-14.2-

871 68 10
                                    

3 hafta. Sherlock 3 haftadır uyuyordu. John 3 haftadır onun sesini duymuyor,gözlerini göremiyordu.

Doktor ameliyatın başarılı geçtiğini fakat uyanmasının ona bağlı olduğunu söylemişti. Ama Sherlock hala uyanmamıştı.

***

John son 3 haftadır yaptığı gibi yine yoğun bakımın önünde durmuş onu seyrediyordu.Onu seyrederken ona yaklaşan adım seslerini de duyuyordu.

Lestrade ilerleyip John'un yanında durdu ve onun gibi makinelere bağlı bir şekilde yatan dedektife bakmaya başladı.

" Dinlenmelisin John!"

" İstemiyorum Lestrade."

" Ama günlerdir uyumuyorsun ve çok az yemek yiyorsun. Sonunda bir yerde bayılıp kalacaksın. Lütfen eve git ve dinlen. Bir şey olursa ben haber veririm. Söz."

" Hayır. Eve gidersem deliririm. Burda kalmak, onu görmek, varlığını hissetmek bana güç veriyor. Bu yüzden burdan ayrılamam!"

Lestrade onaylamaz bir şekilde başını sallarken John tekrar Sherlock'u izlemeye başladı. Ama biraz sonra aklına gelen şeyi yapmak için Lestrade'a döndürdü bakışlarını.

" Bana yardım etmelisin!"

" Hangi konuda?"

" Yanına girmeliyim"

" İzin vermezler"

" İşte bu yüzden yardımın lazım"

" İyi de ben nasıl yardım ede bilirim ki?"

" Aklımda bir şeyler var."

***

John ve Lestrade bir şekilde başardılar ve John Sherlock'un odasına girdi.

John ilk önce odaya girdiğinde kapıda öylece durup solgun yüzlü sevgilisine baktı. Daha sonra cesaretini toplayıp ona doğru adımladı ve yatağın kenarına oturup elini tuttu. Bir süre yüzünü seyrettikten sonra elini mor dudaklara değdirdi. Daha sonra eğilip o dudaklara tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu. Yüzünü işgal eden göz yaşlarını umursamadan konuşmaya başladı.

"3 hafta 6 gün 8 saat. Tam bu kadar zamandır uyuyorsun. Sence de çok uzun sürmedi mi? Artık uyan. Lütfen. Sana yalvarıyorum. Her kes gibi olma beni bırakıp gitme. Sen farklı ol....
Uyan,gözlerine bakmaya,elini tutmaya ve en önemlisi Seni Seviyorum demeye ihtiyacım var... Bana demiştin ya hiç bir şeyden korkup gitmem diye. Dediğini yap lütfen.Gitme..." dedi ve odadaki bütün havayı içine çektikten sonra konuşmasına devam etti.

"Senin vurulduğunu duyduğumda içimde bir şeyler paramparça oldu. O zaman anladım işte . Sen tüm hücrelerimdesin ve ben seni dışarı çıkaramıyorum.Çıkartmakta istemiyorum zaten. Şimdi bunu  bana yapmaya hakkın yok.Ben seni bu kadar çok severken beni sensiz bırakmaya hakkın yok."

John eğilip elini öptü Sherlock'un ve tekrar konuşmaya başladı.

"Sherlock uyan. Lütfen Günışığım. Lütfen. Lütfen. Lütfen"

Biraz daha onu seyretdikten sonra kalkmaya yeltendi ama bir el onu durdurdu. John bakışlarını oraya çevirirken bir çift yeşil gözün onu seyrettiğini gördü.

" Gitme diyorsun ama sen kendin gidiyorsun"

John göz yaşlarını tutamazken ağzından sadece "sherlock" kelimesi döküldü. Daha sonra Sherlock'un yarasına dikkat ederek ona sarıldı ve saçları arasına öpücük kondurdu.

***
"Hayır ve hayır. Hastanede bir gün daha kalmıycam" Sherlock komadan çıkar-çıkmaz yine inatçılık yapmaya başlamıştı. O eve gitmek istiyordu ama John ve Mycroft onu ısrarla kalmasından yanaydılar.

" Bu hastaneden iyleşene kadar çıkmak yok Sherlock Holmes."dedi otoriter bir sesle Mycroft

" Hayır gidicem."

" Hayır!"

" Evet!"

"Hayır!"

"Evet!"

"Beyler tamam" dedi Lestrade. Olayın daha da büyümemesi için araya girmeye karar verdi.

"Sherlock bu günlük hastenede kalsın. Yarın çıkartırız."

" Ama ameli-"

" Biliyorum Mycroft. O hastaneden çıkacak ama biz ona dairesinde yeni bir hastane hazırlıcaz"

Lestrade'ın söylediklerinden sonra her kes sustu.

" Bu suskunluğu evet olarak kabul ediyorum. O zaman,Mycroft,biz hazırları görmek için gidelim istersen."

Sherlock minnet dolu gözlerle ona bakarken,Mycroft başıyla Lestrade'ı onayladı.

Biraz sonra her ikisi odayı terk ederken John  Sherlock'un sağ tarafına geçip yanına oturdu. John ona cılız bir gülümsemeyle bakarken,Sherlock elini kaldırıp yüzüne koydu. John usulca gözlerini kapadı ama Sherlock konuşmaya başladığında mavi gözlerini açıp onu dinlemeye başladı.

"Zayıflamışsın"

" Ola bilir"

" Gözlerinin altında morluklar var. Tanrı aşkına John,ne kadar zamandır uyumuyorsun sen?"

John onun sözlerine hafifce tebessüm ettikten sonra Sherlock'un yüzündeki elini tutup,avucuna öpücük kondurdu.

"Sen vurulduğun günden beri."

" Bu 3 hafta ediyor haberin var mı?"

"Evet. Ama sen vurulduğundan beri bırak uyumayı ben nefes almayı bile unuttum."

John şu an uykusuzluktan sersemlediğini bilmese Sherlock'un gözlerinin dolduğuna yemin edebilirdi.

O kafasında bunları tartarken Sherlock  sevilme hissinin  verdiği mutluluka ona yaklaştı ve gözlerinin içine bakmaya başladı.

" Beni bu kadar çok mu seviyorsun?"

" Seni bu kadar çok seviyorum."

Sherlock onu kendine çekip gösüne yatırdı ve sarı saçlarına bir öpücük kondurdu. John kollarını onun beline dikkatlice dolarken Sherlock'un dediği sözle kaşları çatıldı.

"Bende seni seviyorum Günışığım"

John kafasını hafifce kaldırıp soran gözlerle ona baktı

"S-sen duydun mu söylediklerimi?"

"Çok az duymuş ola bilirim"

John bir süre onu izledikten sonra tekrar kafasını onun gösüne koydu. Sherlock onun "aptal" demesini duydu ama buna sadece gülümsedi. Daha sonra onu biraz daha kendine çekip  sıkı-sıkı sarıldı...

Devam edecek....

Vote ve yorum yapmayı unutmayınız efenim....

Johnlock || One shots ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin