-5-

1.5K 88 25
                                    

''Lanet olsun,Sherlock!! Hemen buraya gel. Uzaklaş ordan''

John,sesinin çıktığı kadar bağırıyordu ama Sherlock onu duymuyordu. Yada duymak istemiyordu. Eğer,Sherlock bir adım daha atarsa,John onun uçurumdan aşağı düşüşünü izleyecekti.Bu John'un hayatta istediği son şey bile değildi.Sherlock'u kaybetmek.Düşüncesi bile içinde bir şeylerin kopmasına neden oluyordu.

Ama her defasında olduğu gibi bu sefer de Sherlock inatçılık edip John'nun lafını dinlemiyordu.John düşüncelerinden ayrılıp tekrar ona baktı ve sesi çıktığı kadar bağırmaya başladı.

"Sherlock! Bir kere olsun lafımı dinle ve uzaklaş ordan"

John'nun sözlerine gülen Sherlock ona elini uzattı. John korkuyla ona yaklaşıp elini yakalayıp kendine çekecekti ki,Sherlock gözleri önünde uçsuz uçurumdan aşağı düşdü.

John bir anlığına bütün hüceyrelerinin donduğunu ve kanının bedeninden çekildiğini hissetti. Daha sonra paytak adımlarla Shelock'un düştüğü yere geldi.

"Sherlock!!!! Hayır! Hayır! Olamaz!!"

John nefes-nefese rüyasından uyandığında yataklarında olduğunu gördü. Kafasını Sherlock'un yattığı tarafa döndürdüğünde orda olmadığını fark etti.

Ter içinde kalan yüzünü sildikten sonra yataktan fırlayıp hemen odadan çıktı ve salona doğru koşmaya başladı. Salona vardığında Sherlock'un orda olmadığını gördü.

Mutfaktan bir kaç tıkırtı sesi duyduğunda adımlarını oraya yönlendirdi ve onu mutfakta gördüğün de sabahtan beri unuttuğu nefesi dışarıya verdi.

Sherlock dolaba uzanmış kendisine kahve yapmak için kahveyi alıyordu ama John'nun geldiğinin farkında değildi. Arkasını döndüğü zaman onu izleyen Johnla karşılaştı. Tam ağızını açıp "günaydın" diyecekti ki Johnun ona aniden sarılması buna engel oldu.

Bir kaç saniye sessizlikten sonra Sherlockta  ona sarıldı ve Johnu incelemeye başladı. Kalbi hızla atıyordu,teni bembeyazdı ve elleri titriyordu. Bunun yanı sıra çok fazla terleşmişti.John korkmuştu.Bunun sebebi ise  rüya daha doğrusu kabus  görmüş olmasıydı.

"John??"

"Hm"

" Kabus mu gördün?"

" Hı hı"

" Ne gördün?"

John derin bir nefes alarak,Sherlock'a biraz daha sokuldu ve zor da olsa konuşmaya başladı.

" Seni "

" Beni mi ?"

" Evet "

" Peki nasıl gördün? "

" Sen artık yoktun ve bu çok acıtıyordu. Çok."

" Öldüğümü mü gördün?"

" Evet. Lütfen o kelimeyi bir daha kullanma"

Sherlock kolları arasındaki sevgilisini biraz daha kendine çektikten sonra saçları arasına bir öpücük kondurdu. Daha sonra onu kendinden ayırıp,terden alnına yapışmış saçlarını geriye doğru attı.

" Ben burdayım. Senin yanında. Ve uzunca bir süre de gitmeyi planlamıyorum. Tamam mı? "

John sadece başını sallamakla yetindi ve tekrar sevgilisinin kolları arasına girdi.

Sherlock onun bu haline tebessüm ederken diğer yandan da Johnun titreyen bedenini sakinleştirmeye çalışıyordu

" Bedenin titriyor"

" Biliyorum"

" Nasıl sakinleşeceğini biliyorum"

" Nasıl?"

Sherlock yüzüne çapkın bir gülümseme yerleştirdikten sonra John'u elinden tutup yatak odasına doğru adımlarını yöneltti.

John nereye gittiklerini anladığında göz devirdi. Sherlock onun "aptal" dediğini duysa da,sadece gülümseyip ,yatak odasının kapısını kapadı...

Johnlock || One shots ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin