Evet sonunda hayalini kurduğum yere, Kore'ye gelmiştim. Geldim ama bir türlü kendimi buraya ait hissedemiyorum. Bilemiyorum belkide bu ülke beni kabul etmemiştir, belki kendimi sevdirememişimdir... Kafamda yine hiç bitmeyen delice düşünceler...
Odama sağ salim yerleştim. Güzel bir havası vardı. İstanbul'daki gibi küçük değildi. Ferah ve renkliydi (aynı annem gibi ㅋㅋ) Eşyalarımı yerleştirdikten sonra doğru aşağıya indim. Annemle uzun süre sohbet ettik sanki birbirimizi daha önce hiç görmemiş gibi. Onu o kadar çok özlemiştim ki... Gerçekten çok zormuş onunla ayrı kalmak, sarılamamak, dokunamamak...
Uzun bir sohbetin ardından ikimizinde uykusu gelmişti. Durum böyle olunca zorda olsa odalarımızda gittik ve sabah sanki görüşmüyecekmişiz gibi vedalaştıkㅋㅋㅋ (ne alemiz yaㅋㅋ)
Sabah olmuştu ve ben hala kendimi hiç uyumamış gibi hissediyordum. Tam biraz daha uyuyayım derken annem içeri girdi
Annem: Kızım hala yatıyormusun? Saat kaç oldu daha okula kayıt yaptırıcaz! (sanki okula gidecek ben değilde kendisiㅋㅋ)
Rose: Anne illaki bugün kayıt yaptırmam şart mı? Biraz tatil yapalım sonra hallederizAnnem : Olmaz! Derhal bu işi halletmemiz gerek! Haydi aşağıda kahvaltı hazır seni bekliyorum
Hiç uyanmak istemesemde mecbur yatağımdan kalktım. Üzerime bir kot pantolon birde spor bol siyah bir tişört giyip aşağıya indim. Kahvaltımızı yaptıktan sonra doğruca okulun yolunu tuttuk.
Kazandığım üniversite Seoul Tıp Fakültesi (evet hayalimdeki okul)
Doktor olmak istiyordum. Çünkü küçükken bir travma yaşamıştım.Ben babam ve büyükannem birlikte yaşıyorduk. Malum annem olmayınca babamın yokluğunda bana birilerinin bakması gerekiyordu. Ama babam bakıcılara güvenmediği için büyükannemi evimize getirmişti. Büyükannem o zamanlar 60 yaşlarındaydı ve birçok hastalığı vardı. Ama bu hastalıklarını hiç dışa vurmazdı. Hep ben sağlıklıyım benden daha gencini bulunda göreyim der dururduㅋㅋ
Bir gün büyükannem çok hastalandı hemde babam işteyken ilk başta ne olduğunu idrak edemedim ama sonrasında anladım ki büyükannem çok hastaymış. Hipertansiyonu varmış ve ilk anda müdahale edilmezse hastaya büyük zarar verebilir hatta ölebilirmiş. Öylede oldu büyükannem orada öldü. Ve ben hiç bir şey yapamadım. Kendime o kadar çok kızdım ki.. Keşke doktor olsaydım da onu iyileştirseydim diye sayıklayıp durdum. O günden sonra artık hedefim belliydi. Doktor olmaktı. Ve bunun için elimden geleni yaptım. Gece gündüz çalıştım. Sadece çalıştım. Ne bir sevgilim oldu ne de bir arkadaşım. Belkide o yüzden bu kadar tedirginimdir. Bundan sonra ki hayatımda da arkadaşsız, sevgilisiz kalmaktan korkuyorumdur...Tam bu düşünceler içinde kaybolmuştum ki..
Annem : Rose!!! Noldu tatlım, bir sorun mu var?
Rose : Yooo hayır, sadece biraz düşünüyordum.
Annem : Hadi sen biraz okulu gez ben evrak işlerini hallederim.
Rose : Tamam o zaman ben biraz hava alayım geri gelirim yanına
Sonunda hedefimi gerçekleştireceğim okuldaydım. Ama bir sorun var burası çok büyüktü. Ya kaybolursam!! Tam böyle düşüncelere beynimi ele geçirecekken birisi beni durdu.
(Diğer bölümü en yakın zamanda atacağım canlarım benim süre zarfında bir destek olun ve yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın!!)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JUST YOU
FanfictionAşkı sadece yakınlarda arama! Bir gün bir bakarsın ki Dünya'nın bir ucundaki biriyle birliktelik kurarsın 💞 Unutma Hayat Hep Bir Çaba İster 😉😉