Till You're Loved

0.7

"S-sen.. bukadar makyajla ve bukadar pahalı bir elbiseyle bile bok gibisin hadi biran önce siktirip gidelim içim çıktı seni beklerken"

Bu çocuk her gün saygısızlık mı aşılıyor kendine. Bu nedir böyle.

Hızlıca ordan çıkıp arabasına yerleştik ve partinin olucağı alana doğru yol aldık

Yaklaşık 40 dakika içinde partinin olucağı yere vardık.

İçeriğe attığım ilk adım itibariyle ağzımı kapadamamıştım.

(Y/N Biraz gözleriniz kamaşsın sjsj)

Nişan bile böyle lüks bir yerde oluyorsa düğünü düşünemiyorum bile.

Ay kaptırdım kendimi vallahi ne düğünü altı üstü şurda 10 ay oyunculuk yapıcaz.

"Ah babam işte orda hadi yanına gidelim"

Elimden tutup beni çekiştirmeye başladığı an diğer elimle ellerimizi kavrayıp sesimin çatallı çıkmasını umursamadan konuşmaya başladım.

"Yoongi biraz bekle lütfen. Ben çok korkuyorum ne diğeceğim hakkında hiçbir fikrim yok. Seni rezil etmekten çok korkuyorum."

"Saçmalama Lia ben idare ederim seni fazla konuşmana bile gerek yok ben yanındayım. Topla kendini."

Bana ilk kez bukadar ilgili ve iyi konuştuğundan olsa gerek kendimi ona bıraktım.

Asil bir şekilde koluna girdim ve babasına doğru yürümeye başladık.

Herkezin bize bakmasını umursamamak nekadarda zor olsa bunu başarıyordum.

Yoongi'nin babasının yanına geldiğimizde saygılı bir şekilde eğildim.

"Merhaba Min bey tanıştığımıza onur duyuyorum"

"Merhaba Lia senin hakkında çok şey duydum fakay duyduğumdan daha güzel ve saygılıymışsın"

Yoongi ağdeta yalanları basmış.

"Ahh çok teşekür ederim sizde çok zarifsiniz efendim."

"Tamam baba birbirinizi övdüğünüz yeterli. Gelinini senden biraz çalıyorum."

Gelinini nedir yaa sayko mu bu çocuk.

Elimi tutarak başka misafirlerle de tanışmaya götürdü.

Herkez çok iyi davranıyordu ve bana övgüler yağdırıyorlardı.

İlk kez kendimi bukadar değerli hissetmiştim.

Herşeyin yalan olmasına rağmen bana gerçek gibi hissetiriyordu.

İlgimi çeken tek şey parti boyunca bizden hiç gözlerini ayırmayan bir kız.

Fakat bizim adımıza mutluymuş gibi değilde bizi kıskanıyormuş gibi bakması beni çok rahatsız etmişti ve Yoongi'ye söylemem gerektiğini hissetim.

"Yoongi sağına bakabilir misin bir kız sürekli bize kötü kötü bakıyor."

"Kızım benim yanımdayka sağ sola bakınma anladın mı. Tabiki bakıcak şu anda senin yerinde olmak isteyen onlarca kız var bu salonda."

"Fakat bu çok öldürücü bakışlar atıyor sanki her an üstümüze atlıycakmış gibi"

"Eğer biraz daha susmassan ben senin üstüne atlıycam."

Tabikide yine beni susturdu.

Bukadar rahatsız olmasam sanki ona sorurdum.

~

Artık saat gece 1'e yaklaşıyordu biz artık bütün medyaya nişanlandığımızı duyurmuştuk.

Oturduğum yerden yavaş yavaş insanların dağılmasına şayit oluyordum.

Çok sıkılmıştım artık ve çok fazla uykum gelmişti.

"Lia kalk ve arabayın yanına git ben babamla vedalaşıp gelicem yanına."

"Tamam."

Parkingteki arabanın kapısına yaslanmış Yoongi'yi bekliyordum.

Çok geçmeden bana yaklaşan topuklu ayakkabı sesini duydum ve arkamı döndüm.

Bütün parti boyunca bizi pis pis dikizleyen kız girdi göz alanıma.

"Merhaba Lia"

"Merhaba'da sen kimsin acaba?"

"Bak kızım senin hayatını karartırım hemen Yoongi'den uzaklaş anladın mı."

"Ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum fakat derdin varsa bunu git Yoongi'yle çöz ben sana yardım edemem"

"Bak kızım seni mahvederim...."

Tam yüzüme tokat atmak adına elini kaldırdığında Yoongi buna engel olmuştu onu kolundan tutup bi an yere sertçe itirmişti.

"SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN HAAAAA"

Kızı yere o şekilde itirmesi ve ona bağırması nekadarda onun tarzı olsa beni çok korkutmuştu.

Saniyeler geçmeden kız Yoongi'nin önünde dizlerinin üstüne çöktü ve onu affetmesi için yalvarmaya başladı.

Böyle bir şeye nasıl göz yuma bilirdim.

"Yoongi bırak kızı gidelim hadi bak lütfen."

Hızlıca kollarını ellerim arasından kurtardı ve kıza doğru yaklaşmaya başladı.

Ağnında kızın saçlarından kavrdı ve kafasını kendine doğru yani yukarı kaldırdı.

"Bak seni küçük orospu hemen seni şurda becermemi istemiyorsan kalk ve siktirip git. Bir daha seni benim yakınımda görürsem olucaklardan ben sorumlu değilim."

Kız başını onaylarmışçasına sallayıp emekleye emekleye arabasına pinip yanımızdan uzaklaştı.

Ben çok korkmuştum ve titrememe engel olamıyordum.

Yoongi'nin daha haberi yoktu ki benim yanımda şiddete dağir bir gösterge bile olsa panik atak geçiriyordum.

Malüm küçükten beri yediğim dayaklar beni bu duruma sürüklemişti.

Min Yoongi

Arkamı döndüğümde nefes almakta zorlanan ve yere yığılmak üzere olan bir Lia girdi göz alanıma.

"Hey hey noğluyoo..."

Y/N çok heycanlı yerinde bırakıyorum biraz merak edin sjsjsjs sanki vote sayısı düştü arkadaşlar eğer beğenmediğiniz bir şey varsa söyleyin. Veya eklemek istediğiniz bir fikir falan varsa da söyleyin. Ayrıca birazda eleştirin falan. Düşüncelerinizi çok merak ediyorum.