KAN

1.8K 82 22
                                    

"Anne biraz daha uyusam olmaz mı?" 

"Hayır kızım çok geç kaldın yarım saat sonra ders başlıyor.Hadi uykucu". 

Offf.Okula gitmek istemiyordum.Adam'ı görmek istemiyordum.Şimdi kalkıp giyinmek var.Saçlarımı yapmam var.Kahvaltı var.Kafamı tekrar yastığa attım.5 dakkadan ne çıkardı ki.

"Kızım hadi kalk ama " 

Daha fazla direnemedim ve kalktım.

"15 dakika sonra dersin başlıyor." dedi annem.Nasıl yetişecektim.15 dakika ve ben?! ben o kadar sürede saçımı  bile yapamazdım.Hemen kalktım.Dolabımdan kıyafetlerimi çıkardım.Siyah pantolon ve siyah bluz geçirdim üstüme.Kot ceket geçirdim. Lavaboya da girdikten sonra annem

"Kahvaltııııı" diye bağırdı.

Mutfaga girdiğimde annem çaylarımızı koyuyordu.Sandalyeyi çektim ve oturdum.Annem ayaga kalktı ve bir poşetle yanıma geldi.

"Canım kızıma benden hediye" dedi. Poşeti açtıgımda çok güzel bir fular duruyordu.Mint yeşiliydi ve üstünde pembe renkli desenler vardı.Anneme sarılıp teşekkür ettikten sonra hemen boynuma geçirdim.Çok güzel olmuştum.Saçlarımı açık bırakmıştım ama fuları takınca çok kaba durdu ve hemen topuz yaptım.Kahvaltıyı da yaptıktan sonra okula doğru koyuldum.

Ders başlayalı 15 dakika olmuştu.İzin kağıdı almak için müdür yardımcısının yanına gittim.Kapı koluna elimi attıgımda içerden sesler geliyordu bir süre dinledim . İçerdeki sesleri anlamya çalışıyordum

"Yapamayız oldukça riskli.Onlar daha 1. sınıf" dedi sanırım müdür yardımcısının sesiydi.

"Mecburuz daha fazlasına ihitiyacımız var." dedi içerden bir ses. Bu sesin kim oldugunu anlamamıştım.

Kapıyı tıklattım ve içeri girdim.Ama içerde sadece müdür yardımcısı vardı.Ona durumu anlattım ve geç kağıdı yazdı.

****

Öğlen Samantha'nın yanında yemeğimi yedim.Yanımıza matt geldi o sırada

"Adam'ı gördün mü Claire?" 

"Hayır,görmekte istemiyorum." dedim.Evet onun yüzünü görmeyice daha mutluydum.Ya da kendimi kandırıyordum bilmiyorum.Tam bu sırada bir çığlık sesi koptu ve herkes oraya yöneldi

1 SAAT SONRA

"Çocuk üst dönemlerden.Kendini öldürmüş." dedi Matt.Kendini öldürmek isteyecek kadar ne gelir insanın başına.Normal bir okul hayatı olan biriymiş 

"Neden yapmış?" diye sordum

"Hadi millet,herkes eve" diye bağırdı arkamdan bi ses. Oysa ki daha soruma cevap bile alamamıştım.Arkamı döndüğümde müdür yardımcısı ile karşı karşıya geldim.

"Millet soru istemiyorum,bir hafta okul yok" dedi ve sınıfı boşalttı.Ben koridora çıkmışken sınıfta bir tek Matt kalmıştı.Müdür yardımcısı ise onun çıkmasını beklemeden gitti.Tekrar sınıfa yöneldiğimde Matt biriyle telefondan konuşuyordu.

"Farklı bir şey var..Akşam olsun....Saat 10 da bakalım....Adam'la alakalı oldugunu düşünüyorum.." 

Adam mı?!! Ne alakası olabilirdi ki? Hemen çaktırmadım ve kızlar tuvaletine gittim.Akşam 10da Matt'in evinin orada olmam gerekiyordu. 

10 dakika sonra Matt'in gittiğine emin olduktan sonra okuldan çıktım ve evin yoluna koyuldum.Eve gittiğimde ise annem beni gördüğüne şaşırmıştı.Anneme olanları anlatmadım.Karnım ağrıyor diyerek geçiştirdim.

Saat 9:45 ti ve ben Matt'in evinin önündeydim.Matt'in evinin ışığı söndü ve kapı açıldı. Karanlık oldugundan tam seçemiyordum ama matt olmalıydı.Eli kulağındaydı.Belli ki biriyle konuşuyordu.Elini kulağından indirdi ve karşıdan biri geldi.Bense duvara yaslanmış çaktırmadan olanlara bakıyordum.Sokak lambası karşıdan gelen çocugun yüzüne vurdu.Onu daha önce hiç görmemiştim.Mattle tokalaştıktan sonra yürümeye koyuldular.Ve bende onları takip etmeye başladım.Dar ve sessiz sokaklardan geçerken beni farketmemeleri için hızlı ama yumuşak adımlarla yürüyordum.Büyük bir binanın önünde durdular ve kapıyı açıp merdivenlerden çıktılar.2-3 dakika sonra bende çıkmaya başladım.Bir an sesler kesildi.Ve biri beni duvara doğru itekledi.Eliyle boynumu sıktı ve

"Sende kimsin?" dedi.Sesi kalındı.Tahminen 20 li yaşlarında olmalıydı.

"Nefes..alamıyoru.. Matt." Tanımadıgım çocuk elini boynumdan çekti.Işıklar yandı 

"Senin burada ne işin var" dedi Matt.Çok gergin ve sinirliydi.

Gözlerimi bir noktaya sabitledim ve

"Konuşmanızı duydum.Adam ile ilgili dedin.Gelmek zorundaydım." dedim.

"Bi aşıklarla uğraşmadıgımız kalmıştı,demek Adam'ınki sensin" dedi tanımadıgım çocuk.

"Sende kimsin" dedim. Matt ile çocuk birbirine baktı.

"ROBERT" dedi Mat.. 

"Bir dakika robert mı? Sen yıllar önce ölmemiş miydin? İntihar etmiştin hani?" dedim aklımda bir sürü soru varken Robert bana küçümseyen tavırlarla bakıyordu.

"Öyle de denilebilir." dedi robert.. Ne olduguna dair hiçbir fikrim yoktu.Ama sorularımın cevaplarını almadan Matt'i rahat bırakmayacaktım.

"Doğru düzgün anlatsana şunu" diye çıkıştım.

Matt bana doğru döndü 

" Tamam anlatıyorum ama aramızda kalıcak. Birinden duyarsam sonun kötü olur. Yıllar önce br olay oldu ve herkese Robert öldü demek zorunda kaldık." dedi

"Olay ne?" dedim.

"Söyleyemem orası bizde kalsın.Sadece bunu bilsen yeterlı."dedi. Daha fazla diretmedim zaten ne oldugunu anlatmayacaktı.

"Peki burada ne arıyorsunuz.?" 

"Burası ölen çocugun geldiği mekanlardan biri.Aynen bizim mekan gibi. Adam'ı geçen gün burada gördüm.Onunla alakalı bir şeyler var."

"Tamam bakalım o zaman " dedim .Hep beraber bir kat daha çıktık. Ve aynı bizimki gibi olan bir yere girdik.İçeri ilk girdiğimde karşıdaki tablo dikkatimi çekti.Çıplak bir kadın tablosuydu .Tablodaki kadının her yeri kan içindeydi.Kafamı diğer tarafa çevirdim.Yerde şırıngalar duruyordu.Hemen oraya doğru yöneldim ve şırıngayı elime aldım

"Matt." diye seslendim. Kafasını bana doğru çevirdi.Elimdeki şırıngayı havaya kaldırdım 

"Uyuşturucu mu kullanıyorlarmış??" diye sordum.Gerçekten Adam böyle bir şey yapabilir miydi? Nasıl olmuştuda bu kadar değişmişti.Robert hemen yanıma geldi ve elimdeki şırıngaları aldı.İçine biraz baktıktan sonra gözlerini Matt''e çevirdi.Kafasını iki yana salladı.

"Keşke uyuşturucu olsaymış" dedi Robert. 

"Daha kötü ne olabilir ki?" diye sordum.Matt kafasını pencereye çevirmişti ve derin bir nefes aldı

"KAN" dedi.

Karanlık OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin