Doğa;
Gökyüzünde sende ağlıyor musun benim gibi? Ağlamak ölmekten farksız.. tıpkı seni yaşamaktan farksız olduğu gibi Aleta... Beni cennetin kapısında bekliyor musun? Gerçekten gelmiyor musun?
Sen gittin dönmeyeceksin geri.. zayıf bir mum ışığıyla hayatta kalan umutlarım artık yok.. hepsi paramparça. Avucumun tam için de.. ve yine avucumu sıkıyorum. Her bir umudum avucumun tam içine batıyor.. peki canım acıyor mu?
Evet.
Ölmüş umutlarımız.. olmayan umutlarımız.. artık yok. Birer cam parçası olmuş avuçlarıma batıyor.. soğuk zemine düşen her bir kan damlası ise senin göz yaşların.
Hisset Aleta..
Beni nasıl öldürdüğüne.. bitirdiğine bak!
Bir ay önce bugün 16 mayıs.. elini ilk kez tutmuştum. Yanakların öyle bir kızarmıştı ki.. sırf biraz daha utan diye gözlerin içine bakıyordum.. tedirgin gözlerini benden kaçırıyordun..
Birazdan saat 12 olacak Aleta. 17 haziran 2017..
Hatırla.. benden gittiğin günü hatırla!!!
gözlerinin içine bakıyordum. Şimdi nerede gözlerin? Siktiğimin sikik mutluluğu uğruna kapattığın gözlerin.. yok!
Benden gittin!Bizden gittin!Kendinden gittin Aleta...!***
1 yıl önce...
Ellerim terliyor. Kalbim her zamankinden biraz daha hızlı çarpıyor. Yanaklarım al al oldu bile..
Yine yanıma oturdu. Portakallı parfümü tüm hücrelerime işledi.. uzun dalgalı saçları yüzüme vuruyor.
Her zamanki çiçekli bir elbise var üzerinde. Eteği toplanmış.. ama birazdan dizlerine çantasını koyup bacaklarının görünen kısmını kapatacak..
Kapattı.. düz mavi çantasını dizlerinin tam üzerine koyup bacaklarının görünen kısmını kapattı.
Gecenin karanlığını aydınlatan ışık gibiydi yüzü.. her santimini ezberlemiştim artık. İri gözleri.. sivri burnu.. belirgin elmacık kemikleri..Adı neydi?
Bilmiyorum.
Birazdan başını cama yaslayıp şoför son dura diye bağırana kadar açmayacaktı gözünü. Sonra minibüsten inip karanlık.. dar.. ve ıssız sokağa girecekti. Tabii bende arkasından gidecektim. Yolumu her ne kadar uzatsamda.. değerdi.
Alışık olmadığım bir şekilde çantasından bir çikolata çıkarttı. Gözüm direkt olarak çikolataya değerken elinde döndürdü. Sonra paketi açtı. Dolgun dudakları çikolatayı ısırmak için açılırken bir anda durup bana baktı.
Evet..
Bende an itibariyle film koptu. ilk kez göz göze gelişmiştik ve ben utanıp gözlerimi kaçırmıştım. Titreyen ellerim daha çok titriyordu şimdi. Ellerim daha çok terlemeye başlamış vücudumdaki tüm kan yanaklarıma toplanmıştı.
Utanmıştım ilk kez bir kızdan utanmıştım.
Parmaklarımı birbirine geçirmiş stresten ne yaptığımı bilmez halde oynarken önüme uzatılan yarım çikolata dikkatimi çekti.
Almam için elini bana doğru sallıyordu. Israrcıydı. Yavaşça basımı kaldırıp koyu kahve gözlerine baktım. Kaşlarını havaya kaldırmış bir elinde bana uzattığı çikolatayı diğer elinde kendine ayırdığı çikolatayı tutuyordu.
Aniden gelen öksürme dürtüm olmasa gözlerinin içine saatlerce bakabilirdim. Ama.. bakamadım.
Sol elimi yumruk şekline getirip ağzımı kapatırken öksürüğümü nihayet dizginledim.
Hâla çikolatayı bana doğru uzatıyordu. Elini elime değdirmemeye özen göstererek çikolatayı aldim.
"Teşekkür ederim.."
Sessizce mırıldandım. Dudaklarının kıyılarında hafif bir gülümseme yelken açarken çikolatayı geri pakete sarıp çantaya koydu. Hemen ardından ise basini cama yaslayıp gözlerini kapadı.13 dakika sonra...
"Son durak!"
Şoförün bağırmasının ardından gözlerini açıp etrafta kısa bir göz gezdirdi. Hemen ardından ise benim çıkmamı bekledi. Rahatsiz koltuklardan kalktım. Bacaklarımın uyuşmuş oldugunu hissetsemde ses çikartmadan minibüsten indim. iste yine ayrilacaktık.Ismini dahi bilmediğim birine beslediğim duyguların.. kalbimde derin bir yeri vardı.
Minik adimlarinı büyük sarı binalara dogru yönlendirirken bende peşindeydim. Birkaç dakikanin ardından büyuk binanin önündeydik. Arkasına kisa bir bakış atip hâla pesindemiyim diye kontrol etti. Hemen ardindan binan şifresini girmek icin ince uzun parmaklarıni tuşlara yönlendirdi.
"Dur bir saniye!"
Dudaklarımin arasindan istemsizce çıkan sözcügü duyunca durdu. Döndü. Ve bana baktı.. birkaç büyük adımda yanindaydım.
Elimi önce kotuma silip sonra ona uzattım.
"Ben Doğa..!"
Durdu. Elini ellerimin arasına bıraktı. Pamuk gibiydi. "Şey... senin adin ney?" Cekingen cikan sesime lanet okudum.
Ellerini ellerimin arasindan cekip sessizce mırıldandı.."A,L,E,T,A"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALETA
ChickLitIsmim hic görmediğim annemin,anlattığı masallarda bir yumak haline gelen ipin ucunda asılı kalmıs kanatsız melekten geliyor.. Bana okuduğu kısa.. minik.. ve karmaşik hikayelerden.. Geceye göz kırpan dolunay bulutların arasinda sıkışıp kalmış tüm k...