BÖLÜM -4-

271 15 2
                                    

İçeriye giren özgürü görmemle ağzım yine 10 metre açıldı (yine yine ve yine). Ben ondan gözlerimi alamazken o hiçkimseye bakmayıp cool çetesiyle beraber en arka sıraya geçip oturdu. Buraya oturduğum için kendime lanetler savurdum. Eğer en arkaya otursaydım onu rahatça kesebilirdim ama şuan benden arkada oturduğu için kafamı çeviremiyorum. Serayın sesiyle kendime geldim.

"Ahh. Sendemi diğer kızlar gibi özgür hayalleri kuruyosun" dedi. 'Evet onu görür görmez aşık oldum biz birbirimiz için yaratılmışız.' Diyemedim tabikide.
Gülümseyip "Hayır tabikide sadece ilgimi çekti" dedim.

Önüme gelen saçımı kulağımın arkasına koydum ve içeriye gelen matematik öğretmeni olduğunu duyduğum kadının oturuşunu izledim. Eski okulumdaki öğretmenlerden çok farklıydı. Eski okulumdaki öğretmenlerin aksine çok genç ve bakımlıydı.

Beni görmemesi için şekilden şekle girerken beni çoktan görmüştü. "Sınıfımıza yeni bir öğrenci gelmiş. Ben sizin matematik öğretmeninizim. Bize kendini tanıtırmısın biraz tatlım.

Evet korktuğum şey başıma gelmişti. Bir an tüm gözler bana döndü. Özgür hariç. Konuşmamı bekledikleri çok açıktı. Ayağa kalktım ve konuşamaya başladım.
"Ben Arya Demiray." Bunu dememle özgürün bakışları bana döndü. Kalpten gitmeme az kalmıştı. Daha fazla konuşmadım ve gülümseyip yerime oturdum. "Özgür sana bakıyo " bunu demesiyle kafamı seraya çevirdim. Yüzümdeki ifadeyi görmüş olucakki benim konuşmama izin vermeden konuşmaya devam etti. "Senin duyguların bu çocuğa hoşlanmaktan daha fazla" dedi. Benim itiraz etmediğimi görünce güldü ve önüne döndü. Bende daha fazla uğraşmayıp önüme döndüm.

Özgürün beni izlediği düşüncesi beynimi yakıp kavururken zilin çalmasıyla nedensiz bir şekilde rahatladım.
Sınıftan çıkıp bahçeye indim. Bahçede gözüm özgürü ararken bir yandanda yürümeye devam ediyodum. Çarptığım sert bedenle irkildim. Dengemi kaybedicekken çarptığım kişi düşmemi engelledi. Kafamı kaldırıp kim olduğuna baktığımda okulda çok fazla yakışıklı olduğunu anladım. Sarışın, renkli gözlü ve uzun boylu tatlı bi çocukla şuan gözgözeydik. "İyi misin?" Gülümseyerek sorduğu bu soruya bende gülümseyerek cevap verdim. "Evet. Çarpışma için özür dilerim" dedim. "Sorun değil özgürü aradığını bu kadar belli etmesen daha iyi olur." Dedi ve gülümsedi. Tam itiraz etmek için ağzımı açmıştımki sözümü kesti . "Ben onu aramıyorum diceksen en baştan söyliyim inanmıyorum ben bu sözlere. Bu arada özgürle kardeş  gibiyiz. Adım Gökalp." Dedi ve elini uzattı. Bende gülümseyip elimi uzattım ve "Arya" dedim. "Adın ve gamzelerin güzelmiş" dedi ve güldü. Bende birşey demek yerine gülümsedim ve zil çaldığı için sınıfa doğru ilerledim. Merdivenlerden çıkarken tekrardan sert bir bedene çarptığımda kafamı ovuşturdum. Bu sefer acımıştı çünkü. "Sanırım kafam kırıldı! " Dedim ve kafamı kaldırmamla karşımda özgürü görmem bir oldu. Gerçi kafamı kaldırdığım için doğal olarak onu görmem gerekiyodu ama neyse. Benim nedensiz bir şekilde 'Özgür uçur beni pır pır' deme isteğimle gülmeye başladım ve özgürün bakışları tam olarak 'Gerizekalı bu kız' diyodu.
"Sırıtmaya devam edersen sırıtabiliceğin bi ağzın kalmicak çünkü kaslarım her an ağzını kırabilir."

Evet arkadaşlar bu bölümü burda bitirmek istedim. Bi sonraki bölüm için vote atmayı yani beğenileri arttırmayı unutmayın(bölüm sonundaki yıldıza basarak vote atabilirsiniz yani bölümğ beğenebilirsiniz). Multimedia da serayın fotoğrafı var. İyi okumalar💕

KARANLIĞA DOĞRUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin