John koridordaki bütün havayı ciğerlerine aktardıktan sonra cesaret edip,kapıyı çaldı. Içerden bir kaç saniye sonra "gir" komutu aldı ve eski dairesinin kapısını açıp,içeri girdi.
İçeri girdiğinde bu manzarayı özlediğini fark etti. Sherlock koltukta oturmuş kemanıyla oynuyor, mutfak her zamanki gibi dağılmış,her yer tozla kaplı.İşte bu John'un aylardır özlemini çektiği hayatıydı. Maryle evlendikten sonra otomatik olarak burdan taşınmak zorunda kalmıştı. Ama son yaşananlardan sonra belki yeniden evine,ona döne bilirdi.Tabi eğer Sherlock yeniden onu isterse
''Kiminle?'' John Sherlock'un sesini duyduğu zaman transtan çıkmış gibi başını iki yana salladı.
''Pardon ne?''
''Mary,kiminle aldattı seni?''
''Ne? Sen nasıl? Ah tamam aptallıktı bunu sormam''
''Kiminle? İş arkadaşıyla mı yoksa yan komuşunuzla mı?"
" İş arkadaşıyla!"
John dudakları arasından tıslarken, diğer taraftanda öfkesini dindirmek için gözlerini kapadı. Bir kaç dakika sonra ona yakınlaşan adım seslerini duydu.
Sesler kesiltiğindeyse,Sherlock'un nefesi John'un yüzüne çarpıyordu. Açıkcası bu yakınlıktan hoşnuttu ama hislerinin ortaya çıkması ona Sherlock'u kaybettirmek korkusu yaşatıyordu.
John tam gözlerini açtığı sıra da Sherlock'un sözleriyle hem afallamış hem de sevinmişdi.
"Umarım dava çözmeyi özlemişsindir John"
Bu cümle Sherlokça " Eskisi gibi burda kala bilirsin" demekti. Ve bunu yalnız John bilecekti. Sadece John.
John düşüncelere dalmışken Sherlock'un aşağı indiğini daha yeni fark etti. Hemen adımlarını merdivenlere yöneltti ve Sherlockla birlikte daireden çıkış yaptı.
***
Sherlock davayı çözdükten sonra ikisi de daireye döndü. Sherlock önde ilerlerken John onun arkasından geliyordu. Sherlock tam paltosunu çıkaracağı sırada John'un sözleriyle durmak zorunda kaldı.
"Yanıldın"
" Ne?"
" Diyorum ki yanıldın"
" Hangi konuda?"
" Mary konusunda"
" Nasıl?"
" Yani tam yanıldığın söylenemez. Beni aldattı ama ayrılmamızın sebebi o değildi."
Sherlock anlamaz gözlerle John'a bakarken,John onunla konuştuğundan beri nefes almadığını alamadığını fark etti. Bu yüzden derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti.
" Duydun işte. Sebebi o değildi."
" Neden peki? Sebebi ne?"
" Çok basit. Sen."
" Ben mi?"
" Evet. Seni sevdiğimi öğrendi ve beni aldattı."
Sherlock şok olmuş bir şekilde John'a bakarken John lafına devam etti.
" Bunu söylüyüp söylememek konusunda çok kararsız kaldım ama sanırım yaptım. Biliyorum benden tiksiniyorsun,romantik ilişkiler sana göre değil. Ama bunu tek başıma taşıyamıyorum.Bundan sonra beni istemeyeciğini biliyorum. Bu yüzden hoşça kal Sherlock"
John arkası dönüp kapıdan çıkacağı sırada Sherlock'un sözleri onu durdurdu.
" Birlikte taşıyalım o zaman"
" Efendim?"
" Dedin ya artık tek başıma yapamıyorum. Birlikte yapalım o zaman"
" Bu bir seni seviyorum mu?"
" Evet bu bir seni seviyorum"
John Sherlock'un laflarına gülümserken aklından geçen şeyi yapmak için harakete geçti.
Adımlarını henüz paltosuyla duran Sherlock'a yöneltti. Sherlock onun ne yapacağını beklerken,John Sherlock'un paltosunun düğmelerini açıp Sherlock'a sarıldı.Bu Sherlock'u gülümsetti ve oda sımsıkı sarıldı. Bir kaç dakika öyle kaldılar ama aklındaki soruları sorması gerekiyordu.
" Beni seviyordunsa neden evlendin?"
" Beni sevmeyeceğini düşündüm. Böyle yaşayamazdım. Bu çok acı verirdi."
" Anladım. Ama gördüğün gibi yanındayım ve sana aşığım"
"Bende sana aşığım"
Ve her ikisi de aylar sonra içlerinin huzurla dolduğunu hisetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Johnlock || One shots ||
Short StoryArkanıza yaslanın ve Johnlock'un tadını çıkarın. :)