~TESADÜF OLAMAZ~

232 39 17
                                    

Telefon çalıyordu ama açan kimse yoktu. Tam beni tuzağa düşürdü derken telefon açıldı

Ses vermedim sadece dinlemeye çalıştım tam o sırada telefonun diğer tarafındaki kişi ses verdi

'Aloo, kiminle görüşüyorum acaba?'

Çok Korktum ses vermemeye çalıştım sonra tekrar karşı taraftaki kişi seslendi hatta söylendi

'Ya senin amacın ne? Kimsin? Canın oyun mu oynamak istiyor? Yaaaa!! Ses versene'

Ve telefonu nihayetinde yüzüme kapattı.

Artık anlamıştım bu o çocuktu yani Jimin'di. Hala şoklardayım nasıl olur da daha tanışmamız 24 saati bulmadan telefonun numarasını vermişti. Belkide her gelen genç kıza bunu yapıyordur. Olabilir yani. Çocukta playboy tip olunca ㅋㅋ

Aklımdaki bazı soru işaretleri gittiğine göre biraz olsun "rahatça" bir uykuya dalış yapabilirdim ve öylede yaptım.

Sabahın erken saatlerinde dün geceden kurmuş olduğum alarmım çalmaya başladı. Zar zor da olsa alarmı kapatıp ayağa kalktım. Ağzıma bir kaç bir şey atıp dışarıya çıktım. İstanbul'da nasıl sabah egzersizi yapıyorsam burada da devam etmeliydim. Çok fazla insanlarla ilişkim olmasada sporla aram baya iyidir. Çünkü vücudumla barışık olmayı seviyorum tabi barışık olmam içinde fit görünüme sahip olmam gerekiyordu ㅋㅋ

Dışarıya çıkar çıkmaz biraz afalladım. Ama sonra gideceğim yeri yani Han Nehrini buldum. Sağolsun annem benim spor alışkanlığımı bildiği için burayı önermişti. Üniversiteye kayıt yaptırmak için gittiğimizde buraya nasıl geleceğimi öğretmişti.

Oraya vardığımda ilk işim biraz daha buraları keşfetmekti öylede yaptım. Güzelce gözlemledim. Benim gibi bir sürü insan sabahın erken saatlerinde spor yapmak için gelmişti. Tabi sadece spor yapanlar yoktu. Kahvaltı yapanlardan tutun, okula, işe yetişmeye çalışanlara kadar her türden insan vardı. Artık gözlem yapma işim bittiğine göre spor yapabilirdim.
Tempolu bir şekilde koşu yapmaya başladım. Tam tempomu tutup bir kaç metre koşmuştum ki karşıda birisini gördüm. Tanıdık birisine benziyordu ama uzakta olduğu için pek tanıyamamıştım. Bir kaç metre daha koştuktan sonra aradaki mesafe azaldı. O da koştuğu için görüntü netleşti ve nihayet yüzünü tanıyabilmiştim. Bu oydu Park Jimin di. Neden her seferinde karşıma çıkıyordu?? Neden o?? Kafamda bu sorularla meşgulken mesafe git gide azalıyordu ve ben onunla konuşmak istemiyordum. Hemen yönümü değiştirdim ve hızlıca koşmaya başladım. Tam aram açıldı beni görmedi diye düşünürken birden önüme çıktı. Birden irkildim

'Neden benden kaçıyorsun?'

Beni ne zaman gördü??

'Kim kaçıyor ben mi? Ben sadece koşuyordum'

'Birden yönünü değiştirince benden kaçtığını düşündüm'

Evet senden kaçıyorum. Seninle konuşmak istemiyorum. Demek isterdim ama maalesef diyemedim

'Yoo yanlış anlamışsın okula geç kalacağımı düşündüğümden dolayı yönümü değiştirdim.'

'Ah ben seni tamamen yanlış anlamışım. Özür dilerim'

'Özür dilemeye gerek yok. Neyse ben eve gideyim'

Arkamdan seslendi

'Okulda görüşürüz'

"Okulda görüşürüz" ne demek ya inşallah aynı bölümde değilizdir zaten tipi hiç çalışkan bir şeye benzemiyor. Büyük bir ihtimalle konservatuarda falan okuyordur.

Sonunda eve varmıştım. Eve adımımı atar atmaz banyoya girdim. Banyodan çıktıktan sonra saate baktım ve bakmamla şaşırmam bir oldu ne çabuk saat bu kadar geçmişti hep o çocuk yüzünden! beni lafa tutmasaydı okula çok rahat yetişirdim. Daha fazla vakit kaybetmeden üzerime bir tişört birde kot bir pantolon giyip çıktım.
(Tabi annem kahvaltı yapmadan okula gitmemi istemedi ama sonunda ikna ederek evden çıkmıştım)

Otobüse bindim ve doğruca üniversiteye gittim. Tıp fakültesini bulmam zor olmadı ama yinede alışmam zaman alıcaktı. Tabi sadece okulu bulmak yetmiyordu. Şimdi de gireceğim sınıfı bulmam gerekiyordu. Tek başıma bulamayacağımı anladıktan sonra oradaki bir görevliye sordum. O da sağolsun sınıfımı gösterdi ve sınıfıma doğru yol aldım ve kapının önüne kadar geldim. Ama bir sorun vardı Nedense içeri girmekte tereddüt ediyordum. Sanki birileri beni geriye çekiyordu. Ama sonra büyükannemi düşündüm ve içeriye admımı attım. Biraz göz gezdirdikten sonra boş bir sıra buldum ve oturdum. Bir kaç kişinin dikkatini çekmiş olmalıyım ki bana sen burada ne arıyorsun der gibi baktılar. Hiç istifimi bozmadım ve hocanın gelmesini bekledim.

Bir kaç dakika sonra sınıfa birisi geldi
Herhalde hoca gelmiştir diye düşünürek kafamı çevirdim. Birde ne göreyim bu Oydu. Park Jimin.

(inşallah bu bölümüde beğenmişsinizdir. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın canlarım)

JUST YOUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin