mad hatter

304 22 11
                                    

Arkadaşlar kitabı düzenleme fikri aldım.

Frisk.:
Şatoya doğru ilerliyordum. İçimdeki vicdan bir yandan sızlıyordu, ama neredeyse herkesi öldürdüm hemde Chara'nın istemesiyle olmadan. Geri dönemezdim,dönmemeliydim. Aklıma yine Toriel defalarca öldürdüğüm an geliyordu bir yandan ise Sansı merak ediyordum, kardeşi Papyrusu öldürdükten sonra onu görmemiştim zaten bu vicdanla onu görmek istemezdim. Şato göründüğünden daha büyüktü ve daha görkemliydi, yavaşça Şatoya doğru adım attım. Kalbim yerinden çıkacak gibi gümbür gümbür, zihmin ise "reset" ile "genocide end" arasında. Düşüncelerim içinde boğulurken aynı anda Şatonun koridorunu inceliyorudum. Koridorda üstüne perdeler indirilmiş bir portre duruyordu, içimdeki meraka yenildim ve perdeleri açtım.

(Resim koymam sizi rahatsız ediyor mu?)Asriel ile Charanın portresi, biri kurtarmayı biri savaşmayı tercih ediyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Resim koymam sizi rahatsız ediyor mu?)
Asriel ile Charanın portresi, biri kurtarmayı biri savaşmayı tercih ediyor. Peki ben neyi tercih ediyorum?
Uhg..arkadaş katili olmayı. Kendimden nefret ediyorum, herkesin canını yaktım. Kirlenmiş ve geri dönmeye cesareti olmayan aptal biriyim. Kendimi bu düşüncelerden alı koyamıyorum. Bazen zihnimde Asriel ile Charanın sesleri yanklınayordu. Koridorun sonuna doğru yaklaşırken önümde bir karanlık belirdi. İlk ne olduğnu anlamadım sonra ses tonundan Sans olduğnu hatırladım,ve klasik laflarını dedi "this is beatiful Day outside, birds are singing, flowers A blooming, on day like this
kids like you should be burning in hell" bıçağım ile ona yaklaştım tek vuruş atmayı planlıyordum fakat o savaş için son sözünü söyledi "you gonna have A bad time" ve savaş başladı. Sans benim için fazla güçlüydü. Her zaman aynı şeyler oluyordu öl, diril,fail ol. Kulağımda Charanın sesi ile arkamı dönüp baktım tam arkamdaydı ve bana dönüp "sonu bitirmek için cesaretin yok işte bu yüzden ruhunu teslim et" herzaman ki psikopat gülüşünü yaptı. Bende ona "t-tamam" diyebildim. Charanın gücünü bilmiyordum bu yüzden ona böyle çekingendim. Chara en fazla ne kadar güçlü olurdu ki? Benim kadar falandır(y

:sen öyle san yalak!).Chara ruhumu aldığında Sansı tek aldı. Vicdan azabı ile boğuşurken Chara bana "bedenini alırmısın" dedi. Bende "pekala" dedim. Bedenime geri dönmüştüm...








Selam ben yazarınız Chara! Umarım kitabı beğenirsiniz!









Düşmüş Melekler (bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin