılmış ben de kabul etmeyince boşuna disiplin uygulaması yapmış oldu hoca.
Emir " neden kabul etmiyorsun yok bilerek yapmamış yok olmamış..." dedi ve ellerini saçlarına götürdü bu sırada fırat " sen ne zannediyosun tabiki bilerek yapmadım emir " dedi.emir fıratın dibine kadar geldi ve " bende yedim sırf diclenin dikkatini çekmek için yaptın bunları " dedi.olamaz ne alaka ya saçlamalıyo emir. Fırat da emirle arada kalan bir adımıda kapatıp " ne alaka emir yok dikkatini çekmek içinmiş yok bilerek yapmışım çok oluyon azaştırız " dedi. İkisininde arasına geçip " ya yeter ben sizin kavganızı dinlemek zorundamıyım" dedim ikisinde bana dönüp " evet " diye bağırdılar sonra aralarından çekilmek zorunda kaldım emir fırata bir yumruk attı fırat sendelendi " emir ne yapıyosun " dedim bu sefer fırat bir yumruk attı aynı emir gibi sonra " durun!!!" dedim beni duymuyolar bile aralarına girdim emir beni ne yaptığını bilmiyerek itti tam yere
düşecekken fırat beni belimden ve ayaklarımdan tutarak kucağına aldı saçların geriyo doğru gitti bakışaltı beni buldu hayretle bakarken gözlerimiz birbirini buldu sonra yavaşça beni bıraktı.emir yanıma geldi " özür dilerim ben...ben çok üzgünüm" dedi.ona çok sinirlendim bunu nasıl yapardı rakamı döndüm ve ikisinide orada bıraktım.arkadan geldiklerini ayakta seslerinden duyuyodum.sınıfın kapısının önüne geldiğimde önce uzun bir nefes aldım ve sonra kapıyı çaldım .hoca gir dedi kapıyı açtım " gelebilirmiyiz " dedim. Hoca bana gülümsedi ve" hadi girin çocuklar " dedi.kafasını sallayarak ben aylanın yanına oturdum emir arkamıza fıratta emirin arkasına egenin yanına oturdu.sıkıcı bir ders saati daha zil çalımıyla bitmişti.kafamı sıraya koydum arkamda kendini nasıl affettirsem diye kıvranan bir emir vardı.
Aylada bir taraftan kıvranıyodu ama ikisininde düşünecek halim yoktu başım ağrıyodu ve o salak fırat her zamanki gibi anırarak konuşuyordu.Zil çalınca ayağa kalktım bu derse giremezdim sınıftan çıktım ve lavaboya gittim lavaboya girdim ve elimi yüzümü yıkadım pencereden aşağı baktım biraz nefes aldıktan sonra sınıfa gidip çantamı aldım ayla arkadan nereye dedi ama duymamış gibi yaptım.
Bahçeye çıkınca boş bir masa buldum ve oturdum o sırada bir mesaj sesi ile ilkildim telefonu açıp okudum fırattandı ama ben telefon numaramı vermemiştim ki neyse " neden derse girmedin" demiş demek o da girmedi beni gördüğüne göre " telefon numaralı kimden aldın " dedim .
Mesaj geldi " buldum neyse önemli olan bu değil neden derse girmedin?" demiş " başım ağrıyo ders kaldıracak havanda değilim" dedim.mesaj bekledim ama gelmedi bende öyle telefonla uğraşmaya başladım 5 dk sonra bir elin omzuna dokunması ile ilkildim " korkma!!!" dedi.fırattı bu ona döndüm ve oturması için yer açtım o da oturdu. Ve cebinden bir hap çıkararak bana uzattı bu ne der gibi baktım " daha fazla elimde tutmak istemiyorum ilaçlardan hoşlanmama " dedi. Elinden almadan " ne için " dedim ." başın ağrımıyomudu senin onun için " dedi.niye almıştı ki a tabi sabahki olaydan sonra kendini affettirmek içindi" dicle!!!" dedi elini yüzüme karşı sallayarak nereye gittin kızım der gibi "a.... Şey dalmışım " dedi.ilaç içecektim ama su yoktu neyse sonra içerim dedim içimdrn ve çantaya koyacaktım ki " neden içmiyorsun " dedi." su yok " dedim sonra bir çocuk elinde bir su ile geldi fırata verdi fırat da bana uzattı içtim fırat önce uzun uzun baktı sonra " o bir kaza değil" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BASRA KÖRFEZİNDE
Teen FictionFırat ve Diclenin hikayesi korkunç bir kaza ile başlar onlar Basra körfezindeki kazadan kurtulanlardır. Basra körfezinde başlayan bu aşk yine basra körfezinde sona erecektir...